HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, MYK toplantısı öncesinde son siyasi gelişmeleri değerlendirdi.
AKP iktidarının toplumu germe ve kutuplaştırma siyasetini artırdığına dikkat çeken Yüksekdağ, dün yaşananlar için "tarihsel bir ibret tablosu" dedi. Yüksekdağ, "Dağlıca'da 16 askerin yaşamını yitirmesinden sonra askerlerin cenazelerine sahip çıkan, sırtında taşıyarak bölgeden çıkartan Kürt halkıydı. Batı'da birçok merkezde linç edilmeye çalışılan yine Kürtler oldu" diye konuştu.
Dün yaşananların "basit bir gerilim, Dağlıca'da yaşanan ölümlere karşı tepki ve reaksiyon olmadığının" altını çizen Yüksekdağ, 128 yerde parti binalarına yönelik saldırı gerçekleştiğini kaydetti. Yüksekdağ, "Sokakta yürüyen, Kağıthane'de telefonla Kürtçe konuşan genç bir işçi arkadaşımız katledildi. Otobüsler durduruldu, içerisinde Kürt var mı diye kontrol yapıldı. Parti binalarımıza saldırılar düzenlendi. Tüm bu saldırılar polisin gözetiminde gerçekleşti" diye konuştu.
'DÜN YAŞANANLAR İÇ SAVAŞ PROVASIDIR'
Erdoğan'ın önceki gün yaptığı "400 milletvekili verseydiniz bunların hiçbiri olmazdı" sözünü hatırlatan Yüksekdağ, "Çok tehlikeli bir içsavaş provasına tanık olduk" dedi.
Yüksekdağ, tüm saldırıların Saray ve Saray'a bağlı gladyo yapısı tarafından örgütlendiğine dikkat çekti.
Yüksekdağ şöyle konuştu: "Dün saldırıları yapanlar, düzenleyenler 16 askerin cenazesine zerrece saygısı olmayanlardır. O cenazeleri saygısı olanlar bedenlerini canlı kalkan yaparak gidip askerlerin cenazelerini sırtlarında taşıyanlardır. Sokakta gördükleri Kürt yurttaşlara saldırı düzenleyenler, sokakta iç savaş provası yapanlar asker cenazelerine zerre kadar saygı duymuyor."
Cizre'de günlerdir yaşanan saldırıları hatırlatan Yüksekdağ, "Son iki ayda 100'e yakın sivil kolluk güçlerinin mermileri ile yaşamını yitirdi. 200'e yakın asker, polis ve gerilla kayıpları yaşandı. Bunların her biri iktidarını, Saray'ını güvence altına almak isteyen siyasetin, egemenlik hırsı nedeniyle yapıldı" dedi.
'SALDIRILAR KARŞISINDA GEREKTİĞİ BİÇİMDE DİRENECEĞİZ'
Cizre'de bir annenin çocuğunun bedeni çürümesin diye buzla ovduğunu anlatan Yüksekdağ, "Bu anneye nasıl hesap vereceksiniz. Bütün bunların sorumlusu Saray'ın iktidarını korumaya çalışanlar, çözüm ürecini buzdolabına koyanlardır" diye konuştu.
1 Kasım seçimlerine dikkat çeken Yüksekdağ, iktidarın seçimlerin sağlıklı ve güvenli bir şekilde yapılmaması için elinden geleni yaptığını belirtti, "Fiili darbe, savaş ve çatışma dinamikleri tamamen devrede. Sandıklar tehlikede" dedi.
"Seçimlere, sandıklara da hazırız, direnişe de hazırız" diyen Yüksekdağ, şöyle konuştu: "Saldırılar ve bu vahşet karşısında insan olmanın gerektirdiği, demokrasinin gerektirdiği bir biçimde direneceğiz. Direniş çizgisini bu zalim zorba iktidarı ait olduğu yere göndere kadar sürdüreceğiz" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder