İnsan hakları heyeti, Sur'da yaşanan devlet terörüne ilişkin raporunu tamamladı. Raporda, devletin sivilleri hedef aldığı belirtildi. Raporun açıklandığı toplantıda, Cizre için uluslararası kuruluşlara da acil çağrı yapıldı.
Amed'in Sur ilçesinde 6 Eylül günü yaşanan devlet terörüne ilişkin inceleme yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) Amed Temsilciliği ve Amed Tabip Odası, hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştı.
İHD Amed Şubesinde düzenlenen toplantıya, İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Amed Şubesi Başkanı Raci Bilici, İHD MYK Üyesi Gamze Yalçın, THİV Amed Temsilcisi Barış Yavuz, Amed Tabip Odası Başkanı Cengiz Günay ve ilgili kurumların yöneticileri katıldı.
CİZRE İÇİN ACİL ÇAĞRI
Toplantıda konuşan Bilici, Cizre’deki devlet terörüne dikkat çekerek, tüm girişimlerine rağmen ilçeye giremediklerini ve incelemelerde bulunamadıklarını belirterek, "İçişleri ve Adalet Bakanlığı, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor. Yapmış olduğumuz resmi başvurular var. Biz acil olarak Uluslar Arası Af Örgütü'ne, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserlerine Cizre için acil harekete geçme çağrısında bulunuyoruz" dedi.
‘Yaşanan ölümlerden hükümet sorumludur’
Cizre'de onlarca kişinin katledildiğini belirten Bilici, "Başbakan tek bir sivil ölmemiş diyorsa, bize izin versin, gidip bakalım. Kim ölmüş, kim kalmış! Şu saatten itibaren yaşanan tüm ölümlerden hükümet sorumludur. Bize izin versinler, gidelim. Canımız pahasına da olsa biz oraya gitmek istiyoruz” dedi.
'SİVİL YURTTAŞLAR HEDEF ALINDI'
Sur ilçesindeki incelemeye dair raporun ayrıntılarını paylaşan İHD MYK Üyesi Gamze Yalçın, heyet olarak tespitlerini şöyle sıraladı:
"Diyarbakır ili Merkez Sur ilçesine bağlı Hasırlı mahallesi Kurşunlu Camii civarında 06 Eylül 2015 tarihinde, Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDG-H) mensuplarınca polis ekiplerine yönelik roketli saldırı gerçekleştirilmiş, saldırı sonucu 2 Özel Harekat Polis yaşamını yitirmiş, 3 polis memuru ise yaralanmıştır. Polis ekiplerine yönelik gerçekleşen saldırının ardından, Diyarbakır Valiliği tarafından Merkez Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Sokağa çıkma yasağını takip eden saatler içersinde ilçe merkezinde, elektrik, su ve mobil telefon şebekelerinde kesinti yapılmış, zırhlı polis araçları ve Özel Harekat Timlerinin katılımıyla hava destekli bir operasyon gerçekleştirilmiştir.
*Operasyonun gerçekleştiği alanın bir sivil yerleşim alanı olması bakımından, operasyon hazırlıklarının sivil yurttaşların can ve mal güvenliğini dikkate alacak şekilde organize edilmediği, aksine operasyona iştirak eden güvenlik güçlerinin can ve mal güvenliğini tehdit edecek şekilde hareket ettiğini ve sivil yurttaşları hedef gözeterek yaraladığı tanık beyanları ile tespit edilmiştir. Operasyon sırasından 1’i gazeteci 5 sivil yurttaş, isabet eden kurşunlar nedeniyle yaralanmıştır.
*Operasyon sırasında birçok yurttaşın ev ve işyerinin zarar gördüğü, birçok vatandaşın can ve mal güvenliklerinin bulunmaması nedeni ile evlerini ve işyerlerini terk ederek ilçe dışına çıkmak zorunda bırakıldığı, tanık beyanları ile tespit edilmiştir.
*Güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu yaralana yurttaşların, can güvenliğinin bulunmaması nedeniyle sağlık hizmetine erişim hakkından mahrum bırakıldığı, yurttaşların evlerde tedavi gördüğü veya çevrede bulunan halk tarafından zor şartlar altında hastaneye yetiştirildiği, tanık beyanları ile tespit edilmiştir. Sağlık hizmetine erişim hakkının sokağa çıkma yasağı, sıkıyönetim veya OHAL ilanında dahi ayırım gözetmeksizin kullandırılması gerektiğini, ambulans, itfaiye ve belediyeye ait araçların halka hizmet vermekle yükümlü olduklarını, sağlık hizmetine erişim hakkının engellenemeyeceğini, heyet olarak ilgili mülki amirlere hatırlatmak istiyoruz.
*Heyetimiz, operasyon sırasında güvenlik güçlerinin, suçlu- şüpheli- masum ayırımı yapmaksızın çevreye rast gele ateş açmasını ve sivili yurttaşları hedef gözeterek vurmasını, 'İç Güvenlik Paketi' ile yürürlüğe giren yasaların güvenlik güçlerine ve mülki amirlere tanınan yetkilerin artırılmasının bir sonucu olarak sirayet ettiği kanaatine ulaşmıştır."
TALEPLER
Raporda yer alan talepler ise şöyle:
"*Heyetimiz, olayların gerçekleşme sebebi ve oluş şekline bakmaksızın, sivilleri hedef alan ve yaşam hakkı ihlali başta olmak üzere ağır insan hakları ihlaline neden olan saldırıları kınamaktadır. Olayların bütün boyutları ile açığa çıkartılması amacıyla etkin bir soruşturma başlatılmasını talep etmektedir.
*Heyetimiz, operasyon sırasında ve sonrasında güvenlik güçlerinin sivil yurttaşların can ve mal güvenliğini tehdit eden uygulamaları ile ilgili adli ve idari soruşturmaların derhal başlatılması ve bu soruşturmalar süresince ilgili personel ve amirlerinin açığa alınmasını önermektedir. Birçok eve isabet eden mühimmat parçalarının halen bile sokakta mahallede bulunduğu ve olayı soruşturmakla yükümlü olan savcılıklarca derhal delillerin toplanmasını, ayrıca önermektedir.
*Yapılan operasyonlar neticesinde heyetimizce yapılan gözlem ve incelemelerde, kişilerin konutlarında ciddi tahribatlar oluştuğu gözlemlenmiştir. Yapılan operasyon neticesinde kişilerin mülkiyetlerine ciddi zararlar verilerek Anayasanın 35. maddesi ihlal edilmiştir. Bu çerçevede kişilerin mülkiyet hakkına getirilen bu zararların derhal karşılanması gerekmektedir. Diyarbakır Valiliği tarafından bir zarar tespit komisyonu oluşturularak, olaylar sırasında yurttaşların yaşadığı maddi ve manevi mağduriyetleri karşılanmalıdır.
*Operasyon sırasında meydan gelen olaylar nedeniyle Surp Giragos Ermeni Kilisesinin camlarının kırıldığı, tabelasına kurşun isabet ettiği görülmüştür. Heyetimiz, kilise, sinagog gibi ibadethanelerin ve tarihi yapıların, devlet koruması altında olduğunu hatırlatır ve güvenlik önlemleri almaya davet etmektedir.
*Heyetimiz genel olarak çatışmalı süreç ile birlikte meydana gelen yaşam hakkı ihlallerindeki artışa dikkat çekmektedir. Bu sebeple seçim hükümetini güvenlik politikalarından bir an önce vazgeçmeye ve taraflara da diyalog ve müzakereye dönülmesi çağrısında bulunmaktadır."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder