Rojava’da savaşan MLKP savaşçıları, Suruç Katliamı'nın tüm halklara ve Rojava
Devrimi'ne yönelik olduğunu belirterek, "Katliama cevabımız devrime daha
fazla katılmak ve intikam almak olacaktır" dedi.
Rojava’da savaşan MLKP savaşçıları, Suruç Katliamı'nın tüm halklara ve Rojava Devrimi'ne yönelik olduğunu belirterek, "Katliama cevabımız devrime daha fazla katılmak ve intikam almak olacaktır" dedi. MLKP'liler, öz savunma ve ortak mücadele çağrısında bulundu.
Kobanê’nin yeniden inşası çalışmalarına destek vermek için Kobanê’ye geçmek üzere geldikleri Urfa'nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz günü bombalı saldırıya uğrayan yüzlerce SGDF üyesi sosyalist gençlerden 31’i şehit düşerken yüzlercesi de yaralandı.
MLKP komutanı Seydo Azad ile MLKP kadın savaşçısı Viyan İsyan, MLKP Kobanê Karargahında saldırıyı ve amaçlarını ANF’ye değerlendirdi.
‘SALDIRIYI DAİŞ ELİYLE AKP YAPMIŞTIR’
Suruç’ta gerçekleşen katliamı Türkiye devrimci hareketine, yeni bir düzen isteyen, eski düzeni reddeden tüm kesimlere bir gözdağı olarak değerlendiren MLKP Komutanı Azad, katliamın aynı zamanda Kobanê ve Kürt halkı ile dayanışmayı engellemeyi hedefleyen bir katliam olarak da görülmesi gerektiğini altını çizdi. Azad, “Bu katliam DAİŞ eliyle AKP hükümeti ve Türk devleti tarafından gerçekleştirilmiştir. Bizim açımızdan bu katliamın birinci derecede sorumlusu AKP hükümeti ve Türk devletidir” diye konuştu.
‘GENÇLİK BİLİNÇLİ SEÇİLMİŞTİR’
Bu katliamda gençlerin hedef seçilmesinin tesadüf olmadığına dikkat çeken Azad, şunları kaydetti: "Gençlik toplumun en dinamik kesimidir, bu tarih boyunca böyle olmuştur. Yakın geçmişe bakıldığında, IMF, NATO ve Gezi eylemlerinin de öncüsü ve örgütleyeni gençlik olmuştur. Bu nedenle; gençliğin şimdi seçilmesi de tesadüf değildir, bilinçli olarak seçilmiştir, gençliği sindirmek, geri püskürtmek ve kendi alanlarına hapsetmeye yönelik bir saldırıdır.’’
Azad, Rojava’da gençliğin savaşta ve devrimde hem de Türkiye’de yürütülen mücadele içerisinde oynadığı rolün AKP hükümeti ve Türk devletinin gençliği hedef seçmesine neden olduğunu da kaydetti.
‘HESABINI SORACAĞIZ’
Bu saldırıların boşa çıkartıldığını belirten Azad, "Gençlik bugün birbirine daha fazla kenetlenecek, daha fazla mücadeleye sahip çıkacak, daha çok kavgaya girecek. Buna inanıyoruz. Yaslı değiliz, tam tersine öfkeliyiz, bu katliamın hesabı elbette sorulacaktır” diye konuştu.
‘CEVABIMIZ DEVRİME DAHA FAZLA KATILMAK OLACAKTIR’
“Rojava Devrimi bizim devrimimiz demişiz” diye devam eden Azad, bundan sonra da Rojava’da olmaya devam edeceklerini ve bu katliama cevaplarının devrime daha fazla katılmak ve devrimi her alana taşımak olacağını söyledi. Birleşik Ortadoğu Devrimi hedeflerine bu katliamdan sonra daha büyük bir kararlılıkla ilerleyeceklerini de sözlerine ekledi.
Azad, şu çağrıda bulundu: "Biz bundan sonra da bu tür katliamlarla karşılaşabiliriz, tüm gençliğe ve halkımıza çağrımızdır; saflarımıza katılsınlar, devrim mücadelesini büyütsünler."
‘SALDIRI TÜM HALKLARA YÖNELİKTİR’
MLKP kadın savaşçısı İsyan ise, saldırının yalnızca oradaki sosyalist gençliğe yönelik bir saldırı olmadığına vurgu yaparak, “Bu saldırı, tüm halklara ve halkların öncü gücü gençliğe yönelik bir saldırıdır. Bu saldırı, Çerkeslere, Kürtlere, Türklere, Araplara ve aynı zamanda Rojava devrimine yönelik, Rojava halkına yönelik bir saldırıdır” dedi.
“DAİŞ ve bölge işbirlikçileri, emperyalizmin kendisi gençliğin gelecek olduğunu çok iyi biliyor” diye devam eden İsyan, şunları söyledi: “Rojava Devrimi'nin savunulması ve inşası sürecinde temel dinamik gençliktir. Bunu hem siyasi alanda hem de savaş alanında MLKP, YPG, YPJ ve Enternasyonalist Tabur üzerinden görebiliriz. Bu nedenle bu saldırının çok özel olarak seçilmiş bir saldırı olduğunu belirtmek gerekiyor. Şunu demeye getirdiler: Geleceğinizi yok edeceğiz.”
'DAİŞ ANKARA'DAN YÖNETİLİYOR'
İsyan, "Ortaya çıkan serhildan ruhu, intikam yeminleri ve bunun ortaya çıkardığı pratikler AKP devletinin ve onun taşeronu DAİŞ’in tüm politikalarını ortadan kaldırmaya dönüktür. Şu an yaşanan süreç bu temelde işliyor. Şu açık ortaya çıkmıştır; DAİŞ Reqqa’dan değil Ankara’dan yönetiliyor. Bu açık ve nettir. Bütün politikaları, bütün perspektifleri oradan ortaya çıkıyor. İkincisi; sosyalistlere dönük, özelde sosyalist gençliğe yönelik olması da bilinçli bir politikadır. Çünkü bu devrimin ta başından beri sosyalistler bu devrimin içerisinde yer aldılar ve ‘bu devrim bizim devrimimizdir’ dediler" şeklinde konuştu.
‘ROJAVA DEVRİMİNİ KABUL ETTİRENLERE BİLİNÇLİ SALDIRDILAR’
Soyalistlerin, Rojava Devrimi'ni ilk dönemlerde kabul etmeyenlere de bunun nasıl bir devrim olduğunu şu anda kabul ettirdiklerini belirten İsyan, devamla şunları aktardı: "Bu devrim kadın devrimidir, bu devrim gençlik devrimidir, bu devrim halkların devrimidir dediler ve bunu birçok sosyalist çevreye ve dünyada ki anti-emperyalist, anti-faşist kesimlere kabul ettirdiler. Bundan kaynaklı olarak aynı zamanda bu saldırı sosyalist gençlere bilinçli bir saldırıdır. Yani şunu dediler; biz sosyalist gençlere saldırıyoruz, bu aynı zamanda sosyalistlere, komünistlere de saldırının bir örneğidir. Bunu çok net ifade ettiler.
‘SALDIRI TERSİNE DÖNECEKTİR’
Ancak bu saldırı tersine döneceğini söyleyen İsyan, kaç gündür sokakları tutuşturan gençler ve halklar bununla birlikte devrimcilerin yaptığı cezalandırmalar her şeyi ortaya koyuyor. Çok açık; artık hiçbir şey eskisi gibi değil ve asla da olmayacaktır."
Sadece protestoculuk değil, bir saldırıya, katliama karşı sadece protestoculuk yapmanın artık insanların vicdanlarını sorgulamaları gerektiği anlamına geldiğini hatırlatan İsyan, katliama karşı öz savunma yapılması çağrısında bulundu.
‘KADINLAR DEVRİMLE BİRLİKTE CİNS BİLİNCİNİ BİR ÜST AŞAMAYA SIÇRATTI’
Patlama sırasında katılımcıların büyük oranda kadın olduğunun görüldüğünü söyleyen İsyan, kadın sosyalistlerin büyük ağırlıkta olmasının bir anlamı olduğuna vurgu yaptı. İsyan, şunları söyledi: “Çok uzun zamandır ‘Rojava Devrimi bir kadın devrimidir’ dendi ve gerçekten de bu devrimle birlikte kadınlar kendi cins bilinçlerini bir üst aşamaya sıçrattılar. Kadın bir adım daha ileriye sıçramıştır, Rojava Devrimi'nde bunu gördük, YPJ bunun çok güzel bir örneğidir. YPJ, örneği ile birlikte Bakur’da sosyalist kadınlar başta olmak üzere tüm kadınlar daha fazla bir özgüven içerisinde olmuşlardır.”
‘SURUÇ’A GELEN KADINLAR SINIRLARINI AŞAN KADINLARDI’
Bu sesi duyan sosyalist kadınların da Rojava’daki kadın ve gençlerle buluşmanın, devrimin, özgürlüğün, o cins bilincinin paylaşılması içinde bulunmak istediği hatırlatmasında bulunan İsyan, saldırın bir yönüyle de bu kadın özgürlük bilincini hedef yaptığını belirtti.
“Kadın sadece sınırlı siyaset alanında değil, savaşın ve siyasetin tüm alanlarında başarabileceğini göstermiştir” diye konuşan İsyan, Suruç’a gelen kadınların hepsinin çok yürekli, cesur kadınlar olduğunu vurguladı.
Sınırlarını aşan ve aynı zamanda Rojava ile birleşme ve oraya gelme noktasında bütün gemilerini yakan kadınlar olduğunu belirten İsyan, birçoğunun üniversite öğrencisi olduğunu, bilinçli ve neyi ne için yaptıklarını bilen kadınlar olduğunu sözlerine ekledi.
‘KADINLAR ÖZ SAVUNMAYA GEÇMELİDİR’
Bundan sonraki süreçte bu katliama karşı kadınlara daha fazla örgütlenme çağrısı yapan İsyan, bunun sadece siyasi alanda değil askeri alanda da olması gerektiğini ifade etti. Kadınların öz savunma ve devrim mücadelesine katılmalarının önemine vurgu yapan İsyan, söyle devam etti: “Şehit arkadaşlarımızın anısına sahip çıkmak istiyorsak, yapmamız gereken şey; onların yolunda yürümek, bıraktıkları bayrağı devralmak ve ileriye doğru taşımaktır. Savaşın her çeşit aracına daha sıkı sarılmaktır. O yüzden özgürlük alanlarına, özgürlük safların daha fazla katılım yapmak gerekiyor, kadın bunu yapmak zorundadır.”
HALKLARA ÇAĞRI
Son olarak Türkiye ve Kuzey Kürdistan halklarına seslenen İsyan “Türkiye ve Kuzey Kürdistan toprakları halklar mozaiğidir. Kırktan fazla halk bu topraklarda bir arada yaşıyor. Bundan sonra yapılması gereken bu halkların faşizme karşı tek yürek, tek yumruk olmasıdır. Bu katliamın hesabını mutlaka sormalıdır. Halklar bir araya gelmeli ve özgürlük yürüyüşünü büyütmelidir diye düşünüyoruz” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder