13 Eylül 2015 Pazar

Demirtaş: AKP'ye direnecek güçteyiz; çaresiz değiliz

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, sokağa çıkma yasağının ve polis terörünün uygulandığı Sur'un Dağkapı Meydanı'nda halka seslendi. Barış çağrısı yapan Demirtaş, KCK'nin çift taraflı ateşkese hazır olduğunu ancak AKP'nin savaşta ısrar ettiğini vurguladı. Barış çağrılarına destek isteyen Demirtaş, AKP'ye direnebilecek güçte olduklarını söyledi.

HDP ve DBP'liler, Diyarbakır Valiliği'nin 'sokağa çıkma yasağı' getirdiği ve polis terörünün uygulandığı Dağkapı Meydanı'na akın etti. Dağkapı ve Suriçi ilçesine girişin olduğu Gazi Caddesi'nde polisler tarafından boydan boya barikat kurması dikkat çekti. Barikatları aşan yurttaşlar ile polisler arasında yer yer tartışmalar yaşanırken, sık sık "Sur halkı yalnız değildir" sloganı atıldı. Silah seslerinin geldiği ilçe üzerinde sürekli helikopterlerin tur atması dikkat çekti. 
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Amed'in Sur ilçesinde, Dağkapı Meydanı'nda halka seslendi.
'BİR TARAF SAVAŞTAN, BİR TARAF ATEŞKESTEN YANA'
HDP Meclis Grubu olarak sokağa çıkma yasağı ve çatışmaların olduğu yerlere gittiklerini hatırlatarak, kendilerinin diyalogla, siyasetle barış yolunu çözmeye çalışan parti yetkilileri olduğunu söyledi. Demirtaş, "Burada basın açıklaması yaparken arkada Sur'da çatışma sesleri ve helikopter seslerini duyuyoruz. Bütün bu olağanüstü durumlara girmeden, bu sorunları diyalogla çözmek varken, bir kez daha savaş konseptinin devreye sokulmasının anlamı olmadığını, bunun kimseye hiçbir faydasının da olduğunu düşünmüyoruz" dedi. 
Demirtaş, şöyle konuştu: "Halk diyalog sürecini destekliyor. Halkımızdan sürece büyük bir desteği var. Bu barış isteğini ve çağrımızı da tek taraflı yapmadık, yapmayacağız da. Türkiye'nin batısına ve doğusuna Türkiye halklarının taleplerini dile getirdik. Derhal silahların susması ve çift taraflı ateşkese geçilsin, çağrılarımız gelişi güzel çağrılar değildir. Bu çağrılar laf olsun torba dolsun diye değil. Bütün taraflar bu çağırımızı, olgunlaşmış halk düşüncesi olarak ele almalıdır. Ankara'nın da, Kandil'in de halkın bu beklentisiyle ilgili bir proje, cevap, tutum ortaya koymasını bekliyoruz. Bizim yaptığımız çağrılara verilen yanıtlar var. 'Operasyonlar sonuna kadar sürecek, son terörist kalıncaya kadar devam edecek' diyenler var. Bir de 'ateşkese hazırız' diyenler var. Bize destek vermiş milyonlar varken, 2015 yılında bu coğrafyada demokratik siyaset çok güçlü iken, halkın muazzam bir desteği varken, AKP'ye karşı ve güvenlik politikalarına karşı direnebilecek bir durumdayız, çaresiz değiliz. AKP'nin yanlış politikalarına tanıklık ediyoruz, tüm baskıları görüyoruz, halkımız bu baskıları yaşıyor."
'BARIŞ ÇAĞRILARIMIZA DESTEK VERİN'
Demirtaş, Sur Belediyesi Eşbaşkanının tutuklu olduğunu hatırlattığı konuşmasına, şöyle devam etti: "Halkın taleplerini yerine getirdikleri ve dik durdukları için tutuklandığını biliyoruz. Bizler her türlü sorunları yüreklilikle çözmeye hazırız. Suriçi, Cizre, Yüksekova, Lice ve Silvan'da tek bir kişinin burnu kanamasın diye halkımızdan oy aldık, destek aldık. Bu barış çağrılarımıza herkes destek versin. AKP de diyalog ve barışın önünü açmalı. Barış aramak bizler açısından öncelikli görevimizdir. Hükümet geçici olmasına rağmen bir cesaret gösterirse, müzakere ve diyalog kapılarını geliştirirse, HDP'nin barış gücünü görecektir. Biz burada konuşuyoruz, arkamızda kaç ölüm çıkar, kim kimi vurur bilmiyoruz. Bizler orada cenazelerin çıkmasını istemiyoruz."
"Kamu güvenliğini sağlamak" adı altında operasyonlar yapmakla çözümün sağlanmayacağını söyleyen Demirtaş, "Cizre'de 120 bin kişilik şehri 10 gün boyunca esir alındı ve harabeye dönüştürüldü. Cizre'de devlete yüzde bir dahi inancı olan varsa onu da yitirmiştir. Kürt sorunu, kendi tarihi, dili, inancıyla öz yaşam sorunudur. Memleketi Suriye'ye çevirerek hiçbir şeyi elde edemezsiniz" dedi. 
DAVUTOĞLU'NA YANIT
Türk Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Cizre halkı Kürtçe ağıt yakabiliyor", "Bergama ile Cizre arasında fark yok" açıklamalarına da değinen Demirtaş, şunları ifade etti: "Biz de fark olmaması gerektiğini söylüyoruz. Ama Bergama'daki halkımız kendi anadiliyle eğitim alabiliyor, Bergama Belediye Başkanı halkın taleplerini yerine getirmeye çalışırken gözaltına alınıp, görevden alınmıyor. Halk ben kendi kendime yeterim, dediği için sokağa çıkma yasağı ilan edilmiyor. Ama Cizre'de kendi dili olan Kürtçeyi konuşmak isteyen, halkın taleplerini yerine getirmeye çalışan belediye başkanı görevden alınıyor. Bu politikanın yanlış olduğunu Davutoğlu'nun A Takımı da daha iyi biliyor, hepimiz de bunu iyi biliyoruz. 20 milyon Kürdün kalbini kırdıktan sonra, kadın, çocukları öldürdükten sonra iktidar olsan, 400 milletvekili senin olsa ne olur?"
'YASAK KALKMALI'
Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Barış masası devrilmiş olabilir ama düzeltmek bizim elimizde, her birimiz onun bir ayağından tutup kaldırabiliriz. Masaya sandalyeleri katalım, oturması gerekenler otursun ve konuşalım. Bu konuşma bir yıl da sürse tek bir kimse ölmesin diye konuşalım. Böyle ortamlarda konuşmayan korkaktır. Ezme, imha, yok etme üzerine bir barış olabilir mi? HDP kuruluş aşamasında bütün halkların İstanbul, İzmir, Edirne'de söylediğimiz ne ise Şeyh Saîd Meydanı'ndaki de o dur. Bize batıdan doğudan oy verenler ülke bölünmesin diye, kardeşçe yaşayalım diye oy verdiler. AKP bunu engellemek istiyor. Gerçekten insanların hiçbir çaresi olmadığına inansaydık parlamentoya gitmezdik. Bu sadece Demirtaş'ın görüşü değil halkın görüşüdür. Partiler arası rekabeti kısada olsa bırakıp barış için bir olalım."
Sur'daki sokağa çıkma yasağının derhal kaldırılmasını isteyen Demirtaş, "Diyarbakır Valisi'nin Ankara ile diyalog içinde olduğunu biliyoruz, bunu sürdürmesi gerekiyor, güvenlik politikaları Vali'yi zorlayıcı olabilir, buna karşı biraz daha ısrar etmesi gerekiyor" diye ekledi.
'BEN BATIDAN GELDİM, OYUM SİZE'
Konuşması sürerken bir kadın Demirtaş'ın yanına gelerek, "Ben batıdan geldim, bu vahşeti gördüm, buradaki insanlar neler çektiğini gördüm. Benim oyum sizedir" şeklinde desteğini açıkladı.
Halkın Şeyh Saîd Meydanı'ndaki bekleyişi ise sürüyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder