Vicdani retçiler, Uluslararası Vicdani Ret Sempozyumu'nda deneyimlerini paylaştı. Sempozyumda konuşan 15 yaşında vicdani reddini açıklayan İlyada Erkuş, "Ben de Ceylan'la aynı yaştayım. Devlet genç, yaşlı, çocuk demeden herkesi katlediyor. Ve ben de üniforma giymek istemedim ve vicdani reddimi açıkladım. Bu savaşın bir parçası olursam çocukların ölümünü görecektim ve buna karşı çıktım" dedi.
İstanbul Beyoğlu Cezayir Toplantı Salonu' da düzenlenen Uluslararası Vicdani Ret Sempozyumu'nun ilk gününün son oturumunda vicdani retçiler, "Kurşun asker olmayı reddeden anti kahramanlar" başlığında tanıklıklarını anlattı. Moderatörlüğünü vicdani retçi Ercan Aktaş'ın yaptığı oturumunda vicdani retçiler Halil Savda, Mehmet Tarhan, İlyada Erkuş ve Mercan Doğan tanıklıklarını anlattı.
Vicdani ret sürecini anlatan Halil Savda, Cizre'de küçük bir köyde büyüdüğünü, orada temel iki bilgi edindiğini ve bu iki bilginin hayatını değiştirdiğini söyledi. Savda süreci şöyle anlattı : "Köyde evimizin önündeki askeriye de 'Her Türk asker doğar' sloganı atarak asker talim yapardı. Ben de henüz o yaşlarda Türkçeyi bilmiyordum. Orada 'Her Türk asker doğarsa biz de Türküz ve askeriz' diye düşündüm. Ama ne asker kıyafetimiz ne de silahımız vardı. Anneme neden bunlar biz de yok deyince annem bana gülüp 'Hepimiz çıplak doğduk' dedi. Benim hayatımı değiştiren olaylardan birisi buydu. Türkiye'de Kürt olmaktan kaynaklı birçok baskı gördük. Sömürgecilik uygulamasının mağdurları olduk. Bugün de Cizre'de Hakkari'de yaşanan ciddi bir sömürgecilik uygulamasıdır. Benim vicdani retçi olmamın sebebi de Kürt olmamdan kaynaklı üzerimde uygulanan sömürgeci hukuku ve buna hayır deyişimdir."
Vicdani Retçi Mehmet Tarhan, konuşmasına Suruç katliamında yaşamını yitiren vicdani retçiler Polen Ünlü ve Alper Sapan'ı anarak başladı. Vicdani reddini açıkladığı dönemin ateşkes dönemi olduğunu dile getiren Tarhan, bir LGBTİ aktivisti olarak Afganistan'a müdahale sırasında "Bizi eksik yazın" diyerek vicdani reddini açıkladığını ve 2005 yılında cezaevine girdiğini söyledi. Tarhan, "Vicdani ret meselesini konuşurken evrensel ve liberal tanımlar yerine içinde bulunduğumuz koşullar içinden tartışmak gerekir. İki yolumuz var vicdani retti ya uluslararası sözleşmelerde tanımlanan bir hak olarak tanımlarız ya da vicdani retti salt bir siyasi araç olarak görüp işlevli olarak bir demokrasi aracı olarak kullanacağız. Bunu nasıl yapacağız?" dedi.
Vicdani retçi Mehmet Ali Başaran, 28 Şubat 2013'de vicdani reddini açıkladığını söyledi. İslami kimliği nedeniyle vicdani reddini açıkladığını ve kendisini Müslüman olarak tanımladığını dile getiren Başaran, "Bir Müslüman'a böyle bir devlette askerlik yapması tezattır" dedi.
15 yaşında vicdani reddini açıklayan ve en genç vicdani ret açıklamasını yapan İlyada Erkuş ise devlet tarafından katledilen Ceylan Önkol'un annesinin konuşmasının kendisini çok etkilediğini belirterek, "Ben de Ceylan'la aynı yaştayım. Devlet genç yaşlı çocuk demeden herkesi katlediyor. Ve ben de üniforma giymek istemedim ve vicdani reddimi açıkladım. Bu savaşın bir parçası olursan çocukların hep ölümünü göreceksin ve buna karşı çıktım" dedi.
Kadın vicdani retçi Mecan Doğan da Polen Ünlü'yü anarak "Onun bu gün aramızda olmayışı bile neden vicdani retçi olmamızın kanıtı. Kadınlar savaşın tam da ortasında. Bu savaşlarda sadece erkekler değil kadınlar da katlediliyor. Erk kültürünün baskısını yaşamımızın her alanında hissediyoruz. Militarizm yaşamın her alanında var olan ve her gün üretilen bir şey. Kadınların vicdani reddini açıklaması sadece askerlik kurumuna değil militarizme karşı duruştur" diye konuştu.
Sempozyumun ikinci günü, farklı coğrafyalarda zorunlu askerlik uygulaması ve savaş, savaş coğrafyalarında direniş, özsavunma ve vicdani ret konuları, Türkiye ve dünyadan vicdani retçiler tarafından tartışılacak. Ardından saat 16.00'da Galatasaray Meydanı'nda toplu vicdani ret açıklaması yapılacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder