Günümüz dünyasında basın özgürlüğü demokrasinin temel kriterlerinden biri olarak gösterilir. Basının özgür olmadığı bir ülkede demokratik bir sistem ve toplumdan söz etmek neredeyse imkansızdır.
Medya, iletişim teknolojisinin devasa gelişimiyle birlikte sosyal, ekonomik, siyasal, kültürel kurum ve kuruluşların işlev ve tarzları üzerinde büyük oranda etki yarattı. Önü alınmaz bir şekilde gelişen iletişim teknolojileri ve kitle iletişim araçları devletleri de bu yönlü egemenlik alanını güçlendirmeye, toplum üzerindeki ideolojik, siyasal ve kültürel hakimiyetini bu araçlarla daha da pekiştirme yoluna itti.
Çağımızda demokratik sistemler açısından dördüncü güç olarak gösterilmeye çalışılsa da; yasama, yürütme ve yargı gücünü elinde bulunduran hakim güçler, medyayı kendi ideolojik hakimiyetlerini pekiştirmenin temel aracı olarak kullanmaktadırlar. Ancak hal böyle olsa da özgür basın-yayın, tüm zor ve baskı koşullarına rağmen sürekli toplum ve ezilenlerin sesi olma adına bu hakim güçlere karşı adalet ve özgürlük mücadelesini sürdürmekte.
GÜNEY KÜRDİSTAN'DA MEDYA İKTİDARIN HİZMETİNDE
Bu kısa girişin ardından, Güney Kürdistan'da basın-yayın özgürlüğü konusunda yapılan araştırmaların işaret ettiklerine bakmak, siyasal sistemin yapısal olarak halen oluşum evresinde olduğu bir dönemde mevcut sistemin demokratiklik düzeyini görmemize de yardımcı olabilir.
Tüm dünyada olduğu gibi, Güney Kürdistan'da da her geçen gün büyük teknolojik gelişmelerle etki gücünü artırmaya başlayan medya, giderek bölge iktidarını ve ekonomisini elinde bulunduran güçlerin hizmetine koşulmaktadır. Zira yapılan araştırmalar Güney Kürdistan'da basın-yayının partiler eksenli oluşan bölge yönetiminin denetiminde olduğu, yaşanan hak ihlallerinin de parti çıkarlarına bağımlı bir değişken olarak geliştiğini gösteriyor.
HAK İHLALLERİ ARTIYOR
Basın hak ihlallerini araştırma merkezi Metro Center’in yıllık verileri Güney Kürdistan'da basın özgürlüğünün her geçen gün daha fazla ihlal edildiğini ortaya koyuyor.
Her yıl Güney Kürdistan'da yaşanan basın hak ihlallerini istatistiki bilgilerle yayımlayan ve merkezi Süleymaniye kentinde bulunan Metro Center’in yıllık verilerine göre izleyici, okur ve dinleyicilere haber ulaştırmak için görev başında bulunan gazeteciler çeşitli şekillerde engelleniyor; hakarete uğruyor ve haber yapma özgürlüğünün önüne geçiliyor.
KARANLIK YIL: 2011
Metro Center’in yıllık raporlarında, 2011 yılı "gazeteciliğin karanlık yılı" olarak tanımlanıyor. Bu tanımlama, Güney Kürdistan'da gazeteciliğin karşı karşıya olduğu zorlukları ve vahim tabloyu ortaya koyması açısından ayrıca önemli bir veri sunmuş oluyor.
Yıllara göre inişli çıkışlı bir grafik gösteren hak ihlalleri, 2012’de 132 olarak tespit edilirken, 2014’te bu rakam 210 olarak belirleniyor, artıyor.
2011 ile 2014 yılları arasında yaşanan haber yapma ve yayma hak ve özgürlüğüne ilişkin hak ihlali yıllara göre şöyle gelişti: "2011 (359), 2012 (132), 2013 (193), 2014 (210)."
2011 yılında meseleye dair bir ölüm olayı yaşanmasa da, yaşanan hak ihlalleri 359 gibi yüksek bir rakamdaydı. Kaldı ki, Metro Center 2011 yılını gazetecilik mesleği açısından “karanlık bir yıl” olarak nitelendirdi. Çünkü son birkaç yıla göre ‘tespit edilebilen’ en fazla hak ihlali bu yıl içinde görüldü. Tüm hak ihlalleri de iktidarın mutlak hakimiyeti altındaki organlarca uygulandı.
BASKILAR DEVAMLILIK GÖSTERİYOR
Ancak basın-yayın çalışanlarının maruz kaldıkları yasak ve engellemeleri daha açık görme açısından bazı yılların istatistiki bilgilerine bakmakta yarar var. 2012 yılında yine Metro Center’in yıllık raporunda tespit edilen toplam hak ihlalinin 132 olduğu açıklandı. Buna göre; tutuklama 1, ölüm tehdidi alanlar 5, fiziki saldırıya maruz kalanlar 21, habere ulaşımı, haber yapması engellenen 67, hakaret ve tacize uğrayan 12, ekipmanlarına zarar verilen, el konulan 34, silahlı saldırıya uğrayan sayısı ise 1 kişi.
2012 yılından 2014'e grafiğin doğrusal bir tırmanış gösterdiği raporda, meslek icra ederken gazetecilerin uğradığı hak ihlalleri 2013’de 193 olurken, bu rakam 2014’te 210 olarak tespit ediliyor.
2014 yılında yaşanan hak ihlalleri raporlara şöyle yansıdı: "Meslek icra ederken ölümle sonuçlanan vaka (1), Yaralanma (1), Vurulma (2), Kaçırılma (1), Tutuklanma (12), Haber takip engeli (80), Ekipmanlarına el konulan gazeteci (29), Gazetecilik ekipmanına zarar verme (16), Aşağılanma (6), Ev baskınına maruz kalan gazeteci (1)."
'ÇALIŞMA KOŞULLARI KÖTÜLEŞİYOR'
Yukarıda rakamlarla gösterdiğimiz ihlallerinin sadece tespit edilebilenler olduğunu bir kez daha hatırlatmış olalım.
Hazırlanan raporlara bakılarak yıllar arasındaki fark kıyaslandığında Güney Kürdistan'da gazetecilik koşullarının her geçen gün zorlaştığını söylemek hiç de güç değil. Süleymaniye Basın Sendikası Yönetim Üyesi Hana Şıvan da rakamları tespit ederek, "Bundan 5-6 yıl önce Güney Kürdistan'da gazetecilerin çalışma koşulları daha iyiydi, bu koşullar giderek zorlaşıyor" diyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder