HDP'li Kalkınma Bakanı Doğan, Cizre'deki sivil katliamına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Doğan, "7 yaşındaki ya da 35 günlük bir çocuk, eli silahlı insanlar olabilir mi" diye sorarak, "İnsanların yaşam haklarına yönelme, kuşatma ve dünyadan tecrit etme kabullenecek bir husus değildir" dedi.
'150 BİN KİŞİ ABLUKAYA ALINDI; SAVAŞ ORTAMI YAŞANDI'
HDP'li Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan, devletin sivil katliamı yaptığı Cizre'de yaşananlara ilişkin basın toplantısı düzenledi.
HDP Genel Merkezi'ndeki toplantıda Doğan, Cizre'deki devlet güçlerinin saldırı ve katliamlarını yerinde incelemek için ilçeye hareket ettiklerini ancak devletin bir temsilcisi olmalarına rağmen ilçeye giremediklerini belirtti. Doğan, ilçede gerçek anlamıyla büyük bir olağanüstü hal yasalarını aratmayacak şekilde 150 bin kişinin ablukaya alındığına, yaşananların bir savaş ortamını andırdığına dikkat çekti.
Devlet güçlerinin saldırılarında 35 günlük bir bebek ve 80 yaşında bir kadının da katledildiği bilgisini veren Doğan, yüzlerce yaralının da tedavi edilmediğini, ambulansların hizmet vermediğini kaydetti.
Barış mesajı veren Doğan, "Güvenlik siyasetiyle barış egemen kılınamaz. Ülkemiz çok kötü bir süreçten geçiyor. Bu sorunların güvenlik siyasetiyle çözülemeyeceği ortadadır. '90'lı yıllardaki uygulamalarla bunlar çözülemez. Yine batıdaki gelişen durum da çok ciddidir" dedi.
HDP Genel Merkezi'ndeki toplantıda Doğan, Cizre'deki devlet güçlerinin saldırı ve katliamlarını yerinde incelemek için ilçeye hareket ettiklerini ancak devletin bir temsilcisi olmalarına rağmen ilçeye giremediklerini belirtti. Doğan, ilçede gerçek anlamıyla büyük bir olağanüstü hal yasalarını aratmayacak şekilde 150 bin kişinin ablukaya alındığına, yaşananların bir savaş ortamını andırdığına dikkat çekti.
Devlet güçlerinin saldırılarında 35 günlük bir bebek ve 80 yaşında bir kadının da katledildiği bilgisini veren Doğan, yüzlerce yaralının da tedavi edilmediğini, ambulansların hizmet vermediğini kaydetti.
Barış mesajı veren Doğan, "Güvenlik siyasetiyle barış egemen kılınamaz. Ülkemiz çok kötü bir süreçten geçiyor. Bu sorunların güvenlik siyasetiyle çözülemeyeceği ortadadır. '90'lı yıllardaki uygulamalarla bunlar çözülemez. Yine batıdaki gelişen durum da çok ciddidir" dedi.
'YAŞAM HAKKI TECRİT EDİLDİ!'
Doğan, şöyle konuştu: "İnsanlar su bulamadı. Çocuklarını hastaneye götüremediler. Doğum yapan anneler hastaneye gidemedi. Bu ülkemizin hiç de kabulleneceği bir şey değildir. Ülkemiz uluslararası alanda da tartışmaya başlandı. Türkiye'de bir bin yıldır ortaya konulan kardeşlik bağları var. Hiç kimsenin hakkı yok, en ufak bir yaprağı bile koparmaya. İnsanların yaşam haklarına yönelme, kuşatma ve dünyadan tecrit etme kabullenecek bir husus değildir."
Cizre'de 23 sivilin katledildiğini hatırlatan Doğan, şöyle devam etti: "7 yaşındaki ya da 35 günlük bir çocuk, eli silahlı insanlar olabilir mi? Bunları terörist olarak ilan ederseniz bu objektif bir değerlendirme olmaz. Sokağa çıkma yasağı ilan edilmeden önce yığınak yapılıyor. Özel kuvvetler oraya taşınıyor. Merkezi idarenin oradaki temsilcileri de 'tanımıyoruz' ifadelerini kullanıyor. Bir bakan oraya gidiyorsa Şırnak Valisi gelip bizi karşılamalı ama telefonlarımıza dahi cevap vermiyor. Bir vali bizim ilçeye girişimizi nasıl engelleniyor. Aslında valinin hemen görevden alınması gerekiyor."
Cizre'de 23 sivilin katledildiğini hatırlatan Doğan, şöyle devam etti: "7 yaşındaki ya da 35 günlük bir çocuk, eli silahlı insanlar olabilir mi? Bunları terörist olarak ilan ederseniz bu objektif bir değerlendirme olmaz. Sokağa çıkma yasağı ilan edilmeden önce yığınak yapılıyor. Özel kuvvetler oraya taşınıyor. Merkezi idarenin oradaki temsilcileri de 'tanımıyoruz' ifadelerini kullanıyor. Bir bakan oraya gidiyorsa Şırnak Valisi gelip bizi karşılamalı ama telefonlarımıza dahi cevap vermiyor. Bir vali bizim ilçeye girişimizi nasıl engelleniyor. Aslında valinin hemen görevden alınması gerekiyor."
TOPÇU'YA UYARI
Doğan, Kültür Bakanı Yalçın Topçu'nun "HDP'li bakanlar azledilsin" söylemine de sert tepki göstererek, şunları ifade etti: "Seçilmiş bir bakan olarak bu arkadaşımızı buradan uyarıyorum. Barış ortamında bir arada yaşama koşullarını azaltan, insanları terörize eden ifadelerden kaçının. Bu geleceği dinamit atmak gibi bir şeydir. Seçilmediği için bizi hedef göstermiştir. Biz halkın iradesini üzerinde taşıyan ahlaklı insanlarız. Halkın iradesini üzerine taşımayanlar bizi ahlaklı olmaya davet edemez. Onlar bu savaşın devamından yana olanlardır. Bir çalışma arkadaşına bu şekilde bir ifade kullanan birinin aklıselim olması mümkün mü?"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder