16 Mart 2015 Pazartesi

Katliamın Tanıkları: Halepçe katliamı bitmeyen bir acıdır

HALEPÇE
16 Mart 1988’de yaşanan katliamın üzerinden 27 yıl geçmiş olsa da yarattığı acılar aynı ilk günkü gibi hissedilmeye devam ediyor. Katliamdan kurtulmayı başaranlar, ‘her şey çok hızlı oldu. On dakikada binlerce insan son nefesini verdi’ diyerek bu insani dramın boyutlarını anlattı.

27 yıl önce eski diktatör Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak Baas Rejimi Halepçe’deki sivil halka kimyasal gazlarla saldırarak yüzyıla damgasını vuran bir vahşete imza attı. Saldırı da 5 binden fazla insan öldü, binlercesi sakat kaldı, yüzbinlerce insan göç etmek zorunda kaldı.
Katliam geride sadece ölü ve yaralı bırakmadı. Virane olmuş, göç yollarına düşmüş, bilinmeyen diyarlara savrulan, sonu gelmeyen hüznüne boğulan hayatlarda bıraktı. O anları yaşayanlar, elma kokusuyla gelen katliamı Fırat Haber Ajansına anlattı.

'AİLEMDEN ON KİŞİ KATLEDİLDİ'
Mahsume Gul Muhammed Halepçe katliamını anlatmaya, ‘anlatılırsa anlatayım. Ama yaşamayan anlar mı’ diye söyleyerek başlıyor; “bir koku kapladı her tarafı. Neye uğradığımızı şaşırdık, ne yapacağımızı da. Nereye baksam cansız yatan bedenleri görüyordum. Abimin evine koştum. Kimseden çıt çıkmıyordu. On kişi bir anda ölmüştü. Sokaklara çıktım. Sokaklarda cenazeler, halden düşmüş olanlar. Ben de zaten zor nefes alıyordum. Bugün bile nasıl kurtulduğumu halen düşünür dururum” diyor.

'BİTMEYECEK BİR ZULÜM ANIYDI'
Abdurrahman Reşit Emin isimli ihtiyar bir Halepçeli de, annesini ve iki kardeşini Halepçe katliamında kaybetmiş. O katliam anlarını ‘bitmeyecek bir zulüm zamanıydı’ diye tanımlıyor.
Reşit Emin, gök elma kokmaya başladı, diyerek katliam anını şöyle anlatıyor. “Biz neye uğradığımızı şaşırdık. Halepçe semaları bir anda uçak sesleriyle inlemeye başladı. 10-15 civarıydı. Sayılarını tam söylemem zor. Büyük bir gürültü koptu ve bir anda kokuyu hissetmeye başladık. Her şey çok hızlı oldu. On dakikada binlerce insan son nefeslerini verdi.  Hangi köşe başına baksan cansız bendenler uzanıyordu. Geride kalanlar şehri terk etti. Göç yollarına düştü. Ölenler kadar yoksulluğa ve hastalığa terk edilenler oldu. Herkes perişan oldu. Kimisi aklını yitirdi, kimisi kör oldu” dedi.

'O ANLARI HİÇ UNUTMAYACAĞIZ'
Katliamın tanığı ve mağdurlarından Hasan Ali de; “bizim acımız hep diri. O günü hiç unutmadık. Bugün katliamın 27. Yıl dönümü ve dün akşam katliamda yaralanan birisi yaşamını yitirdi, yaşadığımız sürece de o gün yaşadığımız acıyı hiç unutmayacağız” diyerek yaşananların belleklere kazındığını belirtiyor.

Hasan Ali katliam anını, ‘sanki bir anda ahir zaman anı gelmişti’ diyerek şu cümlelerle anlatıyor, “Ailem darmadağın oldu. Her biri bir tarafa gitti. Bir oğlumu bugüne kadar da halen bulmuş değiliz. Aramadığımız, başvurmadığımız yer kalmadı ama bulamadık. Kimisi çocuğunu, kimisi anne babasını, kimisi kardeşini yitirdi. Halepçe bir anda yok oldu. Bir soykırım uygulanıyordu. Saddam Halepçe’yi sadece insanlarıyla değil, canlı cansız her şeyiyle yok etmek istedi. Tam bir felaket anıydı.” 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder