MURAT KUSEYRI
STOCKHOLM / ANF
İsveç’in başkenti Stockholm ve Linköping ilinde yaşayan Asuri-Süryaniler, dün düzenledikleri gösterilerde Irak ve Suriye’de Asuri-Süryani-Keldani, Yezidi, Kürt ve diğer azınlıklara yönelik saldırıları ve katliamları protesto ettiler. Katliamların engellenmesi için Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşlara fiili müdahalede bulunmaları ve Asuri-Süryaniler için güvenlikli bölge oluşturmaları çağrısında bulundular.
Asuri-Süryani bayraklarının yanı sıra DAİŞ çetelerinin katliamlarını kınayan, kaçırılan Asuri-Süryanilerin serbest bırakılmalarını ve 1915 Seyfo soykırımının kabul edilmesini talep eden pankrat ve dövizlerin taşındığı gösteride, konuşma yapan dini liderler ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri Asuri-Süryaniler için güvenlikli bölge oluşturulmasını istediler.
Linköping ilinde yapılan gösteriye İsveç kilise ve partileri, Stockholm’deki gösteriye ise Kürdistanlılar ve Türkiyeli devrimciler kendi bayrak ve flamalarıyla katılarak Asuri-Süryanilere destek verdiler.
İNSANLARIN YARDIM İSTEYEN ÇIĞLIKLARINI DUYUN
Stockholm’un Medborgarplatsen Meydanı’nda düzenlenen bini aşkın kişinin katıldığı mitingde konuşan Süryani Papaz Benjamin Ataş, Irak ve Suriye’de kafaları kesilen, çarmığa gerilen, işkence edilen ve kaçırılan, tecavüze uğrayan insanların yardım isteyen çığlıklarını duyulması gerektiğini ancak Birleşmiş Milletler dahil uluslararası toplumun yaşam savaşı veren insanları kendi kaderleriyle baş başa bıraktıklarını söyledi.
Irak ve Suriye’de Hıristiyan halka yönelik etnik temizlik yapıldığına, tarihlerinin tamamen silinmeye çalışıldığına dikkat çeken Ataş, İsveç Hükümeti ve Birleşmiş Milletler’e Habur ve Hasakê ve Qamışlo’da Süryanilere yönelik katliam, kaçırma, tecavüz ve saldırıların son bulması için harekete geçmeleri çağrısında bulundu.
‘Genç Romanlar’ adlı örgütün Başkanı Emir Selimi, halkını ezen, dıştalayan ve 500 yıldan beri köle muamelesi yapan Avrupa ve Avrupalılardan nefret etmek için pek çok neden bulunduğunu ama kendisinin nefret etmemeyi ve önyargılı olmamayı yeğlediğini söyledi.
ROMAN, KÜRT VE SÜRYANİLERİN ORTAK YANLARI: DEVLETLERİ OLMAMASI
Suriye’de 4 yıldan bu yana süren savaşın nefretin yaygınlaşmasına yol açtığını söyleyen Selimi, “Ben bir Kürt ve bir Süryani çocuğuyla birlikte büyüdüm. Roman, Kürt ve Süryani olarak ortak yanımız bir birimizi dinlememizdi. Biraz daha büyüdükçe ortak bir başka yanımız olduğunu da anladık. Hiç birimizin devleti yoktu... Günümüzde de bizlerin sesini dünyaya duyuracak bir devletimiz yok. Birleşmiş Milletler’de, uluslararası toplantılarda ve melodi festivallerinde temsil edilemiyoruz. Bu böyle devam edemez. bir birimize daha fazla sarılmalı ve hep birlikte sesimizi yükseltmeliyiz” şeklinde konuştu.
İsveç Kiliseleri adına konuşmalar yapan din insanları da, Irak ve Suriye’de çok büyük katliamlar ve trajediler yaşandığını somut örnekler vererek dile getirdikten sonra, değişik inançlardan din insanlarına, değişik siyasi partilere mensup politikacılara katliam ve savaşın durdurulması için birlikte hareket etmeleri çağrıları yaptılar.
KÜRDİSTANLILAR VE TÜRKİYELİ DEVRİMCİLERDEN SÜRYANİLERE DESTEK
1915 soykırımının unutulmamamsı ve tanınmasını talep eden pankrat ve dövizlerin taşındığı gösteriye Kürdistanlılar da PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın resimlerinin bulunduğu flamalar, PYD ve YPG bayrakları taşıyarak katıldılar. Bir grup Türkiyeli devrimcinin de Kürtlerle birlikte gösteriye katılarak Süryanilere destek verdikleri gözlendi.
Linköping ilinde yaşayan yaklaşık 400 civarında Asuri-Süryani, Irak ve Suriye’de Asuri-Süryanilere güvenlikli bölge oluşturulması talebiyle bir gösteri düzenledi. İldeki Asuri-Süryani kiliseleri ve dernekleri tarafından düzenlenen gösteride DAİŞ çeteleri tarafından kaçırılan 200’ü aşkın Asuri-Süryaninin serbest bırakılması talep edildi.
Domkyrka Meydanı önünde toplanan Asuri-Süryaniler DAİŞ çetelerinin katliamlarını protesto eden pankratlar taşıyarak ve aynı içerikte sloganlar atarak il merkezindeki meydana geldiler. Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin destek verdiği gösteride konuşma yapanlar arasında Seyfo Center İsveç Subesi Başkanı Fehmi Barkarmo da bulunuyordu.
SOYKIRIMIN DURDURULMASI İÇİN ÇAĞRILAR
Irak ve Suriye’de Asuri-Süryanilere etnik ve dini temizlik yapıldığını söyleyen Barkarmo, olanları izlemekle yetinen üklelere sert eleştiriler yönelttikten sonra, Birleşmiş Milletler ve Avrupa birliği’nden soykırımı durdurmaları için harakete geçmelerini istedi.
Gösteriyi örgütleyenlerden Sargon Baryusuf, ANF’ye yaptığı açıklamada Irak ve Suriye’de yaşayan Asuri-Süryani-Keldanilerin savunmasın bir durumda olduklarını ve bu durumu fırsat bilen DAİŞ ve diğer dinci akımların katliam ve soykırımlar yaptıklarını söyledi.
DAİŞ çetelerine destek veren ve sınırlarını açan ülkelerden birinin Türkiye olduğuna dikkat çeken Baryusuf, ”Biz Türk devletinin Asuri ve diğer azınlık halklara saldıran DAİŞ çetelerine destek vermesini kınıyoruz. Türkiye bunlara verdiği desteği derhal kesmeli” şeklinde konuştu.
“Biz binlerce yıl, Arap, Fars, Türk ve Kürtler oraya gelmeden önce o topraklarda yaşadık. Artık bu ülkeler bizi azınlık olarak değil, ayrı dil, kültür ve gelenekleri olan bir halk olarak tanımalı ve varlığımıza saygı göstermeli” diyen Baryusuf, ilerici ve demokratk güçlere de Asuri-Süryanilerle dayanışmayı artırmaları çağrısında bulunuyor.
TÜRKİYE’NİN SINIRLARINI SÜRYANİLERE KAPATMASI İSVEÇ PARLAMENTOSU’NDA
Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Robert Halef de, yazılı bir soru önergesiyle DAİŞ çetelerinin Habur ve Hesekê’ye yönelik saldırıları sırasında Türk Hükümeti’nin takındığı tutumu parlamentonun gündemine getirdi.
DAİŞ’ın Habur kıyısında bulunan 30 civarındaki Süryani köyüne saldırdığını, 30 kişiyi katledip 300 kişiyi kaçırdığını belirten Halef, DAİŞ çetelerinin saldırılarından kaçıp Türkiye’ye sığınmak isteyen Süryanilerin Türk askerleri tarafından engellendiklerini söylüyor.
Türk Hükümeti’nin bu tutumunun kendisini şaşırttığını ve Türkiye’ye geçmeleri engellenen Süryanilerin korku içinde Kuzey Suriye’de beklemek zorunda kaldıklarını belirten Halef, “Türkiye’nin insanlık dışı tutumu Avrupa Birliği ve İsveç tarafından sorgulanmalı. Türkiye Islam Devleti’nin saldırılarından kaçanlara ne gözünü yumabilir ne de yardım etmekten kaçınabilir” dedikten sonra İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström’e Türkiye’nin insanlık dışı tutumuna karşı ne yapmayı düşündüğü sorusunu yöneltiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder