Prof. Dr. Kaboğlu, AKP ve Erdoğan'ın s ülkeyi darbe koşullarına sürüklediğini belirtti. Cizre’de 5 günü aşkın bir süredir devam eden sokağa çıkma yasağının ve sivillerin hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu, filli darbenin bu baskıcı uygulamalarla devreye sokulduğunu belirten Prof. Dr. Kaboğlu, “Biz tüm bu uyarıları Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiği günlerde yaptık. Bir aydır bölgede tam da bu yaşanıyor" diye ekledi. Bu koşullarda seçim de yapılamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Kaboğlu, önce savaş ortamının, kan ve ölümlerin son bulması gerektiğini söyledi.
Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, AKP'nin savaş konseptine ilişkin ANF'ye değerlendirmede bulundu.
'SEÇİM SONUÇLARINA RIZA GÖSTERMEDİ'
Prof. Dr. Kaboğlu, anayasayı uygulamak, gözetmek ile yükümlü organların anayasa dışı eylem ve işlemleri alışkanlık haline getirdiğine işaret etti. Yıllardır sandıktan çıkan sonuçlarla ilgili “milli irade” diyen Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son seçimden çıkan sonuçlara ise rıza göstermediğini, seçimleri zoraki yenilemeye gittiğini hatırlatan Prof. Dr. Kaboğlu, Erdoğan’ın seçim için bir barış ve güvenlik ortamı oluşturmak yerine, savaş kışkırtıcılığı yaptığını vurguladı.
'ANAYASAYA BU KADAR MEYDAN OKUNAN BAŞKA BİR DÖNEM YAŞANMAMIŞTI'
Türkiye’nin darbe koşullarına sürüklendiğine dikkat çeken Kaboğlu, 12 Eylül öncesi de ülkede çok ciddi bir destabilizasyon ortamının yaşandığını, ancak 12 Eylül dahil, bir siyasal iktidarın anayasaya bu kadar açıkça meydan okuduğu başka bir dönemin yaşanmadığını söyledi. Ülke çapında fiili bir darbe ilan eden AKP geçici hükümetinin kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı politikasının herkesi kaygılandırdığını ve düşündürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Kaboğlu, Türkiye’de barışı, demokrasiyi savunan çevrelerin bu gidişata 'dur' demek için daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiğini kaydetti. Prof. Dr. Kaboğlu, "Bu konuda günlük çekişmeleri, kısır tartışmaları bırakıp, hükümete ‘Sizin yaptığınız anayasa ve demokrasi dışıdır, toplumsal barışı ihlal etmektesiniz' demek ve Türkiye’nin yıllar önce darbeye bu şekilde gittiğini hatırlatmak gerek. Acilen bir muhalefet oluşturulmalı" diye konuştu.
'SİLAHLAR SUSSUN, SONRA SEÇİM YAPILSIN'
Cizre’de 5 günü aşkın bir süredir devam eden sokağa çıkma yasağının ve sivillerin hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu, filli darbenin bu baskıcı uygulamalarla devreye sokulduğunu belirten Prof. Dr. Kaboğlu, “Biz tüm bu uyarıları Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçildiği günlerde yaptık. Bir aydır bölgede tam da bu yaşanıyor" diye ekledi. Bu koşullarda seçim de yapılamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Kaboğlu, önce savaş ortamının, kan ve ölümlerin son bulması gerektiğini söyledi.
'ÖZ YÖNETİMİ SAVUNUYORUM'
Bütün bu baskıya ve zulme karşı Kürt halkının ilan ettiği öz yönetimin meşru olduğunun da altını çizen Prof. Dr. Kaboğlu, yıllardır öz yönetimi savunduğunu ve savunmaya devam edeceğini söyledi. Ademi merkeziyetin yerelden yönetim anlamına geldiğini, tüm Türkiye’nin mutlaka merkeziyetçilikten uzaklaşıp, ademi merkeziyetçiliğe doğru gitmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, "Ademi merkeziyetçiliğin lanse edildiği gibi bölünmeyle bir ilgisi yok. Yerel yönetimlerin güçlenmesi, demokratikleşmesi anlamına geliyor" diye ekledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder