Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Partisi'ne (HDP) yönelik saldırılara ilişkin açıklama yaptı.
"İçinden geçtiğimiz süreç halklarımız açısından son derece kritik bir noktaya doğru hızla evrilmektedir. Ne oldu da, 4 ay öncesine kadar barışa en yakın olduğumuz değerlendirmelerinin bütün kesimlerce yapıldığı bir noktadan, bugün ülkemizin her tarafına yayılan ve giderek de derinleşerek devam edeceğinden endişe ettiğimiz bir savaş ortamının içerisinde bulduk kendimizi" ifadelerinin yer aldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:
'KÜRTLER TEHDİT ALTINDA!'
"7 Haziran seçim sonuçları, aslında halklarımızın barışa olan umutlarının gerçekleşmesi için son derece uygun bir siyasi atmosfer yaratmıştı. Ancak, saltanatlarını sürdürmek isteyenler ve bu saltanatın etrafında kendilerine yeni yaşam alanları ve olanakları yaratmak isteyenler halklarımızın barış umutlarını yerle bir ettiler.
Bugün ülkemizin her tarafı tam bir kan deryası haline gelmiş bulunmaktadır. Artık, sayılarını dahi takip etmekte zorlandığımız ölüm olayları, halkımıza ve kurumlarına karşı yapılan ırkçı saldırılar halklarımızın birlikte yaşam hayallerini ciddi anlamda tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.
Ülkeyi yönetenlerin ve oy artırma telaşı içerisindeki siyasetçilerin kullandıkları karşılaştırıcı, kutuplaştırıcı ve düşmanlaştırıcı dil ve söylemler nedeniyle Türkiye’nin her tarafında Kürt halkına ve kurumlarına karşı gerçekleştirilen ırkçı saldırılar tam bir katliam ve linç kampanyasına dönüştürülmüştür. Akdeniz, Ege, İç Anadolu, Karadeniz ve Marmara bölgelerinin tamamında yaşayan bütün Kürtler büyük bir tehdit altında bulunmaktadır."
Bugün ülkemizin her tarafı tam bir kan deryası haline gelmiş bulunmaktadır. Artık, sayılarını dahi takip etmekte zorlandığımız ölüm olayları, halkımıza ve kurumlarına karşı yapılan ırkçı saldırılar halklarımızın birlikte yaşam hayallerini ciddi anlamda tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.
Ülkeyi yönetenlerin ve oy artırma telaşı içerisindeki siyasetçilerin kullandıkları karşılaştırıcı, kutuplaştırıcı ve düşmanlaştırıcı dil ve söylemler nedeniyle Türkiye’nin her tarafında Kürt halkına ve kurumlarına karşı gerçekleştirilen ırkçı saldırılar tam bir katliam ve linç kampanyasına dönüştürülmüştür. Akdeniz, Ege, İç Anadolu, Karadeniz ve Marmara bölgelerinin tamamında yaşayan bütün Kürtler büyük bir tehdit altında bulunmaktadır."
'ÖLÜME MAHKUM EDİLDİLER'
Yine, Cizre, Silopi, Yüksekova vb. birçok ilçenin asker ve polis güçleri tarafından kuşatma altına alındığına vurgu yapılan açıklamada, "Keskin nişancıların hedef gözeterek ateş açmaları sonucunda onlarca çocuk ve sivil katledilmiştir. Elektrik ve su kesintilerinin yanı sıra yerleşim alanlarına gıda vb. ürünlerin girişine izin verilmeyerek halkımız açlık ve susuzlukla karşı karşıya bırakılmış, sağlık hizmetleri engellenerek acil tedavi görmesi gereken hastalar ölüme mahkûm edilmişlerdir" denildi.
Ülkede olağanüstü halin yaşandığının, faşizan bir yönetim sisteminin uygulamaya konulduğunun belirtildiği açıklamada, "Halkımıza karşı sürdürülen bu faşist-sömürgeci uygulamaları, saldırıları ve ırkçı linç girişimlerini şiddetle kınıyor, protesto ediyoruz" diye tepki gösterildi.
Ülkede olağanüstü halin yaşandığının, faşizan bir yönetim sisteminin uygulamaya konulduğunun belirtildiği açıklamada, "Halkımıza karşı sürdürülen bu faşist-sömürgeci uygulamaları, saldırıları ve ırkçı linç girişimlerini şiddetle kınıyor, protesto ediyoruz" diye tepki gösterildi.
'DİRENİŞ ÜST DÜZEYDE YAŞAMA GEÇİRİLMELİ'
DTK açıklamasının devamında, halklara seslenilerek, şunlar ifade edildi:
"Halklarımızın bütün bu baskı ve yok etme politikalarını boşa çıkarmak için güçlü demokratik birlikteliklerini, örgütlülüklerini ve direnişlerini en üst düzeyde yaşama geçirme zorunluluğu vardır. Türkiye’nin demokratik geleceği ve halklarımızın birlikte yaşamı için bu son derece acil gerçekleştirilmesi gereken bir husustur.
Halklarımızı, bütün demokratik güçleri ve uluslararası toplumu Kürdistan’da gerçekleştirilen insanlık dışı ırkçı uygulamalara, Türkiye’de Kürt olan her şeye saldıran ve yok etmeye çalışan ırkçı-faşist saldırı ve linç girişimlerine karşı duyarlı olmaya, kardeşlik ruhu ile karşı durmaya ve halkımızla dayanışmaya çağırıyoruz."
"Halklarımızın bütün bu baskı ve yok etme politikalarını boşa çıkarmak için güçlü demokratik birlikteliklerini, örgütlülüklerini ve direnişlerini en üst düzeyde yaşama geçirme zorunluluğu vardır. Türkiye’nin demokratik geleceği ve halklarımızın birlikte yaşamı için bu son derece acil gerçekleştirilmesi gereken bir husustur.
Halklarımızı, bütün demokratik güçleri ve uluslararası toplumu Kürdistan’da gerçekleştirilen insanlık dışı ırkçı uygulamalara, Türkiye’de Kürt olan her şeye saldıran ve yok etmeye çalışan ırkçı-faşist saldırı ve linç girişimlerine karşı duyarlı olmaya, kardeşlik ruhu ile karşı durmaya ve halkımızla dayanışmaya çağırıyoruz."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder