Üç gün boyunca La Courneuve Paris Parkı'nda devam eden Fete de l’Humanite (İnsanlık Şenliği) dün günü Komünist Parti Genel Sekreteri Pierre Laurent, Rojava, Şengal ve Kürdistan'ın dört parçasından Kürt delegasyonunun ana sahnedeki konuşmalarıyla sona erdi.
Pazar günü ana sahnede Fete de l’Humanite onurlandırdığı konuklarını ağırladı. Önce sahnede Charlie Hebdo saldırısından geriye kalan dergi çalışanları ve aileleri çıktı. Dergi adına yapılan konuşmada tıpkı öldürülen dergi çalışanı Stéphane Charbonnier sözleri hatırladıldı: Charb Charbonnier ölmeden önce bu sözleri söylemişti. "Biraz abartılı gelecek ama diz çökerek yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim." Tıpkı onun sözlerinde olduğu gibi biz ayakta durmayı tercih etmeye devam edeceğiz. Mücadelemiz sonuna kadar" diyen Charlie Hebdo çalışanlarının ardından sahneye büyük bir coşkuyla direnişin sesi Rojava, Kobanê, Şengal ve Kürdistan çağrıldı.
Sahne sunucusu, " şimdiden alkışlarınızı duyar gibiyim, şimdi kadın, erkek DAİŞ barbarlığına karşı direnen Kobanê, Rojava Kürdistanı, Şengal ve Kürt delegasyonunu ağırlayacağız. Bunun gururunu yaşıyoruz" diyerek Kürt delegasyonunu sahneye aldı. Sinem Muhammedi, Leyla Boran, CDK-F Eşbaşkanı Cemile Renkliçay, Süleyman Çarneva, Fransa Kürdistan Dayanışma Derneği başkanı Sylvie Jan ve Kürt kurum temsilcilerinden oluşan delegasyon büyük alkışlarla sahnede yerini aldı.
Kürt delegasyonu adına Rojava Halk Meclisi Eşbaşkanı Sinem Muhammed şenliğe katılanları Kobanê, Rojava ve Şengal direnişinin taşıdı.
Muhammed, "Kobanê'de silahlarımız yetersizdi. Kadın, erkek büyük bir inançla savaş yürüttük. Belki silahlarımız azdı ama bizim arkamızda sizin gücünüz vardı. Orada Kürtler olarak vardık. Ama biz insanlığın değerleri için savaştık. Kobanê küçük bir kasaba ama direnişiyle dünyayı değiştirebileceğimizi kanıtladı. Kobanê'de tüm insanlık adına faşizme, barbarlığa geçit yok dedik. Şimdi yine no pasaran-geçemeyecekler diyoruz. İnsanlık adına direnenler kazanacak" diyerek faşizme, barbarlığa geçitin olmadığını belirtti. Sinem Muhammed'in her cümlesi alkışlarla karşılandı. "Birlikte kurtardık, birlikte yeniden inşa edeceğiz" diyen Sinem Muhammed ve Kürt delegasyonu alkışlar arasından sahnede delegasyonun yanına geçti. Ardından Süleyman Çarneva kitleyle birlikte "Rojbaş gerilla" barçasını seslendirdi. Şenlik alanında Rojbaş sesleri yankılanırken ardından Komünist Parti'nin tüm yönetim kademesi genel sekreter Pierre Laurent eşliğinde sahnede yerini aldı.
Pierre Laurent, "Kürt delegasyonunu bu sahnede ağırlamaktan onur duyuyoruz. Orada DAİŞ'e karşı direnen tüm direnişçi kadın ve erkekleri buradan selamlıyoruz" diyerek Kürt delegasyonunun Fransız Komünist Parti açısından önemine vurgu yaptı.
Yunanistan, savaş, kriz ve Fransa'daki güncel sorunları değerlendiren Pierre Laurent'ın gündeminin ana konusu Ortadoğu ve savaştı. Fransa hükümetini Suriye'ye bombardıman kararı almasını eleştiren Pierre Laurent, bunun bir çözüm olmadığını asıl olarak Fransa'nın DAİŞ'i ve savaşı finanse eden güçlerden desteğini çekmesi gerektiğini hatırlattı. "Savaşı durdurmak istiyorsa Sayın Hollande öncelikle Kürtlere karşı bir imhaya girişmiş Erdoğan'dan desteğini çekmeli" diyen Laurent, Cizre ve Kürdistan’da yaşanan gelişmelere de değindi.
Avrupa'ya gelen göçler konusunda Fransa'nın tutumunu eleştiren Pierre Laurent, Komünist Parti'nin yönetiminde olan bütün belediyelerin göçmenleri ağırlamaktan onur duyacağını vurgulayarak, Bodrum'da kıyıda bulunan Aylan Kurdi'nin fotografını hatırlattı.
Yunanistan ve birçok ülkeye dayatılan yaptırımların kabul edilemezliğini hatırlatan Laurent, söz konusu krizi yaratanların sadece silahla savaşmadığını krizle ve ekonomiyle birçok ülkeye karşı savaş yürüttüğünü ifade etti.
Fete de l’Humanite'nin üçüncü gününde konserler, kriz, savaş, ekoloji, eğitim, sağlık ve barınma başlıklarında şenlik alanında bulunan binlerce çadırda panel, dinleti, gösteri devam etti. Gece geç saatlere kadar süren üç günlük şenlik kapsamında yarım milyondan fazla insan alana giriş yaptı.
Şenlik alanında her ülkenin sosyal ve politik hareketleri stant açmıştı. Savaş, kriz ve işçi sınıfının değişik sorunları şenliğin ana gövdesini oluştursa da çok sayıda müzisyen ana sahnede yüzbinlerle buluştu.
Tiyatro gösterileri, film, resim ve karikatür sergileri, stendap gösterileri, büyük kitap fuarı, sergiler, çocuk köyü ve binlerce farklı aktivitenin arasında koşan büyük İnsanlık Yürüyüşü'nün binlerce koşucusu şenliğin üç günü boyunca yüzbinlerle buluştu.
Şenliğin bu yılkı programında birçok panel, gösteri, film, sergi ve ana sahne performansları arasında Kürtlere büyük bir yer ayrılmıştı. Çok sayıda gazeteci, yazar ve politikacının ana gündeminde Kobanê, Rojava, Şengal ve Kürdistan'daki gelişmeler, HDP'ye saldırılar vardı.
Demokratik Kürt Toplum Merkezlerinin toplamda iki standı bulunuyordu. HDP'de stant açarak şenlikte bulunanlarla buluştu.
CDK-F Fransa Demokratik Kürt Konseyi'nin çadırı Cuma günü erken saatlerden kapanış saatine kadar şenliğe katılanları ağırladı. Rojava, Şengal, Kürdistan'ın dört parçasından Kürtler kendi sorunlarını şenliğin gündemine taşıdı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a özgürlük kampanyası, Kobanê'nin yeniden inşaası, Kürt Kadın Hareketi, savaş ve daha birçok başlıkta CDK-F çadırında söyleşi ve dinletiler gerçekleştirildi.
Sinem Muhammedi, Leyla Boran, üç yıl Rojava'da kalmış ve Kobanê savaşı sonrası dönüp Kobanê’yi kitaplaştırmış yazar Patric Franceschi, sosyolog ve araştırmacı yazar Carol Mann, Fransız Parti Komünist, Sol Parti, Yeşiller, MRAP, Barış Hareketi, Cezayir Halk Hareketi, Tamil daha birçok halkın temsilcisi CDK-F çadırında farklı başlıklar altında panel, söyleşi etkinliklere katılım sağladı.
Tev-Çand üyesi Dengbej divanı, ŞaraRoj kadın grubu, Kürt, Fransız, İtalyan ve Arap müzisyenlerden oluşan grup dinletiler verirken, standa Kobanê ve Şangal'e katkı sunmak için Demokratik Toplum Merkezi üyeleri üç gün boyunca büyük bir emekle yiyecek, içecek satışı yaptı.
Kürt Kadınları ve Kobanê ile Kadın Dayanışma Kolektifi ise açtıkları stantlarla Kürt kadınlarını şenliğe katılanlarla buluşturdu.
Kürt Kadın Hareketi, şenlikte yerini alırken, onlar zaten birçok panele katılan Fransız ve uluslararası delegasyonların konuşmalarındaydı. Her konuşmacı savaşla birlikte Kürt kadınlarının direnişini anmadan edemedi.
Kürt Kadın Hareketi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü ve demokratik konfederalizm konusunda stant açarken Şengal ve Kobanêli çocukları unutmadı. Şenlik boyunca onlar için yardım toplandı.
Kürt Kadın tutsakların Kobanê'nin yeniden inşası için satılmak üzere gönderdiği el işleri de şenlikteydi. Şenlik boyunca tutsakların hazırlamış olduğu resim ve bileklikler Kobanê için satıldı.
Kobanê savaşı dönemi oluşan Kürt, Arap, Türk, Fransız, Latin-Amerikalı kadınların oluşturduğu Kobanê ile Dayanışma Kadın Kolektifi stant açarak Kobanê'nin yeniden inşası sırasında kadın projeleri için şenlik boyunca çalışma yürüttü. Çok sayıda ürün, Rojava kadınlarının mesajı adlı kitap ve çeşitli el işi ürününü satan Kolektif, onlarca kadından Kobanê'nin yeniden inşası sürecine katılma sözü aldı.
Paris'te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez şenlik kapsamında unutulmamıştı. Her üç kadının adı şenlik alanında bir caddeye verilirken, Fransa Kürdistan Dayanışma Derneği çadırında davanın durumu, şuana kadar yaşanan gelişmeler dava avukatlarının katılımıyla şenliğe katılanlara aktarıldı. Küçük bir anma etkinliğinin de gerçekleştiği şenlik boyunca her üç şehidin fotoğrafları şenliğe katılanların gözlerine "adalet ve aydınlık" olarak baktı.
Üç gün boyunca Kürdistan'ın dört parçasında yaşananlar şenliğin gündemindeydi. Sadece Kürtler tarafından değil neredeyse birçok stantta Kürtlerin adına konuşan dostları bulunuyordu. Fransızlar, Fransız Komünist Parti, "Kobanê'yi yeniden inşada yanınızdayız. Kürtlerle dayanışmaya devam edeceğiz" derken, "Kürtler direnmeye ve faşizme geçit vermemeye devam edeceğiz" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder