3 Eylül 2015 Perşembe

HDP'den Müzakere Kanun Teklifi

HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken, Meclis'e "Toplumsal Barışın İnşası İçin Müzakere Kanun Teklifi"ni sundu.

Kanun teklifinin gerekçe bölümünde, 'barış süreci'ne değinilerek, "Barış süreci, hem şiddete son verebilecek bir anlaşma sağlamak, hem de üçüncü kişilerin arabuluculuğunun gerekebileceği müzakereler aracılığıyla bunu yerine getirmek için yol alınan sürecin adıdır. Barış süreci çoğu zaman yılları alan inişli çıkışlı bir serüvenin adıdır. Diyalog ile başlayan barış süreçleri; karşılık güvenin inşası ile birlikte müzakere aşamasına geçer ve eğer taraflar süreç içinde karşılaşılacak tüm engelleme ve provokasyonları aşmayı başararak müzakereleri zaman içinde derinleştirebilirlerse sorun nihai olarak çözüme kavuşur" denildi.

DÜNYA ÖRNEKLERİ HATIRLATILDI
Kuzey İrlanda ve Güney Afrika gibi silahlı çatışmaların çözümü bağlamında başarılı barış modelleri olarak gösterilen müzakere örneklerine bakıldığında; müzakereci tarafların görüşmeleri sağlıklı bir zeminde yürütmüş olduklarına dikkat çekilen teklifte, şunlar ifade edildi: "Dünyada yaşanmış ve sürmekte olan çatışmaların çözümünde hükümetler silah bırakma şartını ön koşul olarak dile getirse de bu şart müzakerelerin başlamasına engel teşkil etmemiştir. Devlet olmayan taraflar müzakerelerin sonunda yeterli güvence ve teminatı aldıktan sonra silahları bırakmaya karar vermişlerdir. Öte yandan dünyadaki bütün silahlı çatışma çözümlerinde devlet olmayan tarafların içinde bulunduğu şartlar mutlaka düzeltilmiş ve görüşmeler eşitlik ve adalet ilkesinde gerçekleşmiştir. Kısacası, hiçbir çözüm sürecinde devlet, devlet olmayan müzakereci tarafı boş bir havuzda yüzmeye mahkûm etmemiştir. "
İngiltere’de önceki hükümetler için silahsızlanmanın, başından itibaren Kuzey İrlanda’da barış sürecini tıkayan önemli bir sorun olarak görülürken Başbakan Tony Blair'in, önceki hükümetin aksine herhangi bir ön şart koymadan Sinn Fein'le görüşme yaptığı ve barış sürecine dahil ettiğinin kaydedildiği teklifte, "İrlanda Kurtuluş Ordusu (IRA)’nın silah bırakmaya razı olmasında İngiltere Hükümeti’nin IRA mahkûmlarını serbest bırakmayı, Kuzey İrlanda'dan askerlerinin bir bölümünü çekmeyi ve Kuzey İrlanda'ya yerinden yönetim hakkı vermeyi kabul etmesi etkili olmuştur. Müzakere için silah bırakma koşulundan vazgeçilmesinin süreçteki önemi birçok akademisyen tarafından sıklıkla dile getirilmektedir. Silahlar bırakılmadan müzakere olmaz” söyleminden vazgeçilmesi karşılığında IRA ateşkes ilan etmiştir. Müzakere masası işlerlik kazandıktan sona nihayet silahsızlanma Hayırlı Cuma Anlaşması’nın başlıklarından biri olmuştur. Bu gidişatın sonunda 2005'te IRA tamamen silah bırakmış ve sorun nihai olarak çözülmüştür" diye belirtildi.
Güney Afrika'daki barış görüşmelerini de örnek veren Buldan ve Baluken, devamında şunları ifade etti: 

'KÖY BOŞALTMA GİRİŞİMLERİ DEVAM EDİYOR'
"Ülkemizde 2013 yılından bu yana yürütülen çözüm süreci; olması gereken yasal zemine oturtulmadığı ve baş müzakereci olarak Sn. Abdullah Öcalan’ın koşulları müzakere koşullarına uygun hale getirilmediği için keyfi uygulamalara açık olmuş ve maalesef akamete uğrayarak derinlikli müzakere sürecine geçilememiştir. Oysa dünya deneyimlerinin yanı sıra Türkiye’nin hem Kürt Sorununun tarihselliği içerisinde yürüttüğü görüşmelerde edindiği deneyimler hem de Filipinler ile Moro arasındaki barış görüşmelerinde edindiği deneyimler, Türkiye’de barış sürecinin yürütülebilmesi için değerli deneyimler olarak önümüzde durmaktadır.
30 yıla damgasını vuran çatışmalı süreç gittikçe derinleşmektedir. 1984 yılından günümüze değin PKK ile devlet güçleri arasında toplam 43 bin 505 olay meydana gelmiş, bu olaylarda; içerisinde asker, polis, PKK’li ve sivillerin de bulunduğu kırk bini aşkın yurttaşımız yaşamını yitirmiştir. Yine bu olayların ölüm dışındaki sonucunu teşkil eden köy boşaltmalarla ilgili olarak da TBMM Göç Komisyonu’nun raporu başta olmak üzere çeşitli çalışmalara göre 3 bin 248 köy ve mezra köy ve mezra boşaltılmış; dört milyon civarında yurttaşımız yerinden edilmiştir. Maalesef ki günümüzde de köy boşaltma girişimleri ‘askeri güvenlikli bölge’ adı altında devam etmektedir."

'SAYIN ÖCALAN'IN ÇALIŞMALARINI DERİNLEŞTİRMESİ HAYATİ ÖNEMDE'
AKP'nin antidemokratik uygulamalara başvurduğu ancak Kürtlerin buna boyun eğmediğinin belirtildiği kanun teklifinde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın baş müzakereci olduğu vurguandı. Kanun teklifinde, "Sn. Abdullah Öcalan’ın baş müzakereci olarak, bu çalışmalarını derinleştirmesinin imkânlarını yaratmak, toplumsal geleceğimizin önünü açacak adımlara imkân vermek hayati önemdedir. Aynı şekilde toplumsal barışın mevcut iktidarların siyasi çıkar ve oy hesaplarına bırakılmaması, konunun bütün toplumu ilgilendirmesi nedeniyle diğer baş müzakereci taraf da Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir" ifadeleri de yer aldı.

KANUN TEKLİFİNİN TAM METNİ
HDP'nin hazırladığı Toplumsal Barışın İnşası İçin Müzakere Kanun Teklifi şöyle:
"Amaç, Tanım ve Kapsam
Madde 1- İşbu Kanunun amacı; Türkiye ve Ortadoğu coğrafyası merkezli olan Kürt Sorununun müzakereye dayalı demokratik çözümünü Türkiye’nin demokratikleşmesi ve özgürlüklerin sağlanması temelinde ele alır.
Madde 2- Kürt Sorununun Çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi sürecinde rol alacak Baş Müzakereciler İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde hükümlü bulunan Abdullah ÖCALAN ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’dir.
Madde 3- Baş Müzakereci tarafların ortak mutabakatı ile çatışma çözümleri ve siyaset alanında uzman kişilerden, inanç ve kanaat önderlerinden ve sivil toplum kuruluşlarında görev yapmış ya da yapmakta olan kişilerden en az 20 kişilik bir İzleme Heyeti oluşturulur.
Görev ve Yetkiler
Madde 4- Baş Müzakereci taraflar gerekli gördükleri takdirde;
Siyasal ve Sosyal taraflar ile,
Siyasi parti temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları, İnsan Hakları ve Hukuk alanında çalışan kurumlar, ilgili alanda çalışma yapmış bilim insanları, Enstitüler, Kamu Kurum ve Kuruluşu yetkilileri ile,
Uluslar arası Kuruluşlar ve Yabancı Devlet Heyetleri ile kendi belirledikleri zaman dilimleri içerisinde görüşme yaparlar.
Madde 5- (1) Baş Müzakereci tarafların yapacağı görüşmeler, Anayasa’nın olağanüstü halleri tanımladığı durumlar da dâhil olmak üzere hiçbir surette engellenemez.
(2) Oturumlar on beş (15) iş gününü aşmamak kaydıyla, Baş Müzakereci tarafların belirleyecekleri sıklık veya aralıkta yapılır.
Madde 6- (1) İzleme Heyeti, Baş Müzakereci tarafların kendi aralarında yaptıkları oturumları takip eder, oturum sonunda karşılıklı mutabakata varılan konuları kaydeder ve tarafların imzaları ile birlikte imza altına alır.
(2) İzleme Heyeti beklenmedik siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlarda baş müzakereci taraflar siyasal ve sosyal çevreler nezdinde arabuluculuk yapar.
(3) İzleme Heyeti’nin kolaylaştırıcı rolü nedeniyle Baş Müzakereci taraflara yapacakları öneriler, tarafları bağlayıcı nitelikte değildir.
(4) İzleme Heyeti, Baş Müzakereci taraflar arasında imzalanan anlaşmalara uyulup uyulmadığını, tarafların ortak kararı ile denetler.
(5) Baş Müzakereci taraflar İzleme Heyeti’nin denetim görevi için gerekli kolaylıkları sağlar.
Baş Müzakereci Tarafların Koşulları
Madde 7- Baş Müzakerecilerin her birine kendi çalışmalarını yürütmeleri ve koordine etmeleri için Barış Ofisi kurulur.
Madde 8 - (1) Baş Müzakereci tarafların her birine çalışmalarını kolaylaştırmak için kendilerinin belirleyeceği 10 kişiden oluşan Sekretarya Heyeti görevlendirilir.
(2) Baş Müzakereci taraflar gerekli gördükleri hallerde on (10) kişilik Sekretarya Heyeti’nin arttırılması veya azaltılması ve değiştirilmesi hususunda takdir kullanma hakkına sahiptir.
Madde 9- (1) Baş Müzakereci tarafların her birine çalışmalarını kolaylaştırmak için kendilerinin belirleyeceği 10 kişiden oluşan Danışman Heyeti görevlendirilir.
(2) Baş Müzakereci taraflar gerekli gördükleri hallerde on (10) kişilik Danışman Heyeti’nin arttırılması veya azaltılması ve değiştirilmesi hususunda takdir kullanma hakkına sahiptir.
Madde 10- Baş Müzakereci tarafların çalışmalarını kolaylaştırmak amacıyla işbu Kanunun Madde 7 ve Madde 8 kapsamında görevlendirilen Danışman ve Sekretarya Heyetlerinin gerekli çalışmalarını yapabilmesinin koşulları sağlanır.
Şeffaflık
Madde 11- (1) Baş Müzakereci tarafların yasa kapsamındaki görevlerini ifa ederken yaptıkları bütün görüşmeler Madde 6’da belirtildiği şekliyle kayıt ve imza altına alınır.
(2) Baş Müzakereci taraflar veya temsilci olarak belirledikleri kişiler on beş (15) günde bir olmak üzere kamuoyunu şeffaflık ilkesi doğrultusunda basın ve yayın kuruluşları aracılığıyla bilgilendirmek ile yükümlüdür.
(3) Baş Müzakereci taraflar arasında yapılan tüm görüşmeler ve gelinen aşama hakkında TBMM’de grubu bulunan tüm siyasi partiler on beş (15) günde bir olmak kaydıyla Baş Müzakereci taraflar veya temsilcileri tarafından bilgilendirilir.
Diğer Maddeler
Madde 12- (1) İşbu Kanun kapsamında yerine getirilen görevler ve yapılan işler için Başbakanlık bütçesinden yeteri kadar ödenek ayrılır.
(2) İşbu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerinde görevlendirilen Danışman ve Sekretarya Heyetleri’ne ayrılacak ödenek ve kullanımı yönetmelikle düzenlenir.
Madde 13- İşbu Kanun kapsamında görev ve yetki yüklenenler de dâhil olmak üzere Kanun kapsamındaki çalışmalara katılanların, yaptıkları görevler nedeni ile hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz.
YÜRÜRLÜK
Madde 14- Bu kanun yayımlandığı gün yürürlüğe girer.
YÜRÜTME
Madde 15-  Bu kanunu Bakanlar Kurulu yürütür.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1- Kürt Sorunun müzakereye dayalı demokratik çözümüne dair çerçeveyi çizer.
Madde 2- Müzakereyi yürüterek nihai toplumsal barışla sonuçlandıracak Baş Müzakereci tarafları belirler.
Madde 3- Müzakere sürecinin kimler tarafından, hangi yöntemlerle gözlemleneceğini belirler.
Madde 4- Baş Müzakereci tarafların müzakereye dayalı demokratik çözüm kapsamında görüşebilecekleri toplumsal kesimler ve kişileri tayin eder.
Madde 5- Baş Müzakereci taraflar arasındaki görüşmeleri belirli bir programa ve şarta bağlar.
Madde 6- İzleme heyetinin görev ve yetkileri ile iş ve işlemlerini belirler.
Madde 7- Baş Müzakereci tarafların kendi çalışmalarına dair belirlemeler yapar ve düzenler.
Madde 8- Sekretarya Heyeti’ni belirler.
Madde 9- Danışman Heyeti’ni belirler.
Madde 10- Sekretarya Heyeti ile Danışman Heyeti çalışmalarına dair düzenleme yapar.
Madde 11- Baş Müzakereci taraflar arasında gerçekleşen oturumların kayıt altına alınması, anlaşmaların imzalanması süreçlerini tespit eder. Müzakerelere ilişkin şeffaflığın temin edilmesi anlamında kamuoyunu ve TBMM’nin bilgilendirilmesi usul ve esaslarını belirler.
Madde 12- Bütçeler ve mali kaynakları açıklar.
Madde 13- Bu yasa kapsamında yürütülen iş ve işlemlerin cezai ilişkilerini tayin eder.
Madde 14- Yürürlük maddesidir.
Madde 15- Yürütme maddesidir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder