18 Eylül 2015 Cuma

21. yüzyıl direniş destanı: Kobanê -2

YPG/YPJ karşısında 2014 baharı boyunca ağır darbeler alan ve her alanda saldırıları büyük bir direnişle karşılanan DAİŞ çeteleri Kobanê’ye saldırmanın bu kadar kolay olmayacağını anlamıştı.  Kobane’ye belli gruplarla,  hamle şeklinde saldırılar yaparak sonuç alamayacağını gören DAİŞ çeteleri ve Türk devleti hem Kobanê hem de Rojava’da o güne kadar gerçekleşen tüm saldırıları aşan, kapsamlı, tüm cephelerden,  ilk stratejik saldırı planını devreye sokmuştu.  Zira Haziran savaşı boyunca Türk devletinin sınır karakolları adeta DAİŞ saldırılarının  sevk ve idare edildiği  operasyon odaları görevi gördü. Türk devleti bununla da kalmayıp, DAİŞ’in sıkıştığı anlarda koordinatlarla YPG/YPJ noktalarını DAİŞ çetesine bildirdi.


İLK KEZ  ÜÇ CEPHEDE EŞ ZAMANLI SALDIRI
Haziran saldırısı 2 Haziran gecesi doğuda  Evdiko, güneyde Kunheftarê, batıda  Zor Mîxare köylerinde başladı. DAİŞ çeteleri  ilk defa eş zamanlı olarak üç cepheden Kobanê’ye  saldırıyordu.  O güne kadar çok fazla ağır silah gücü kullanmayan çeteler bu kez daha önce işgal ettikleri Irak’ın Musul kentinden getirdikleri, ileri teknoloji ile donatılmış  bir kara ordusunda olması gereken her türlü ağır silah, tank, top ve füzelerle, yine binlerce çete gücü ile oldukça stratejik ve kapsamlı bir saldırı gerçekleştirdi.  Bu güce  karşılık YPG/YPJ ağırlıklı olarak yeni savaşçılardan oluşan kısıtlı bir sayı ve DAİŞ çetelerinin silahları karşısında belki de varlığı bile hissedilemeyecek kadar hafif silahlarla direnişe geçti. YPG’nin o günlerde en ağır silahı, el yapımı bir Doçka silahıydı.

ÖCALAN'IN SEFERBERLİK ÇAĞRISI İLE ANLAMSIZLAŞAN SINIRLAR
Üç cephede saldırılarını yoğunlaştıran DAİŞ çetelerine karşı direniş büyürken bir yandan da tek nefes çıkış yolu olan Kuzey Kürdistan hattında ise Türk devletinin çetelere desteği yaşanıyordu. Kuzey hattını DAİŞ adına dördüncü cephe olarak kullanan Türk devletine karşı da Kuzey Kürdistan halkının iradesi devreye giriyordu.  Kuzey halkı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Haziran saldırısının başlaması ile birlikte yaptığı  seferberlik çağrısı üzerine  harekete geçerek  DAİŞ’in dördüncü cephesi haline getirilmek istenen Kuzey Kürdistan hattının Ziyaret köyünü direniş cephesine dönüştürdü. Günlerce devam eden Ziyaret köyündeki direniş ile Türk devletinin DAİŞ çetelerine sınırdan verdiği desteğin önüne geçilmek istendi ve bu büyük oranda başarıldı.
Ziyaret köyünde gelişen direniş tarihsel olarak dayanışma içerisinde olan Kuzey ve Rojava halkının bütünleşmesi ve Lozan ile çizilen sömürge sınırlarının da tarihte ilk defa fiilen anlamsızlaştırılması anlamına geliyordu.

KUZEY GENÇLİĞİ DİRENİŞ SAFLARINA AKIN EDİYOR
Kuzey Kürdistan halkı Öcalan’ın çağırısı ile sınır hattını direniş cephesine dönüştürürken, Kuzey Kürdistan gençliği ise sınırları yıkarak Kobanê direnişçileri ile buluşuyor ve YPG/YPJ saflarında  yerini alıyordu. Yüzlerce Kuzey Kürdistanlı gencin YPG/YPJ’ye katılımı, Kuzey Kürdistan direnişinde, PKK saflarında onlarca evladını şehit veren  Kobanê halkına büyük bir moral ve güç veriyordu.  Kobanê direnişi hiçbir dönemde olmadığı kadar birlik ve beraberlik ruhunu yükseltiyordu.

KAHRAMANLIK ÖYKÜLERİ ÇOĞALIYOR
Kobanê’de saldırıların boyutu büyüdükçe direniş ve kahramanlık öyküleri de çoğalıyordu.
İlk gece Evdiko köyünde komutan Botanê Reş komutasındaki YPG savaşçıları çetelere karşı Kobanê direniş destanının Haziran sayfalarını yazmaya başladı. Çetelerin tank ve toplarla saldırdığı Evdiko köyünde iki gün iki gece savaşçıların yanında savaşan Botanê Reş komutasında direnen YPG/YPJ'liler, iki günün sonunda DAİŞ çetelerini, ağır kayıplar verdirerek geri püskürttü.
Doğu cephesinde Botanê Reş öncülüğünde gelişen direniş DAİŞ çetelerine geçit vermiyordu.  Düz ve korunaksız bir arazisi olan doğu cephesinde ağır silah gücünü diğer cephelere göre daha etkili kullanan DAİŞ çetelerine karşı  bedenlerini birbirilerine siper ederek savaşan, tankların altına kadar girerek bombalarla etkisiz hale getiren YPG/YPJ savaşçıları çeteleri bu cephede kırıma uğratıyordu.  Doğu cephesinde girdikleri tüm köylerden geri çekilmek zorunda kalan DAİŞ çeteleri en etkili oldukları cephede büyük darbeler yedi.
Doğu cephesi direnişinin komutanı Botanê Reş, daha sonra Haziran ayı sonlarında çetelere yönelik bir fedai eylemde şehadete ulaşarak Haziran savaşının sembollerinde biri haline geldi.

GÜNEY CEPHESİNDE YPJ SAVAŞÇILARI DESTAN YAZIYOR
Aynı günlerde güney cephesinde ise YPJ savaşçılarının fedai direnişi öne çıkıyor. Kûnheftarê köyü ve çevresinde çetelere karşı büyük başarılar elde edilen 7 kişilik YPJ savaşçı grubu Haziran ayı sonlarında Kûnheftarê  tepesinde kuşatıldı.  Komutan Avesta öncülüğünde 7 kadın savaşçının tepenin  yeraltı mevzisine girerek burada gösterdiği direniş ve onlara destek ulaştırmak için yoldaşlarının sergilediği insan üstü çaba ve fedakarlık Kobanê’nin Güney cephesinde de ne düzeyde bir direniş yaşandığını ve çetelerin burada da neden ilerleyemediğini özetliyordu. Kuşatma sırasında telsizden Avesta'ya konuşan Kobanê Komutanı Meryem Kobanê, "Yoldaşlar, biz var oldukça siz o tepeden sağ çıkacaksınız. Merak etmeyin, hepimiz imha olsak da o tepeye ulaşacağız ve DAİŞ çetesini mevziden uzaklaştıracağız" diyordu.  Karşıdan ise "tilili" sesleri yükseliyordu. Avesta da komutan Meryem’e "Gelemeyecek olsanız da biz onurumuzla direneceğiz" sözünü veriyordu.  Tıpkı zamana karşı ölümcül bir yarış başlamış gibiydi. Çeteler yeraltı mevzisinde kendilerine karşı direnen ve  kayıp verdiren kadın savaşçıların mevzilerine giremeyince  mevzinin etrafını benzinle ateşe vererek savaşçıları oluşacak dumanla zehirlemek istiyordu.  Çok az sayıda savaşçı ve silahla üç cephede direnen YPG/YPJ savaşçıları o gece seferber oldu,  her cepheden takviye istendi, kalan savaşçılar takviye için gidenleri "Sizin yerinize de savaşırız, yeter ki kadın arkadaşlar çetelerin  kuşatmasından çıkarılsın" diyerek uğurladı.  Ve sabah saatlerinde güneş Kobanê’yi aydınlatırken, komutan Meryem ve savaşçıları da Kûnheftarê tepesindeki yeraltı mevzilerinde kahramanca direnen yoldaşlarının yüzlerini aydınlatıyordu. Yedi kadın savaşçı kahramanca direnişin sonunda bulundukları mevziden çıkarılıyordu.
Güney cephesinin her köyünde çetelere ağır darbeler vuruluyor  ve ilerlemeleri engelleniyor.

BATI CEPHESİNİ TÜRK DEVLETİ KOORDİNE EDİYOR
Batı cephesi arazi olarak daha fazla tepelerden oluştuğu için bu cephede  YPG/YPJ savaşçıları karşısında çeteler fazla tutunamıyor ve en ağır darbeleri bu cephede yiyordu. YPG savaşçısı  Botanê Sor’un  Zor Mîxare köyünde çetelere karşı eylemini YPG/YPJ komutanları ‘’DAİŞ’in bu saldırıda iradesinin kırıldığı an Botan yoldaşın eylemidir’’ şeklinde değerlendiriyordu.  Tek başına Zor Mixare köyüne giren Botanê Sor, el bombaları ile savaşarak onlarca çeteyi öldürür, çatışmalar sırasında  yaralanan Botanê Sor, komutanlarının ‘’yerinden ayrılma, seni oradan çıkaracağız’’ uyarısını dinlemeyerek, son bombası ile DAİŞ çetelerini üstüne yürür ve onlarca çeteyi daha imha ederek şehadete ulaşır.  Batı cephesinde bu eylemden sonra büyük bir panik ve kırılma yaşayan DAİŞ çetesinin imdadına Türk devleti yetişir.  DAİŞ çetelerine bu cephede YPG/YPJ savaşçılarının bulundukları noktaların koordinatları verilir. Ziyaret köyünün hemen karşısındaki Zagros Tepesi'nde YPG Komutanı Hogir Garzan’ın tek kişilik direnişi karşısında çaresiz kalan DAİŞ çetelerine Türk devletinin sınır karakolundan Komutan Hogir Garzan’ın bulunduğu noktanın koordinatları veriliyor ve DAİŞ’in bu noktaya tank atışı ile komutan Garzan şehit ediliyordu.

ÜÇ CEPHEDE DAİŞ YENİLGİSİ
DAİŞ’in ortaya çıkışından sonra ilk yenilgisi Kobanê'de, Haziran direnişi ile oldu. DAİŞ çetesi ilk kırılmayı, geri çekilmeyi Haziran direnişi sırasında yaşadı. Bir ay devam eden saldırıların sonunda DAİŞ çeteleri  büyük kayıplar vererek kaçmaya başladı. Doğu ve güney cephelerinde saldırı öncesi hatlarına çekilen çeteler batıda ise daha önce tümden  kontrollerinde bulunan  Şexler hattının da bir kısmını bırakmak zorunda kaldı.

TEMMUZ  HAMLESİ
Çetelerin kaçışının ardından Temmuz ayı boyunca YPG/YPJ’nin "Kobanê Şehitleri İntikam Hamlesi" başladı. Hamle kapsamında çetelere ağır darbeler indirildi. Her üç cephede Haziran saldırısı öncesi çetelerin elinde bulunan onlarca köy özgürleştirildi.  Kobanê'ye ilk büyük saldırısında büyük bir bozgun yaşayan DAİŞ çeteleri Temmuz ayı sonlarına doğru Kobanê'den çekilerek rejimin denetiminde olan ve ağır silah ve cephanelerin bulunduğu Deyr-e Zor ve Tabqa kentlerine yöneldi.  Ağustos ayı başında ise çetelerin Şengal’e yönelik saldırıları başladı.
Ağustos ayını sessiz ve küçük çaplı çatışmalar ile geçiren Kobane’de yeniden inşa çalışmalarına hız verildi.  Ancak Tabqa ve Deyr-e Zor’da ki devasa ağır silah gücünün Suriye rejimi tarafından adeta çetelere ikram edilmesi üzerine bu sessizliğin fırtına öncesi sessizlik olduğu anlaşılmıştı.
YARIN: Büyük Eylül saldırısı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder