Kürt gençleri AKP'nin Kürt halkına karşı 24 Temmuz'da başlattığı topyekün savaşa yönlerini dağlara çevirerek yanıt veriyor. Devlet saldırılarının odağındaki Gever'den Amasya'ya kadar tercihini özgürlük saflarından yana yapan gençler, "Topyekün savaşa karşı topyekün direniş" diyor.
Başta Botan, Amed ve Serhat kentlerinde olmak üzere sivillerin katledildiği, mahallelere tanklarla, özel güçlerle girerek terör estirildiği saldırılar ardından direniş cephesini büyütmeyi tercih eden çok sayıda genç gerilla saflarına katıldı.
Gerilla adayları, eğitim gördükleri "Yeni Savaşçı" kamplarında neden gerillaya katıldıklarını anlattı. Yeni savaşçıların eğitimlerini veren gerilla komutanı ise, 80 uçakla yapılan hava bombardımanını gençlerin direniş marşlarıyla karşıladıklarını belirtti.
‘TOPYEKÜN SALDIRIYA KARŞI TOPYEKÜN DİRENİŞ'
Gerilla saflarına Dersim’den katılan Dersim Deniz, topyekün savaşa karşı topyekun direniş şiarıyla gerilla saflarına katıldığını dile getirerek, “Önderliğimizin geliştirdiği bir çözüm süreci vardı. Bu süreçle beraber AKP hükümetinde bir gerileme oldu. Buna duyduğu öfkeyle halka saldırdı. Bu saldırılara sessiz kalmak, onlara ortak olmak demekti. Yani bu anlayışa ortak olmamak ve Önderliğin geliştirdiği sürece katılmak ve Önderliğimizin üzerindeki tecride karşı mücadele edebilmek için saflara katıldım" şeklinde konuştu.
Dağa geldiğinde beklediğinin üstünde bir heyecan yaşadığını ifade eden Deniz, “Bir aya yakındır PKK saflarındayım. Eğitimimiz devam ediyor. Bu eğitim sürecinde Türk devletinin saldırılarıyla karşılaştık. Gerillanın ideolojisiyle, yaşamıyla, tarzıyla, yürüyüşüyle bu saldırıların boşa çıkması eğitim devremize daha büyük heyecan ve coşku katıyor. Tabii bir de halkımızın büyük direnişi var. Bu haberler bize daha da moral veriyor” diye konuştu.
HEYECANIM HER GÜN DAHA DA BÜYÜYOR
AKP'nin siyasi soykırım operasyonları ve Medya Savunma Alanları'na hava saldırılarıyla savaş konseptinin startını verdiği 24 Temmuz'dan bir gün sonra Hakkari’den PKK saflarına katılan Zagros Şervan ise şunları belirtti: "Kürdistan ve Türkiye halklarının üzerinde bir savaş konsepti vardı. Türk devleti bütün gücüyle saldırmaya çalışıyordu. Ben de bu saldırıların hemen ertesi günü katıldım. Fakat şunu söylemeliyim, gerillanın kendine özgü taktikleriyle bu saldırılar boşa çıkıyor. Heyecanın her gün daha da büyüdüğü bir kararlılık gelişti bizde.”
ÖLÜMÜNE DİRENİRİZ
Saldırılar sonrası gerilla saflarına katılan bir başka gerilla da Harun Rumet. O da diğer savaşçı adayları gibi saldırılarla birlikte dağın yolunu tutanlardan. "Biz şu gerçeği çok iyi biliyorduk; PKK çözüm sürecinde gerçekçiydi. Fakat son dönemde gelişen Rojava devrimiyle AKP’nin bilinç altındaki Kürt düşmanlığını saklaması artık imkansız bir hal aldı" diyen Rumet,
AKP'nin son saldırılarıyla artık rejime duyduğu öfkenin arttığını ve bu nedenle gerillaya katıldığını vurguladı. Rumet,"Madem siz Kürtlerin kendilerini Suruç’taki gibi Amed’teki gibi patlamalarla hem fiziki hem de tarihi bir yok oluşa sürükleyecekseniz biz de buna karşı size ölümüne direneceğiz. Bize barış eli uzatılırsa biz iki defa uzatırız. Ama bize savaş dayatılırsa, Kürtler katliamla yüzleştirilirse, Kürt gençleri bu duruma karşı alternatifsiz değildir. Bizler eski Kürtler değiliz. Önderliğimizin gerçekleştirdiği felsefeyle öyle bir düzeye ulaştık ki şu an kendimize çok güveniyoruz" diye belirtti.
Bitlis'in Tatvan ilçesinden ve Van 100. Yıl üniversitesinden gerilla saflarına katılan Agit Cudi ise, 4 Ağustos'ta dağlara ulaşmış. "Dağa geldiğimde ilk izlenimlerim AKP medyasının 'biz PKK’yi böyle vuruyoruz, bu kadar gerilla öldürülmüş, yok edilmiş' şeklindeki propagandasının yalandan başka hiç bir değer taşımadığıydı" diyen Cudi, "AKP zihniyetine bağlı medyanın söyledikleri doğru olsaydı herhalde bizim burada ruhlarımız gezmiş olurdu” şeklinde konuştu.
KADINLAR ÖZGÜRLÜK SAFLARINA AKMALI
Devlet saldırılarının odağındaki Gever'den katılan kadın gerilla Amargi, katılma sebebinin giderek artan saldırılar olduğunu belirtti. 31 Temmuz'da özgürlük saflarına katılan Amargi, Gever direnişiyle de gurur duyduğunu ekledi.
İstanbul'da yaşayan Dilan Berxwedan ise 15 Ağustos'ta katılmış. Berxwedan, adı gibi direniş çağrısı yaparak şunları belirtti:
"Devletin geliştirdiği bu zulme, savaşa karşı, özellikle bütün kadınların yönlerini dağa dönmesi lazım. Şehit düşen kadın gerillaların bedenini teşhir edecek kadar aşağılıklaşan ahlaksız bir rejime karşı kadınların sessiz olması beni çok rahatsız ediyordu. Şengal’de 5-10 yaşındaki çocuğa tecavüz eden DAİŞ’in bir diğer yüzü olan AKP hükümeti bunları yapıyor. Ben bugün yönümü dağlara vermişsem anneler ağlamasın diyedir. Yeni doğan çocuklar özgür büyüsünler, devlet zulmüne tanık olmasınlar diyedir…"
AMASYA'DAN KÜRDİSTAN DAĞLARINA
Devletin bu kirli savaş politikalarına karşı Türk gençleri de yönünü Kürdistan dağlarına çeviriyor. Bu gençlerden biri de Amasyalı gerilla Pirdoğan. Pirdoğan da katılımına ilişkin şunları ifade etti:
“Amasyalıyım, İzmir'den 7 Ağustos tarihinde PKK saflarına katıldım. Gerilla saflarına katılmanın Kürtlük, Türklük, Alevilik ile bir alakası yok. Bu bir insanlık durumudur. Bence vicdanı olan herkesin dağlara gelmesi lazım. En son Rojava’da olanlar ve Suruç’taki olaylar beni çok etkiledi. Açıkçası benim Önderliğe ilişkin, PKK’ye ilişkin hiçbir bilgim yoktu. Yani bu son gelişen süreçler beni çok etkiledi. Yani Türk medyasında çıkan haberlere artık kimse inanmıyor, ben de inanmadım. Vicdanımı dinledim ve geldim. Yıllardır PKK bitti PKK’yi böyle vurduk. Her gün top, havan ve obüslerle vuruyoruz diyorlar. Öyle bir şey yok. Onların her atışında PKK büyüyor, insanlar katılıyor. İnanıyorum ki dağa gelecek birçok insanımız da olacak. Ve her geçen gün daha da büyüyeceğiz. Ben hayatımda ilk defa böyle bi rşeyle karşılaştım. Çok mutluyum ve heyecanlıyım.”
BOMBARDIMANA MARŞLARLA CEVAP VERDİLER
Yeni savaşçıların eğitimleriyle ilgilenen gerilla komutanlarından Welat Şişol, tecrübesizliklerine rağmen yeni savaşçıların hava bombardımanlarını direniş marşlarıyla karşıladıklarını belirtti. "Yaklaşık 80 tane uçak vardı ve her tarafı vuruyorlardı. Ama gençlerin Çarxe Şoreşe marşlarıyla o dağları inletmesi, o uçak seslerini bastırıyordu. Bunun dayandığı PKK’nin bir ideolojisi vardır. Yoldaşlığın yarattığı sıcaklık, cesaret vardır" diye belirtti.
Saldırıların yoğunlaştığı son dönemde gençlerin "sel gibi dağlara aktığını" söyleyen Şişol, "Süreç öyle bir hal aldı ki evde oturmak veya bireysel bir yaşam sürmenin derdine düşmek bence vicdanı olan için kaldırılamaz bir husus. Bizim amacımız özgür bir demokratik yaşamı inşa etmektir" diye konuştu.
KADININ SİSTEMİ REDDİ
YJA STAR komutanı Deniz Cilo ise neredeyse yarım asırlık mirasa dayanan gerilla mücadelesinin son dönemdeki katılımlarla daha da güçlendiğine dikkat çekti. Cilo, "Katılım olmuyor, kaçtılar, imha ettik, saldırılarla hepsini imha ettik diyorlar. Bu basit söylemden medet umacak hale gelmişler. Kürt gencinin bu sürece karşı geliştirdiği bir refleks var. Özellikle kadının o zihniyete karşı büyük bir tavrı var. Yani bu sebebler yüzünden yoğun bir katılım var" dedi. Cilo, gençlerdeki heyecana vurgu yaparak, "Özgür bir yaşamın meskeni olarak adlandırıyoruz bu kamplarımızı. Buraya olan sevda, buraya olan aşk aslında bir arayışla bütünleşiyor" diye belirtti.
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder