21 Eylül 2015 Pazartesi

Heuschmann: Türkiye uluslararası savaş hukukunu ihlal ediyor

İsviçre Amnesty International Türkiye Koordinatörü Maya Heuschmann, Türkiye’nin uluslararası savaş hukukunu açıktan ihlal ettiğini söyledi. Heuschmann “Devlet tarafından Kürdistan’da yaşanan sivil katliamlar kabul edilemez. Erdoğan’ın istediği başkanlık sistemi gerçekleşirse Türkiye’de bir daha asla demokrasiden bahsedilmez” dedi.


Erdoğan ve AKP hükümetinin kendi iktidarı için Kürdistan’da yürüttüğü savaşın ve bu savaşta asker ve polis tarafından sivil halka yönelik gerçekleştirilen katliamların insan hakları boyutunu İsviçre Amnesty International Türkiye Koordinatörü Maya Heuschmann ANF’ye değerlendirdi.

‘TÜRK DEVLETİ YENİDEN BASKI VE ŞİDDETE BAŞVURUYOR’
Erdoğan ve AKP’nin uzun zamandan beridir devam barış görüşmelerini hiçe sayarak kendi iktidarları için ülkeyi yeniden çatışmalı bir sürece sokmasından sonra yaşanan sivil ölümlere yönelik Amnesty Internatıonal’in incelemelerde bulunduğunu ifade eden Heuschmann “Bize gelen bilgilerde ve yaptığımız incelemelerde bölgede göze çarpan en önemli nokta devletin yeniden baskıya ve şiddete başvurmasıdır” dedi.

‘BAŞKANLIK SİSTEMİ GERÇEKLEŞİRSE DEMOKRASİDEN BİR DAHA ASLA BAHSEDİLEMEZ’
Erdoğan’ın 7 Haziran seçimlerinde aldığı yenilginin ardından ülkeyi kendi iktidarı için yeniden savaşa götürmesinin kabul edilmez olduğunu dile getiren Heuschmann, Erdoğan’ın hayalini kurduğu başkanlık sistemi gerçekleştiği takdirde Türkiye’de bir daha asla demokrasiden söz edilemeyeceğini vurguladı. Heuschmann “Erdoğan’ın kendi hayalini kurduğu bir başkanlık sistemi için ülkeyi yeniden savaşa sürüklemesinin hiçbir hukuksal ve yasal boyutu yoktur” şeklinde konuştu.

‘TÜRKİYE SAVAŞ HUKUKUNU İHLAL EDİYOR’
Kürdistan’da sivil halka yönelik yapılan saldırıları ve birçok yerde gerçekleştirilen sivil katliamlarla Türkiye’nin açıktan Uluslararası Cenevre Savaş Hukukunu ihlal ettiğini belirten Heuschmann, devlet tarafından sivil halka yönelik yapılan saldırıların bir önce durdurulması gerektiğini vurguladı. Uluslararası insan hakları kuruluşlarının yaşanan savaşta çok büyük bir etki oynayamadığını dile getiren Heuschmann şunları söyledi: “Bizim en önemli görevlerimiz orada yaşanan insan hakları ihlallerini araştırmak. Daha sonra bu bölgelerde yaptığımız araştırmaları hem kamuoyuna hem de ülkelerin hükümetlerine sunarak yaşananlara yönelik duyarlılık yaratmak. Ama yaptığımız bu incelemeleri Türkiye’de yetkililere sunsak da var olan hükümet yetkilileri çokta dikkate almıyor.”

‘BM BARIŞ GÜÇLERİNİ GÖNDEREBİLİR’
Kürdistan’da yaşanan savaşa yönelik BM harekete geçerek bölgeye barış güçlerini gönderebilir diyen Heuschmann, “BM isterse savaşı durdurmak için hemen harekete geçebilir ve bazı girişimlerde bulunabilir. BM yaşananlara karşı sanki bu meseleye dışarıdan bakarak bir süre doğrudan dâhil olmak istemiyor gibi bir politika izliyor” dedi.

‘HDP TÜRKİYE HALKLARININ GELECEĞİ İÇİN BÜYÜK BİR ŞANS’
Uzun dönemden beridir devam eden barış görüşmelerinin ardından bir anda yeniden savaşa başlanmasının insan hakları savunucularında büyük bir şok yarattığını belirten Heuschmann, “Savaşa karşı barışı savunanlar olarak yeniden başlayan bu savaşla büyük bir hayal kırıklığına uğradık. Savaşı dayatanlara karşı HDP’nin verdiği barış mücadelesi bizleri yeniden umutlandırıyor ”dedi.
HDP’nin Cizre’de yaşananlara yönelik başlattığı yürüyüşü, Martin Lutter King’in özgürlük yürüyüşüne benzettiğini ifade eden Heuschmann, HDP’nin Türkiye halklarının geleceği için büyük bir şans olduğuna dikkat çekti.

‘AVRUPA GÜVENLİK KONSEYİ 1 KASIM’DA GÖZLEMCİ OLMALI’
1 Kasım’da yapılacak erken seçimleri de hatırlatan Heuschmann, yaşanan bu savaş ortamında yapılacak bir secimin demokratik olmayacağını vurguladı. Şu anda yaşanan ortamın insanların sandığa özgürce, kendi iradesini yansıtabilecek bir durumda olmadığını kaydeden, Heuschmann şunlara dikkat çekti: “Erdoğan kendi iktidarı için ülkeyi yeniden seçime götürmeye yönelik karar aldıysa bunun güvenliğini nasıl ve hangi şekilde alır bu durum çok düşündürücü.”
1 Kasım’da yapılacak seçimlerde Avrupa Güvenlik Konseyi’nin gözlemci olarak Türkiye’de olması gerektiği çağrısında bulunan Heuschmann, “Barış için umudumuzu asla kaybetmemeliyiz, barışın gelmesi için mücadele etmeliyiz” dedi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder