28 Temmuz 2015 Salı

Demirtaş: Sizden korkan sizin gibi olsun

Partisinin grup toplantısında konuşan Demirtaş, "7 Haziran sonrasında bir Recep Tayyip Erdoğan darbesi yapılmıştır" diyerek, Kürt Halk Önderi Öcalan'ın ise teşekkürü hak ettiğini söyledi. "Bir talimatınızla onlarca savaş uçağı kalkıyor da neden İmralı Kosteri kalkmıyor? Barış oradadır" diyen Demirtaş, Erdoğan ve hükümete "Sizden korkan sizin gibi olsun" diye seslendi.


HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında AKP'nin savaş konseptini hayata geçirmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Demirtaş, "Saray tarafından yönetiliyor" diyerek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecride değindi ve AKP'ye şöyle seslendi: "Bir günlük iş, tecrit altında tuttuğunuz Sayın Öcalan silahsızlanma çağrısı yapacaktı. Niye her gün savaş uçağı kaldırıyorsunuz, bir talimatınızla onlarca savaş uçağı kalkıyor da neden İmralı Kosteri kalkmıyor? Barış oradadır. Buyurun 550 vekilin dokunulmazlığını kaldırın, biz 'evet' oyu vereceğiz."

'ERDOĞAN DARBESİ!'

Türkiye'de cunta yönetiminin iktidara el koyduğunu belirten Demirtaş, "7 Haziran sonrasında bir Recep Tayyip Erdoğan darbesi yapılmıştır. Nereden alıyorlar yetkilerini? Şu anda ülkeyi savaşa götürecek kararların yetkisini nerden alıyorlar? 7 Haziran'da bu yetki elinizden alındı. Artık siz tek başına iktidar değilsiniz. Bunu yapanlar 7 Haziran sandık sonuçlarına darbe yapmışlardır" dedi. 

MHP'nin de bu yönetime koltuk değneği olduklarını belirten Demirtaş, "Darbenin bir de kuyrukçuları vardır. Kendilerine milliyetçi diyenler bu darbeye şakşakçılık yapıyorlar. Saraya gideni partiden atarım diyorlardı. Dün sarayda el pençe divan durdular. Bilal'i istiyordunuz. Bilal'i alamadınız ama hilali verdiniz" ifadeleriyle MHP'ye yönetimine yüklendi. 

'SAYIN ÖCALAN TEŞEKKÜRÜ HAK EDİYOR'

"Nedir bizim suçumuz, yüzde 13.1 oranında oy almaktır" diyen Demirtaş, Dolmabahçe Mutabakatının "çok kutsal bir iş olduğunu" belirterek, "katkı sunan herkese teşekkür" etti. "Gerek bizim heyetimiz, devlet heyeti ve bu belgeyi siyasi iradesiyle açıklayan Sayın Öcalan teşekkürü hak ediyor" diyen Demirtaş, barışa düşman olanların elinden barışın rehin tutulmasının alındığını belirterek, şöyle konuştu: 

'ERDOĞAN ÜLKEYİ ATEŞE ATTI, SİLAHSIZLANMAYI ENGELLEDİ'

"Bu bölünme beyannamesi değil, bir birleşme, kardeşleşmenin yol haritasıydı. Biz bunun arkasındayız, hayata geçirin dedik. Dolmabahçe Mutabakatı'ndan zaten 1 hafta sonra nasıl vazgeçtiklerini, bundan caydıklarını ibretle gördük. Cumhurbaşkanı öyle bir masa, mutabakat olmadığını hatta Kürt sorunu olmadığını söyledi. Onu anlayabiliyorum, bir Saray'ı var, iktidarı, koltuğu Saray'ı seviyor, çözüm barış demokrasi demek bunların kaybedilmesi demektir. Bunu anlıyorum. Bunun altında imzası olan bunun için gece gündüz çaba harcayanları anlayamıyorum. Beraber kamuoyuna barış sözü verdik. Bir hafta sonu bu iş bitiyordu. Bize çağrı yapan, deklarasyon yayınlayalım, şunu kınayın bunu kınayın siz şiddetten besleniyorsunuz diyen Davutoğlu'na, Dolmabahçe Mutabakatını hatırlatıyorum. 2.5 sene çalıştık önümüzde bir hafta vardı. Neden vazgeçtiniz? Örgütün lideri kongre toplansın haftaya çağrı yapacağım diyor. Ben çağrı yapacağım silahlar bırakılacak diye. Biz bu çağrıyı açıklarken memnuniyet duyduk, siz neden çekindiniz, Sayın Cumhurbaşkanı, PKK silah bırakacak diye siz neden paniklediniz? Bugün PKK silahlarıyla inmeye çalışsa önüne geçecek. Bu ülkenin cumhurbaşkanı PKK'nin silahsızlanmasını önlemiştir. Her şeyi tuzla buz ederek bütün süreci bitirmiştir. Çünkü önüne gelen anketler, araştırma sonuçları bu sürecin ona başkanlık getirmeyeceğini gösterdi. Ben başkan olamayacaksam süreç, barış niye olsun diye düşünmüştür. Bize vatan haini diyen zatlar bizatihi bu ülkeyi ateşe atmıştır." 

'PKK BÖLÜNMEK İSTEMİYOR'

Demirtaş, ortada bir bölünme tehdidi olmadığını da belirterek, "Bütün kutsallarım üzerine yemin ederek ifade ediyorum, yaşanan durum aynen budur. Toplum bu yalın gerçeği bilmelidir. Ortada bölünme tehdidi yoktu halen yoktur. PKK bölünme stratejisinden 20 yıl önce vazgeçti. Silah bırakmaya yönelik kongre toplayacağını belirtmiş. Neyin tehdidi? Yapılması gereken konuşarak bir hafta sonra sonuca gitmekti. PKK ile bir barış yapılabilseydi, fiili olarak PKK'nin silahlı gücü tehdit olmaktan çıkarılsaydı - bu çok mümkündü. Şubat’ta Mart’ta bu yapılabilirdi - bu yapılsaydı nasıl nefes alırdık, Türkiye o zaman barışın öncüsü olurdu. IŞİD'e karşı mı savaşılacak? O zaman Türkiye ve PKK, IŞİD'e karşı beraber savaşabilirdi" şeklinde konuştu. 

Seçim sürecinde HDP'ye yönelik 176 yerden saldırı yapıldığını tek tek örnekleriyle hatırlatan Demirtaş, "Şimdi nasıl bir çılgınlığa girdiklerini Türkiye toplumu daha iyi anlamıştır" şeklinde konuştu. Demirtaş, askerlerin hayatını kaybetmesinden üzüntü duyduğunu belirterek şunları söyledi: 

"Evladını askere göndermiş olan anne babalar. Bunlar bizim evlatlarımız kardeşlerimiz birlikte yaşamak zorunda kaldığımız insanlarımız. Anneler babalar şunu bilmelidir. Bu evlatlarımızı vatan savunması için ölüme göndermiyorlar. Saray savunması için bu evlatların tabutları bayraklara sarılı geliyor. Bu vatan hepimizin vatanıdır, tehdit altında ise hep birlikte savunalım. Düşman saldırısı altındaysa bunu 1071'de yaptık yine yapalım vatan savunmasını. Ama bir partinin savunması için evlatlarımızı vermemizi bizden istemesin. Siz de vermeyin. Onları Saray'ın çıkarlarına, hırsına kurban etmeyelim. Ortada bir vatan savunması yok. Bunlar aldatmacadır. Onlar bir adım ötemizdeki barışı yakalamak yerine bu yolu seçtiler."

"Cenazeler maalesef geliyor dağdan geliyor, ovadan geliyor, camiden kalkıyor, cemevinden kalkıyor ama hepsi bizim evlatlarımız. Türk ölecek Kürt ölecek, asker gerilla ölecek… Tezgah öyle kurulmuş ki, kan akacak ve bu akan kan kirli tezgahlarla HDP'nin üzerine akıtılacak" diyen Demirtaş, bunun önüne geçilmesi çağrısı yaptı. Ayrıca savaşın doğrudan Saray tarafından yönetildiğini belirten Demirtaş, şöyle devam etti:

SURUÇ KATLİAMI

"Devletlerin bir nizamı var. Gizli işleri de yaparlar. Ama bu devleti de kullanmıyor, kendi parası var, istihbaratı var. İstihbarat doğrudan kendisine akıyor. Özel kararları A takımı ile birlikte alıyor. Ona bağlı özel medya, yargı, sosyal medya trolleri var. Bunların hepsini devreye geçirdi. Sendikalara operasyonlar, gençliğe operasyonlar, HDP'ye psikolojik savaş, Yargıtay'a talimat, Sayın vekilimiz Sarıyıldız'a olduğu gibi komplo hazırlıkları ile HDP'yi kriminalize etme… Bunu özel Gladyo örgütüyle yapıyor. Bunun startı Suruç Katliamı ile verildi. O katliamı yapan bu özel örgüttür. IŞİD'in içine önceden sokulmuş ama doğrudan bunlara hizmet eden bir zavallı eliyle Türkiye'nin pırıl pırıl evlatları katledildi." 

'ADIYAMAN AYDINLATILMADI'

"Bu olay vasıtasıyla IŞİD mağduru oldular. Dünya liderleri arayıp başsağlığı diliyorlar. Ama kendisi bir tane bile aileye başsağlığı dilemedi. Ceylanpınar'da yatağında uyuyan 2 polis kirli bir şekilde katledildi. Adıyaman'da öldürülen asker aydınlanmamış karanlık bir olaydır" diyen Demirtaş, darbe karşısında tavır alınmasını isteyerek, "Darbe karşısında tavır alamazsak savaş karşısında sesimizi yükseltemezsek bu çirkin oyun sürecek. Ama hep birlikte biz savaş istemiyoruz, biz sana savaş yaptırmayacağız dersek derhal karşılıklı ateşkes pozisyonuna geçilsin. Bunlar oya bakıyor, oy kaybettiklerini gördüklerinde dururlar. Onların yaşam damarlarına bağlanan oydur." 

CEMEVİNE SALDIRIYI KINADI

Gazi Cemevi'ne yönelik saldırıyı da kınayan ve "Gazi Cemevi'nden bir kadının cenazesi 3 gün kaldırılamadı. İnsanların kutsallarına saldırdılar" diyen Demirtaş, Kobanê'de savaşıp hayatını kaybeden gençlerin cenazelerinin verilmemesine ise sert tepki göstererek konuşmasını şöyle sürdürdü:

'URFA'DA İŞKENCE YAPILDI'

"13 gencin cenazesi günlerdir sınırda sıcaklığın altında bekletiliyor. Bunlar Kobanê'de onurlarıyla savaşmış kahramanların cenazesidir. Sınırda insanlara işkence yapılıyor. Gözaltına alınan 3 kişiyi Urfa emniyet ekibinden özel bir ekip açık araziye götürmüşler başına çuval geçirmişler, boğazına bıçak dayamışlar, biz IŞİD'iz demişler. Mezar kazdırmışlar. Bunlar çocuğun ifadesinde var. İnsan onurunu ayaklar altına alınıyor, işkenceler yapılmıştır. Geçen hafta AKP iktidarında ileri demokrasi safsatası altında yapılmıştır. Bunlara karşı durmazsak cenazeleri kaldırmaya devam edeceğiz. 

'BARIŞ İMRALI'DA'

Barış mı istiyorsunuz, bir günlük iş, tecrit altında tuttuğunuz Sayın Öcalan silahsızlanma çağrısı yapacaktı. Niye her gün savaş uçağı kaldırıyorsunuz, bir talimatınızla onlarca savaş uçağı kalkıyor da neden İmralı Kosteri kalkmıyor? Barış oradadır. Biz Türkiye toplumundan yüzde 13.1 oranında barış oyu aldık. Vicdanlarımız ve halk bize bunu emrediyor. Bunların tezgahlarına ve çirkin dillerine teslim olmayacağız.

'DİK DURACAĞIZ'

Ne olursa olsun barış dilinden taviz vermeyeceğiz. Saldıracaklar. Aman bu tuzağa düşmeyelim. Tek başlarına iktidar olmalarının yolu HDP'nin tasfiyesinden geçiyor. Partileri halk açar halk kapatır. Dokunulmazlık mı diyorsunuz, 80 milletvekili arkadaşımızla beraber dokunulmazlığımızın kaldırılması için TBMM'ye dilekçe vereceğiz. Sizden korkan sizin gibi olsun. Azrail'in can dağıttığını nereden gördük.

Bizim korkacak hiçbir şeyimiz yok. Çalmadık çırpmadık, neysek oyuz. Yargı senin emrinde. 550 milletvekilinin dokunulmazlığını kaldıralım. Bizler evet oyu vereceğiz. Sizden korkan sizin gibi olsun. Bizim bir Allah'ımız var bir de halkımız var. Bu savaşı durduracağız. Sana bu ülkede savaş yaptırmayacağız. Biz dava insanlarıyız. Birlikte bir birimize inanarak barış için hareket edersek bu politikaları durduracağız. Asla gözlerimizde korku görmeyecekler. Önümüzdeki süreç net olma sürecidir. Bu parlamento grubu Türkiye'nin vicdanını temsil ediyor. Biz ne dağdakinin ne askerdekinin öldürülmesine izin vermeyeceğiz. Onlar bedel ödemesin. Biz bedel ödemek için halkımızdan yetki aldık. Ne bedel ödenecekse biz hazırız. Ama bizimle mücadele edenlerle bize düşmanlık yapanlar da en az bizim kadar cesur olmalılar yoksa yenilecekler. Türkiye'nin barış geleceği, özgür yarınları kazanacak. Moralimizi bozmaya çalışacaklar dik duracağız. Biz Türkiye'yi AKP cuntasından kurtaracağız. Biz bu ülkeyi darbe anayasasından kurtaracağız." 

'HESAP VERECEKLER'

Demirtaş, yarın parlamentoda yapılacak olan olağanüstü toplantıda bu görüşlerini dile getireceklerini belirterek, "Bizden hesap sormaya gelecekler ama hesap verecekler" dedi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder