Buldan: Katliamlar bizzat Erdoğan'ın eliyle gerçekleşiyor

HDP ile Kürtlere yönelik ırkçı saldırılar Mersin, İstanbul ve Amed'de protesto edildi. HDP Milletvekili Kaya, "Halklar Beştepe önünde toplanmalı" derken, Grup Başkanvekili Buldan ise, "Katliamlar bizzat Erdoğan'ın eliyle gerçekleşiyor" dedi. Eylemlerde HDP ile dayanışma çağrısı yapıldı.

MERSİN 
HDP Mersin il, ilçe örgütleri ve HDK bileşenleri, HDP binası önünde bir araya gelerek, partilerine ve Kürtlere dönük ırkçı saldırıları protesto etti. Eyleme, HDP Mersin Milletvekili Çilem Küçükkeleş ve çok sayıda kişi katıldı.
HDP Mersin İl Eşbaşkanı Selman Günbat, hiçbir zaman savaşın tarafı olmayacaklarını, her zaman barışın savunucuları olacaklarını söyledi. 
HDP Milletvekili Çilem Küçükkeleş ise, tüm il, ilçe binalarının yakılmaya çalışıldığını, buna rağmen barış mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini belirtti.
Basın açıklamasını okuyan HDP Mersin İl Eşbaşkanı Didar Gül ise, "Bizler sağduyulu olmaya devam edeceğiz ve halkların çatışmasını engellemek için elimizden geleni de yapmaya devam edeceğiz" dedi.

YÖRE DERNEKLERİNDEN BARIŞ ÇAĞRISI

Mersin Doğu - Güneydoğu Dernekleri Federasyonu (MEDOF) ve Mersin Yöre Dernekleri, Mersin Gazeteciler Cemiyeti'nde bir araya gelerek, barış çağrısı yaptı. 
MEDOF Başkanı Murat Karahan, Mersin de Kürdü, Türkü, Alevisi, Azerisi, Abazası, Ermenisi ile birlikte halkların kardeşçe yaşadıklarını dile getirerek, Suruç'ta yaşanan katliamın ardından ülkenin her karış toprağına ateş düştüğünü vurguladı. Karahan, "Yöre dernekleri olarak, tüm siyasi partilere sesleniyoruz; Ortadoğu bataklığına çekilmek istenen ülkemizin bir an önce bu durumdan çıkması için siyasi görevlerini üstlenmelidirler" dedi.
Karahan, "Siyasiler egolarını bir tarafa bırakarak Türkiye halkları için çaba harcamalıdır. Yoksa 7 Haziran seçimlerinde onları nasıl seçtiysek 1 Kasım seçimlerinde de geri indiririz" diye belirtti. Sivil inisiyatif oluşturarak "Savaşa Karşı Barış Yürüyüşü" gerçekleştirmeyi düşündüklerini kaydeden Karahan, "Bu yürüyüşte hiçbir siyasi partiye izin vermeyip, halkların kardeşliği için sivil bir yürüyüş örgütleyeceğiz" dedi.

'ACİLEN SİLAHLAR SUSSUN'

Anadolu Barış ve Kardeşlik Cemiyeti ise, Gazeteciler Cemiyeti'nde "Savaşa hayır, barışa evet" sloganıyla basın toplantısı düzenledi. Anadolu Barış ve Kardeşlik Cemiyeti Kurucu Genel Başkanı Turgay Akyüz, şöyle dedi: "Türkiye Devleti'nin, Kürt meselesinde yüzyıla yayılan inkar, imha ve asimilasyon siyasetinin iflas ettiği görülüp, çözüm yoluna girmeye başlamışken tekrardan silahlara dönülmesi kabul edilemez. Taraflar, acil olarak 'âmâ'sız kalıcı barış için silahları susturmalıdır. Savaş ölmektir, öldürmektir, savaş cinayettir."
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda bir araya gelen STK'ler, siyasi parti il başkan ve eşbaşkanları ile hukukçular da savaşın durması için basın toplantısı düzenledi. 

İSTANBUL 

HDP İstanbul İl Örgütü, ırkçı saldırıları parti binasında düzenlediği basın toplantısı ile kınadı. Toplantıya, HDP İstanbul milletvekilleri Pervin Buldan, Hüda Kaya ile HDP İstanbul il eşbaşkanları Cesim Soylu ve Ayşe Erdem katıldı. Soylu, planlı ve organizeli olarak tüm ilçelerin kuşatma altına alındığını, saldırının sorumlularının AKP ve Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu söyledi. Soylu, HDP Sultanbeyli İlçe binasında Madımak'ı andıran görüntülerin ortaya çıktığını ifade etti.

KAYA: HALKLAR BEŞTEPE'NİN ÖNÜNDE TOPLANMALI

HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya da, ırkçı saldırıların 12 Eylül faşizmini hatırlattığını vurgulayarak, "Egemenler, saltanat severler hakları birbirine düşürmeye çalışıyor" dedi. Türkiye'nin alt üst olmuş siyasal zemininde HDP'nin hedefte olduğunu kaydeden Kaya, siyasi partilerin barış için inisiyatif almamasını eleştirdi. Kaya, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın saltanat severliğine karşı tüm halklar gerekirse Beştepe'nin önünde toplanmalıdır. 'Biz savaş istemiyoruz' diyebilmelidir" şeklinde konuştu. Kaya, barış ve demokrasi güçlerine HDP'ye destek olmaları çağrısında bulundu.

BULDAN: ERDOĞAN KATLEDİYOR, 6 MİLYONUN İRADESİ YAKILIYOR

HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan ise, "HDP'nin tüm il ve ilçe binalarına gerçekleştirilen saldırının emrini Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi" dedi. Ankara HDP Genel Merkezi'ne yapılan saldırıda insanların ölümden döndüğünü ifade eden Buldan, "Bu ateş herkesi yakar. HDP binalarının ateşe verilmesi HDP'ye oy veren 6 milyon insanın iradesini yakmaktır" diye ekledi.
Buldan, Cizre'deki devlet terörüne de dikkat çekerek, ilçede OHAL uygulamalarının devam ettiğini söyledi. Buldan, "Biz' 90'lı yılları yaşadık. Ancak Kürt halkı '90'lı yılları da aşan bir saldırı ile karşı karşıya. Cizre'deki katliamlar bizzat Erdoğan'ın eliyle gerçekleşiyor" diyerek,  özgürlükten yana olana tüm çevrelere dayanışma çağrısı yaptı.

'CİNSİYETÇİ KÜFÜR ETTİLER, SIRTIMIZA BASTILAR'

HDP Bağcılar İlçe Örgütü'nden Pınar Bahadır ve Celalettin Yalçın da eylemde konuştu. Bahadır, emniyete götürüldükleri sırada polislerin kendisine cinsiyetçi küfürler sarf ettiğini, emniyette üzerine su dökülerek ve sırtına basılarak işkence gördüğünü söyledi. 
Yalçın da, polislerin kendilerine, "Iğdır ve Dağlıca'dan siz sorumlusunuz" diyerek işkence yaptığını belirterek, işkence sonucu kolunun çıktığını aktardı. Yalçın, "Onlara boyun eğmeyeceğiz. Saldırılara uğramamıza rağmen polis işkenceyi bize yapıyor. Partimize sahip çıkacağız" dedi. 
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Ayşe Erdem, ırkçı saldırılara devletin güvenlik güçlerinin de destek olduğunu belirtti. 

AMED

Demokratik İslam Kongresi (DİK) ve bileşenleri de, ırkçı saldırıları protesto etmek ve barış talebinde bulunmak için Demokratik Toplum Kongresi (DTK) binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, imam Tarık Hekimoğlu, İlim Derneği Başkanı Emekli İmam Muhittin Eryılmaz, DİK Şuura Girişimi adına Dr. Fadıl Bedirhanoğlu, İmam Kudrettin Baydar ve DİAYDER çalışanı Panayır Çelik katıldı. Toplantıda açıklamayı yapan Fadıl Bedirhanoğlu, 7 haziran seçimleri öncesinde Türkiye'de yakalanan barış havasından seçimlerden sonra bir eser kalmadığını söyledi. 

'NE İSLAMİ, NE İNSANİ'

Cizre, Şırnak, Silopi, Yüksekova, Varto, Silvan ve Nusaybin, Lice ve Sur'da devreye konulan polis terörüne tepki gösteren Bedirhanoğlu, "Yaşananları ne İslami ne de insani olarak kabul ediyoruz" dedi. Bedirhanoğlu, "Türkiye'de din işlerini yürüten kurum başta olmak üzere, kimi dini cemaat ve çevrelerin bu insanlık dışı İslam'a göre izahı mümkün olmayan tutum ve davranışlara sessiz kalmalarının dinimizde izahı olmayan bir durum olduğuna inanıyoruz" dedi.