HALEPÇE
16 Mart 1988’de yaşanan katliamın üzerinden 27 yıl geçmiş
olsa da yarattığı acılar aynı ilk günkü gibi hissedilmeye devam ediyor.
Katliamdan kurtulmayı başaranlar, ‘her şey çok hızlı oldu. On dakikada binlerce
insan son nefesini verdi’ diyerek bu insani dramın boyutlarını anlattı.
27 yıl önce eski diktatör Saddam Hüseyin yönetimindeki
Irak Baas Rejimi Halepçe’deki sivil halka kimyasal gazlarla saldırarak yüzyıla
damgasını vuran bir vahşete imza attı. Saldırı da 5 binden fazla insan öldü,
binlercesi sakat kaldı, yüzbinlerce insan göç etmek zorunda kaldı.
Katliam geride sadece ölü ve yaralı bırakmadı. Virane
olmuş, göç yollarına düşmüş, bilinmeyen diyarlara savrulan, sonu gelmeyen hüznüne
boğulan hayatlarda bıraktı. O anları yaşayanlar, elma kokusuyla gelen katliamı
Fırat Haber Ajansına anlattı.
'AİLEMDEN ON KİŞİ KATLEDİLDİ'
Mahsume Gul Muhammed Halepçe katliamını anlatmaya, ‘anlatılırsa
anlatayım. Ama yaşamayan anlar mı’ diye söyleyerek başlıyor; “bir koku kapladı
her tarafı. Neye uğradığımızı şaşırdık, ne yapacağımızı da. Nereye baksam
cansız yatan bedenleri görüyordum. Abimin evine koştum. Kimseden çıt
çıkmıyordu. On kişi bir anda ölmüştü. Sokaklara çıktım. Sokaklarda cenazeler,
halden düşmüş olanlar. Ben de zaten zor nefes alıyordum. Bugün bile nasıl
kurtulduğumu halen düşünür dururum” diyor.
'BİTMEYECEK BİR ZULÜM ANIYDI'
Abdurrahman Reşit Emin isimli ihtiyar bir Halepçeli de, annesini
ve iki kardeşini Halepçe katliamında kaybetmiş. O katliam anlarını ‘bitmeyecek bir
zulüm zamanıydı’ diye tanımlıyor.
Reşit Emin, gök elma kokmaya başladı, diyerek katliam
anını şöyle anlatıyor. “Biz neye uğradığımızı şaşırdık. Halepçe semaları bir
anda uçak sesleriyle inlemeye başladı. 10-15 civarıydı. Sayılarını tam söylemem
zor. Büyük bir gürültü koptu ve bir anda kokuyu hissetmeye başladık. Her şey
çok hızlı oldu. On dakikada binlerce insan son nefeslerini verdi. Hangi köşe başına baksan cansız bendenler
uzanıyordu. Geride kalanlar şehri terk etti. Göç yollarına düştü. Ölenler kadar
yoksulluğa ve hastalığa terk edilenler oldu. Herkes perişan oldu. Kimisi aklını
yitirdi, kimisi kör oldu” dedi.
'O ANLARI HİÇ UNUTMAYACAĞIZ'
Katliamın tanığı ve mağdurlarından Hasan Ali de; “bizim
acımız hep diri. O günü hiç unutmadık. Bugün katliamın 27. Yıl dönümü ve dün
akşam katliamda yaralanan birisi yaşamını yitirdi, yaşadığımız sürece de o gün
yaşadığımız acıyı hiç unutmayacağız” diyerek yaşananların belleklere
kazındığını belirtiyor.
Hasan Ali katliam anını, ‘sanki bir anda ahir zaman anı
gelmişti’ diyerek şu cümlelerle anlatıyor, “Ailem darmadağın oldu. Her biri bir
tarafa gitti. Bir oğlumu bugüne kadar da halen bulmuş değiliz. Aramadığımız, başvurmadığımız
yer kalmadı ama bulamadık. Kimisi çocuğunu, kimisi anne babasını, kimisi
kardeşini yitirdi. Halepçe bir anda yok oldu. Bir soykırım uygulanıyordu.
Saddam Halepçe’yi sadece insanlarıyla değil, canlı cansız her şeyiyle yok etmek
istedi. Tam bir felaket anıydı.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder