Şengalli Êzîdî kadınları, 1. Şengal Êzîdî kadın konferansı “Êzîdî kadını örgütlenerek, tüm fermanlara cevap olacak” sloganı ile gerçekleştirdi.
1.
Şengal Êzîdî Kadın Konferansı, 29 Temmuz’da Şengal Dağı’nın eteklerinde Rojava
Newroz kampında Şengalli Êzîdîlerin, Rojava kantonlar eşbaşkanı, yürütme ve
meclis eş başkanları, kadın bakanı, Yekitiya Star sözcüsü, Cizre Kantonu
Êzîdîlerin Kadın Temsilcisi olmak üzere, Cizîr Kantonu’ndan birçok kadının da
aralarında olduğu 180 delegenin katılımı ile gerçekleştirilen konferansın sonuç
bildirgesi açıklandı. Konferansa ayrıca Avrupa’dan Kürt Kadın Barış Bürosu
(CENİ) ve Avrupa Êzîdî Kadın Meclisi temsilcileri de katılarak, mesaj iletti.
Sonuç
bildirgesinde, konferansın Şengal Soykırımı’nın yıldönümüne denk gelen bir
süreçte gerçekleştirilmesinin Êzîdî halkının, kadınlarının, düşmanlarına karşı
iddia ve mücadeledeki kararlılık düzeyini belirttiğine dikkat çekti.
“Êzidî
kadını örgütlenerek tüm fermanlara cevap olacak” şiarı ile düzenlenen
konferansta, Êzîdî kadınlarının kendi öz örgütlenmesine kavuştuğu da vurgulanan
sonuç bildirgesinde, “Êzîdî toplumu ve kadınları olarak tarihte çok fermanlar,
katliamlarla yerimizden yurdumuzdan edilerek her türlü mağduriyeti yaşamış bir
toplumuz. DAİŞ faşizminin geliştirdiği insanlık dışı, vahşi 73. ferman tüm bu
yaşananların en trajedili, acılı fermanlarındandı. Binlerce Êzidî kadını faşist
DAİŞ çetelerin elerinde tecavüz ve her türlü insanlık dışı uygulamalara tabi
tutuldu. Köle pazarlarında satıldı. Çocukları, eşleri, babaları ve kardeşleri
gözlerinin önünde hunharca katledildi. Êzidî toplumu ve kadınları üzerindeki
tüm bu uygulamalar 21. yüzyıl gibi özgürlük, demokrasi değerlerinin
yükseldiğini sandığımız bir dönemde gerçekleşti. Tüm bu yaşananlar özellikle
biz kadınlarda onarılması güç sonuçlara yol açtığı bilinmektedir.
Konferansımızda
fermanın yaratıkları, sonuçları kadar ders çıkarılacak boyutları ve diğer
fermanlardan farklı olarak cevap olma boyutu daha yoğunluklu tartışılan
değerlendirilen boyutlar olmuştur.
73.
fermanın Êzidî toplumuna özellikle biz Êzidî kadınlarına öğrettiği en önemli ders;
hiç bir güçten medet ummadan, kendi kendine yetmek, kendi ayakları üzerinde
durabilmek için yaşamın tüm alanlarında kendimizi örgütleyebilecek bir sisteme
kavuşmaktır. Bu gerçekliğe en fazla da yaşanan bu vahşetin acısını yaşayan,
mağduru olan biz Êzidî kadınların ihtiyacı olduğu açıktır. Bu anlamda 73.
Fermana cevabımız ve intikamımız örgütlenmek, örgütlenerek mücadele gücüne
kavuşmak; örgütlenerek ölümün değil yaşamın öznesi haline gelmek istiyoruz”
denildi.
Êzîdî
kadınlarının kendi öz örgütlenmesinde önemli bir adım olarak nitelendirilen
konferansta 27 kişilik bir meclisin seçildiği de kaydedilen sonuç bildirgesinde
meclisin kendi içinde bir koordinasyonu ulaşarak, Êzîdî halkının, kadınlarının
ihtiyacı olan bazı komitelere giderek çalışmalarını yürüteceği de vurgulandı.
Halklar
ve özellikle kadınlar açısından örgütlenmenin hayati önemde olduğu gibi Êzîdî
toplumu olarak hatta daha fazla kadınları olarak örgütlenmelerinin, kendi öz
örgütlenmelerine kavuşmalarının nedenlerinin çok fazla olduğuna da dikkat
çekilen sonuç bildirgesinde şunlara yer verildi: “Örgütlenmemizi ve yaşamımızı
önder Apo’nun felsefesi, düşünceleri ve perspektifleri esas alarak
gerçekleştireceğimiz konferansın esas bir yaklaşımı olmuştur.
Bu
anlamda kendi öz savunmamız başta olmak üzere yaşamın tüm alanlarında
örgütlenmek, kadınlar olarak örgütlü katılmak konferansımızda açığa çıkan
önemli bir kararlaşma olmuştur.
Yine
konferansta önemli tartışmalarla ulaşılan esas bazı kararlarımız şunlardır:
-Şengal’den
göç etmek zorunda bırakılan insanlarımızın kendi toprakların da kurtarılmış
alanlara dönmeleri, insanlarımızın yönünü Şengal’e çevirme, topraklarına geri
dönmeyi sağlamak için Êzîdî kadınların öncülük yapmaları.
Êzidî
kadınlarının ‘yaralarını sarma’ adına kendi toplumundan, topraklarından koparıp
Avrupa’lara götürme yönlendirme politikalarına karşı durup, mücadele içinde
olacağız.
-Bu
politikalar iyi niyetlide görünse DAİŞ çetelerinin yapamadığını beyaz katliam
olarak sürdüren yaklaşımlardır. Avrupa devletlerine, uluslararası insani kurumlara
çağrımız şudur: Biz Êzidî kadınlara, maddi-manevi destek sunmak istiyorsanız bu
desteklerinizi bizi kültürümüzden, köklerimizden koparıp Avrupalara götürerek
yapamazsınız. Destek ve yardımlarınız ancak kendi zeminimizde, topraklarımızda
yapılırsa karşılığını bulur.
-Konferansımız
YPJ- Şengal kadın savunma gücünü kendi savunma gücü olarak görmekte ve
YPJ-Ş’nin büyütülmesinde kendini sorumlu görmektedir.
-Tüm
kadınların öz savunma bilinci temelinde askeri, siyasi tüm boyutlarda eğitimini
esas alır
-Êzidîlerin
kendi içinde suni çelişkilerin ve karşıtlıkların karşısında tavır sahibi olup,
Êzidîlerin kendi birliği ve barışını sağlamak için kadınların öncülük yapıp
rollerini oynamalar
-DAİŞ
başta olmak üzere erkek egemen sistemin her türlü şiddetine karşı durmak
mücadele gücüne ulaşmak.
-Konferansımız
analar başta olmak üzere ailelerinin çocuklarını, özellikle kız çocuklarının
direniş ve mücadele saflarına katılmalarını engelleyen yaklaşımları eleştirerek
eğitim ve ikna başta olmak üzere gençliği geriye çeken; edilgen ve kaderci
kılan yaklaşımlarla mücadele içinde olacaktır.
-
Ayrıca konferansımız ruhani meclisimize de çağrı da bulunarak; gençlerimizi ve
kadınlarımızı kültüründen, inanç ve değerinden uzaklaştıran, koparan
politikalara karşı durup; gençleri, kadınları inanç ve değerlerini
sahiplenmeye, korumak için mücadele saflarına çağırmasını bekliyor, temenni
ediyoruz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder