12 Eylül 2015 Cumartesi

AP'den ‘şiddete son, müzakere masasına dönün’ çağrısı

Avrupa Parlamentosu politik grupları Brüksel, Ankara ve Kürt liderlere müzakere masasına gelin ve silahları karşılıklı susturun çağrısı yaptı.


Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schultz, “Türkiye’yi yutmakta olan şiddet sarmalı beni derinden endişelendiriyor” başlığı ile yaptığı açıklamada, “Ben Türk makamlarına ve Kürt yöneticilerine barış sürecine geri dönerek derhal ateşkes çağrı yapıyorum” dedi. Türk siyasetçilerin sosyal barışı sağlamak için çatışmacı mantığa değil, toplumu birleştirici bir sorumluluk göstermesi gerektiğini de kaydeden Schultz, HDP’nin 7 Haziran seçimlerinde 80 milletvekili çıkaran meşru bir parti olduğunu da hatırlatarak, HDP’ye yapılan saldırıları da asla kabul edemeyeceklerini belirtti. Çatışma ortamından çıkılması ve sosyal barışın tesis edilmesinin siyasilerin sorumluluğu olduğunu da vurgulayan Schultz, en büyük itidal ve kontrolü de liderlerin göstermesi gerektiğini ekledi.
TÜRKİYE RAPORTÖRÜ KATİ PİRİ ‘İKİ TARAFLI ATEŞKES’ ÇAĞRISINDA BULUNDU
AP Türkiye raportörü Kati Piri ise barış sürecinin Kürtler ile devam etmesi gerektiğini vurguladı. Bunun için ise ilgili bütün tarafların ateşkes ilan etmesi gerektiğini ifade eden Piri, “Türkiye’de şiddetin derinleşmesi çok endişe verici boyutta” diyerek HDP’ye yapılan saldırıları da vandalizm olarak nitelendirdi ve kabul edilemeyeceğini belirtti.
SOL GRUP: ÖCALAN’A UYGULANAN TECRİT KALKMALI VE MÜZAKERELER BAŞLAMALI
AP Sol Grup adına Marie-Christine Vergiat imzalı yapılan açıklamada, son birkaç gündür HDP il ve ilçe teşkilatlarına imha amaçlı, organize saldırıların yapıldığını hatırlatarak, bunların tesadüf olmasını kaydetti. Saldırıların seçim sonuçlarını etkilemek için politika düzenbazlığı ile bir merkezden yönlendirildiğini ifade eden Vergiat, “Avrupa ve uluslararası basının PKK ve devlet tarafındaki kayıpları verdiğini ama son bir ayda 100'e yakın Kürt sivilin öldürüldüğünü biliyor musunuz? Bu öldürülenler arasın Kürt kadın ve çocukları da var. Bunlar keskin nişancılar tarafından sokağa çıktılar diye Cizre’de hedef alınarak vuruluyorlar” dedi.
Yaralılara müdahale için ambulansların ise kesin yasak olduğunu vurgulayan Vergiat, seçim sürecinde HDP mitinglerine yapılan bombalı saldırıları ve Suruç katliamını da hatırlattı.
Avrupa Birliği’nin (AB) ve yetkililerinin bu vahşetin durması için tüm ağırlıklarını kullanarak derhal harekete geçmesi gerektiğini de kaydeden Vergiat, “Böylece ayak sesleri gelen sivil iç savaş önlenmeli” dedi.
Bunun için de Erdoğan’ın ateşle oynamayı terk etmesi gerektiğini belirten Vergiat, “Baskılar son bulmalı, Türk ordusu Kürt şehirlerinden çekilmeli. Nisan ayından beri dondurulmuş olan barış müzakereleri sürecine yeniden dönülmeli ve bunun içinde Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkmalı” diye devam etti.
SOSYALİST GRUP: KÜRT KARŞITI DİL TERK EDİLMELİ
AP Sosyalist Demokrat Grup Başkanı Gianni Pittella ise yaptığı yazılı açıklamada Türkiye'nin müzakere ettiği AB'nin normlara uyarlaması ve Kürtlere karşı ateşe körük ile giden konuşmaların terk edilmesi gerektiğini, bunun yerine çoğulculuğa ve basın özgürlüğüne saygı sağlamanın en başta da hükümetin sorumluluğunda olduğunu hatırlattı. HDP'ye saldırıları kanadığını ve bu saldırıların asla kabul edilemez olduğunu da belirten Pittella, AKP hükümetinin insan hakları ve hukuk devleti ilkelerine yaklaşımda değişim göstermesi gerektiği vurgusunu yaptı.
HOWİTT: KÜRTLERİN HAKLARINI TANIMAYAN TÜRKİYE’NİN İSTİKLALİ YOKTUR
AP’nin Türkiye ile ilişkilerden sorumlu milletvekili Richard Howitt ise, HDP’nin Avrupa sosyalist partilerin üyesi olduğunu ve demokratik bir parti olduğunu hatırlattı. “HDP'ye saldırıları mahkum ediyoruz” diyen Howitt, Kürt halkına sivil ve politik hakları en üst mertebede tanımayan bir Türkiye'nin istiklalinin olmadığını belirtti.
YEŞİLLER GRUBU: AB BİR AN ÖNCE DEVREYE GİRMELİ
AP Yeşiller Grubu Başkanı Rebecca Harms ise, Türkiye’de şiddetin endişe verici boyuta ulaştığı ve sivil bir savaşa doğru ilerlediğini belirtti. Harms AB’nin devreye girerek, ilgili taraflar üzerinde baskı kurması gerektiğini de kaydetti.
“Bölgede daha da derinleşmiş istikrasızlığın ise DAİŞ’e karşı verilen mücadeleyi dumura uğratacağı gibi Türkiye'yi barış ve demokrasi yolundan saptıracağı” uyarısında bulundu. Bodil Valero, AB kurum temsilcilerine “AB Komisyonu başkanı, Jean Claude Juncker, AB Konsey Başkanı Donalt Tusk ve AB'nin dış ilişkilerden sorumlu yüksek temsilcisinin zaman kaybetmeden Türk yetkililer ile irtibata geçerek ve ihtilafın bütün tarafları ile birlikte barışın inşası ve başarıya kavuşması için müzakere yolu ile gereken çabayı gösterin” çağrısı yaptı.
AB SEYRETMEKLE YETİNEMEZ
AB Türkiye Karma Parlamenterler Konseyi üyesi Ernest Maragall da Türkiye’de durumun giderek kötüleşmeye giderken, AB’nin seyretmekle yetinemeyeceğini vurguladı.
‘AB BU GİDİŞATA SESSİZ KALAMAZ’
Yeşiller grubu milletvekili Pascal Durand ise AB Konsey, Komisyon yetkililerine DAİŞ’in hakimiyet savaşı yürüttüğü bir bölgede, Türkiye'de mevcut gidişatın alarm verici noktaya geldiğine vurgu yaptıktan sonra barış ve demokrasinin yaşam bulması amacıyla Ankara ile derhal ilişkiye geçilmesini talep etti.
AB Komisyonu başkanı, J.C Juncker, Konsey Başkanı Donalt Tusk ve AB'nin dış ilişkilerden sorumlu yüksek temsilci Mogherini’nin derhal inisiyatif alarak Türk yetkililer ve ihtilafın tarafları ile barışın inşası için gereken çabayı gösterin çağrısı yaptı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder