İtalya'nın başkenti Roma'da "Ataekil sistemin sürekli savaşına karşı özgürlükte ısrar" sloganıyla düzenlenen konferans sona erdi. İtalyan parlamentosu başkanı Laura Boldrini'nin destek mesajı gönderdiği konferans Kürt kadın hareketi ve İtalyan kadın örgütleri arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi. Katılımcıların büyük çoğunluğunun İtalya'daki feminist çevreler, kadın örgütleri ve insan hakları savunucularının ilgiyle izlediği konferansta Kürt kadın hareketi kendisini tanıtması ve dayanışma ağını güçlendirmesi açısından önemli bir zemin oluşturdu. Konferansta DAİŞ'in kaçırdığı Ezidi kadınların bulunması ve geri alınması için bir dayanışma ağının oluşturulması kararlaştırıldı.
Uluslararası Özgür Kadınlar vakfı, Kürt kadın hareketi uluslararası temsilciliği, Kürdistan İnformasyon Bürosu UIKI ONLUS ve Demokratik Hukukçular Birliği'nin ortak organizesiyle 9.kez organize edilen kadın kırımı konferansının başlıklarından biri de 'Dünyanın yüzünü gülümseten kadınlar kırıma uğruyor' idi. Kürt kadın hareketi düzenlediği bu konferansla bu kez İtalya'da erkek egemen sisteme karşı mücadele eden kadınların yüzünü güldürdü. Katılımcıların tamamının İtalyan olduğu konferans İtalya basınında da geniş yer buldu. Konferansa Diferenze Donna, Anti Kapitalist solcular ( Sinistra Anti Kapitalista), Ya Basta, Donne Nero, Donna Lisa Derneği, Movimento Feminista Proleteria Rivolizionario, Un ponte per, Alpi Liberi, Filistin Forumu, Eva Luna Derneği, Trama di Terre, Dalia Teatro, CİPAX, Rete di Komunisti, Cobas, PYS Onlus katıldı.
Konferansı Nena News, İl Manifesto, Radio Onda Rossa, Contro Piano, Femina TV, Huptington Post, Pace e Giusticia Dergisi'nin yanı sıra serbest gazeteciler izledi.
PARLAMENTO BAŞKANINDAN DESTEK MESAJI
Konferansın açılış konuşmasını 100'e yakın kadın örgütünün bağlı olduğu Casa İnternazionale Delle Donne Başkanı Francesca Koch yaptı. Koch, konuşmasında 'Kürt kadınlarının Kobanê'deki direnişi bizim partizan direnişlerimizi bize hatırlatt' diyen Koch bu buluşmayı kendileri açısından önemli bir tecrübe ve kaynak olarak gördüklerini ifade etti. Laura Boldrini'nin konferansa gönderdiği destek mesajında 'Suriye ve Irak'ta bitmek bilmeyen travmaların sonlanması için bir an önce harekete geçilmeli. Oradaki esasta insan haklarına saldırı gerçekleşmiştir. Kobanê'de olduğu gibi kadınlar bir kez daha yaşanan savaşın en büyük mağdurudur' ifadeleri yer aldı.
İTALYANLAR KÜRT KADIN HAREKETİYLE TANIŞTI
'Dünyanın yüzünü gülümseten kadınlar kırıma uğruyor' başlığıyla yapılan sabah oturumunda ilk sunumu Uluslarası İnisiyatif'Abdullah Öcalan'a Özgürlük-Kürdistan'da barış' temsilcisi Havin Güneşer yaptı. Kürt kadın hareketinin gelişimi seyrini tarihler ve olgulara göre aktaran Güneşer, konuşmasında KÜrt kadın hareketiniin kapitalist moderniteden kesin kopuşu 3 temel olgu üzerinden gerçekleştirdiğini, Kürt kadınlarının devlete, kadına ve şiddete yaklaşımında köklü bir kopuşu gerçekleştirdiğini bunun en somut ifadesinin de bugün Kürdistan'ın her parçasında ve Avrupa'da ulaştığı örgütlülük olduğunu belirtti. Kürt kadın hareketi uluslarası temsilciliği adına konuşan Nursel Kılıç ise konuşmasına 'Kobanê'de, Rojava'da, Şengal'de ve Kürdistan'ın her parçasında direnen kadınları selamlayarak başladı. Kılıç kadın hareketinin büyümesine paralel olarak erkek egemen sistemin de saldırılarını yoğunlaştırdığını belirterek Paris katliamını örnek verdi. Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in yaşamlarını kısaca özetleyen Kılıç, katliamın sorumlularından mutlaka hesap soracaklarını belirtti. Kadın kırımının bir insanlık suçu olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıç, bunun gerçekleşmesinin tek yolunun uluslarası dayanışma olduğunu söyledi. Daha sonra Corriera Della Sera gazetesinden Floriana Bulfon söz aldı. Kobanê'deki izlenimlerini aktaran Bulfon, sınırda haber yaptığı esnada Kobanêli 12 yaşlarında bir çocuğun kendisine nereden geldiğini sorduğunu İtalya'dan geldiğini söyleyince çocuğun 'ha başkanımızı esir alan ülkeden mi geliyorsunuz' dediğini anlattı. Kobanê'den döndükten sonra da oradaki gelişmeleri günlük olarak takip ettiğini aktaran Bulfon, basının Kobanê direnişini manipüle eden tavrını eleştirdi. Camridge Üniversitesi'nde Kürt kadın hareketi üzerine bir tez hazırlayan Dılar Dirik ise 'Kapitalist modernitenin vurucu gücü IŞİD ve demokratik modernitenin inşacısı kadınlar' başlıklı oturumda bir sunum yaptı. Birbirine zıt bu iki güç arasında bir karşılaştırma yapan Dirik, DAİŞ gibi gerici bir güç karşısında YPJ'nin varlığının yeterli ve objektif bir biçimde dışarıya yansımadığını düşündüğünü aktardı. Dirik, YPJ savaşçılarının dünya basınında yer alma biçiminde de cinsiyetçi bir yaklaşım olduğunu YPJ'nin Kürt kadın hareketinin gelişiminden kopuk ele alınamayacağını söyledi.
TEK BİR İNSAN KALSA BİLE KOBANÊ DÜŞMEYECEK
Öğleden sonraki oturuma Casa delle donne'nin bir başka salonunda İtalya'nın NATO'dan çıkması talebiyle bir konferans düzenleyen savaş karşıtları da destek mesajını sundu. Daha sonra DAİŞ'in Şengal'de gerçekleştirdiği katliam ve Ezidilerin yaşadıklarını konu alan İtalyanca sinevizyon izlendi. Alessia Montuori'nin moderatörlülüğünü yaptığı oturumda ilk olarak Rojava'daki 3 kantonun Avrupa'daki temsilcisi Sİnem Muhammedi konuştu. Rojava'daki demokratik özerklik sistemini anlatan Muhammedi, Batılı basının 'Kobanê düştü düşecek' mantığıyla hareket etmesini eleştirdi. Orada yaşananların objektif olarak aktartılması gerektiğini belirten Muhammedi Arin Mirkan'ın eyleminden bahsetti ve 'Kobanê'de tek bir insan kalsa bile Kobanê düşmeyecek' dedi.
CEDAW üyesi Bianca Pomeranzi konuştu. Temmuz ayında Suriye'de kadın hakları ihlallerine dönük bir araştırma yaptıklarını ancak konferansta dinledikleri bu ayrıntıların araştırma sonuçlarında yer almadığını belirten Pomeranzi, bu yüzden araştırmanın ayaklarının havada kaldığını belirtti. Kürt kadınlarının CEDAW'a resmi başvuru yapmaları halinde komite olarak harekete geçebileceklerini söyledi. Konferansı organizesinde yer alan Demokratik Hukukçular Birliği üyesi Av. Barbara Spinelli de konuşmasında Şengal'de yaşananları 'feminicid bu kez jenoside dönüştü' sözleriyle yorumladı. Ezidi kadınlar için BM nezdinde çalışmalar yürütülmesi gerektiğini, her kurumun ve her kadının harekete geçmesi durumunda bu hedeflerini gerçekleştireceklerini söyledi.
Konferansın kapanış konuşmasını yapan IFWF temsilcisi de uluslararası dayanışmanın önemine dikkat çekerek “Umud ediyorum ki sadece acı ve şiddet değil toplumsal barış ve demokratik inşa vesilesiyle de bu tür buluşmaları gerçekleştirebiliriz' dedi. Kobanê'nin savunulması için İtalyan kadın örgütleri ve kurumlarının harekete geçmesi çağrısını yaptı. Konferans İtalyanların da eşlik ettiği 'jin jiyan azadi' sloganlarıyla sona erdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder