Müvekkilleri Kürt Halk Önderi Öcalan ile görüşmek için Gemlik’e akın eden 200 avukatın, Gemlik Jandarma Komutanlığına yaptıkları başvuru yine “Koster bozuk” gerekçesiyle reddedildi. Keyfi engellemeyi protesto eden avukatlar, "İmralı’da tecrit altında tutulan, bu toprakların barışı ve geleceğidir" dedi.
Mezopotamya Hukukçular Derneği ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği'nin çağrısıyla 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana müvekkilleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüştürülmeyen avukatlar, tecridi kırmak için Türkiye’nin dört bir yanından Bursa Gemlik'e akın etti. Başvuruda bulunan avukatlara, Asrın Hukuk Bürosu avukatları, Çağdaş Hukukçular Derneği, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği’nin yanı sıra HDP Milletvekili ve Öcalan’ın yeğeni Dilek Öcalan ile DTK eski Eş Başkanı Aysel Tuğluk da destek verdi. Avukatların başvurusu bir kez daha "Koster bozuk" bahanesiyle reddedildi.
'İMRALI TECRİDİ SAVAŞ DEMEK'
Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Ebru Günay, “İmralı’da derinleşen bir tecrit savaş demek, çözümsüzlük demek” diyerek, tecridi kabul etmeyeceklerini vurguladı. Günay, tecridin sonlaması için her türlü hukuki mücadeleyi sürdürmeye devam edeceklerini aktardı.
Ortak açıklamayı, Özgürlükçü Hukukçular Derneği avukatlarından Pınar Akdemir okudu. Akdemir, Öcalan üzerinde devam eden tecridin kabul edilir olmadığını belirterek, “Bugün itibarıyla müvekkilimiz Abdullah Öcalan’ın 16 yıllık tecridin bir boyutu olan avukat yasağı 5’inci yılına girmiş bulunuyor. Kendisi ile gerçekleştirdiğimiz son avukat girişi için 2011 yılında, yine bir 27 Temmuz günü Gemlik Jandarma Komutanlığı’na gelmiş ve güvenlik güçlerinin nezaretinde İmralı Adası'na giderek, müvekkilimizle son kez görüşebilmiştik. Tam 4 senedir müvekkilimiz ile görüşebilmek için ilgili resmi mercilere başvurmakta ama olumsuz cevaplar almaktayız” diye konuştu. Akdemir, Öcalan’ın aile telefon hakkı, iletişim hakkı, bilgiye erişim hakkı gibi haklarından yararlanamayan Türkiye’deki tek tutsak olduğuna dikkat çekti.
Ortak açıklamayı, Özgürlükçü Hukukçular Derneği avukatlarından Pınar Akdemir okudu. Akdemir, Öcalan üzerinde devam eden tecridin kabul edilir olmadığını belirterek, “Bugün itibarıyla müvekkilimiz Abdullah Öcalan’ın 16 yıllık tecridin bir boyutu olan avukat yasağı 5’inci yılına girmiş bulunuyor. Kendisi ile gerçekleştirdiğimiz son avukat girişi için 2011 yılında, yine bir 27 Temmuz günü Gemlik Jandarma Komutanlığı’na gelmiş ve güvenlik güçlerinin nezaretinde İmralı Adası'na giderek, müvekkilimizle son kez görüşebilmiştik. Tam 4 senedir müvekkilimiz ile görüşebilmek için ilgili resmi mercilere başvurmakta ama olumsuz cevaplar almaktayız” diye konuştu. Akdemir, Öcalan’ın aile telefon hakkı, iletişim hakkı, bilgiye erişim hakkı gibi haklarından yararlanamayan Türkiye’deki tek tutsak olduğuna dikkat çekti.
'BU ZULME HERKES KARŞI KOYMALI'
Öcalan’a özgürlük talebiyle toplanan 10 milyon 328 bin imza ile devletin halkın iradesini ve realitesini kabul etmesi gerektiğini vurgulayan Akdemir, 5 Nisan 2015’den bu yana Öcalan’a yönelik derinleşen tecridin derhal sona erdirilmesini istedi. "İmralı’da tecrit altında tutulan, bu toprakların barış ve geleceğidir" diyen Akdemir, İmralı zindanında uygulanan insanlık dışı tecrit zulmüne karşı çıkmanın, bu ülkenin tüm halklarının en insani görevi olduğunu hatırlattı. “Bizler demokratik çözüm ve barıştan yana avukatlar olarak Sayın Öcalan’ın sadece avukat, aile, heyet görüşmesi değil, gazeteciler, aydınlarla, sivil toplum örgütleri ve isteyen herkesle görüştürülmesinin koşullarının yaratılmasını istiyoruz” diyen Akdemir, Türkiye ve Kürdistan’da bulunan tüm demokratik kitle örgütlerine çağrıda bulunarak, “hukuksuz alan” yaratan devletin tecrit politikalarına karşı duyarlı olmaya, ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışan geçici hükümetin çözümsüzlüğe hizmet eden tecrit politikası ve bir bütünen demokratik güçlerin tasfiyesine karşı durmaya çağırdı.
Açıklamanın ardından, polislerin avukatları zorla Jandarma Karakolu’nun önünden uzaklaştırması gerginliğe neden oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder