Komalên Ciwan: Gün direnişi büyütme günüdür

Komalên Ciwan Koordinasyonu, Türk devletinin saldırı ve katliamlarına sert tepki göstererek “Gün işbirlikçiliğe, ihanete, sömürgeciliğe, katliama karşı ayağa kalkarak direnişi büyütme günüdür” dedi.

Komalên Ciwan Koordinasyonu,  Türk devletinin saldırı ve katliamlarına sert tepki göstererek “Gün işbirlikçiliğe, ihanete, sömürgeciliğe, katliama karşı ayağa kalkarak direnişi büyütme günüdür” dedi.
Komalên Ciwan Koordinasyonu yaptığı yazılı açıklamada, saldırılar karşısında direnişi büyütme çağrısı yaptı. Komalên Ciwan açıklamasında, “Faşist Türk devleti ve sözcüsü AKP hükümetinin bir süredir yürüttüğü imha politikaları Suruç’ta 31 gencin katledilmesi, dün gece medya savunma alanlarına karşı yürütmüş olduğu hava saldırıları ve gençliğe yönelik geliştirdiği tutuklama furyalarıyla bardağı taşıran son damlalar olmuştur. Önder Apo’nun büyük bir çaba ve özveriyle geliştirdiği “demokratik kurtuluş ve özgür yaşamı inşa süreci” AKP’nin bombalama ve tutuklama faaliyetleri ile büyük bir darbe almıştır. Önderliğimizin de belirttiği gibi hareket ve gençlik olarak AKP’den bekleyen bir pozisyonda olmaktan ziyade özgür yaşamı kendi öz imkanlarımızla inşa etmek için gençlik öncülüğünde halkımızın seferberliğe geçmesi gerekmektedir.
AKP-IŞİD elbirliğiyle Kürdistan üzerinden geliştirilmek istenen sömürgeci ve soykırımcı politikalar Suruç’ta somutlaşmıştır. Her ne kadar AKP algı operasyonları çerçevesinde IŞİD’e karşı da hava operasyonları başlattığını ve onu bir ‘terör örgütü’ olarak ele aldığını belirtse de esasta AKP-IŞİD işbirliği Suruç katliamıyla kesinlik kazanmıştır. Suçluluk psikolojisi yaşayan AKP bu nedenle daha da hırçınlaşmış kapitalizmin vurucu gücü IŞİD’e karşı insanlık savaşı yürüten hareketimizi aynı kefeye koyma hadsizliğini geliştirmiştir. Tüm halkımız ve gençler şunu bilmelidir ki AKP ve IŞİD aynı güçlerdir, aynı zeminden beslenmektedir, aralarında hiçbir fark yoktur. AKP’nin kendisini IŞİD karşıtı olarak göstermesi de tamamen bir senaryo ve kandırmacadır. Bu oyuna hiç kimse gelmemeli, AKP’yi ve IŞİD’i Kürdistan’dan silerek saldırıları boşa çıkarmalıdır” denildi.
‘GENÇLİK ÖNCÜLÜĞÜNDE SERHİLDANA’
üm Kürdistan gençliğine seslenen Komalên Ciwan, “AKP’nin geliştirmiş olduğu katliam, hava saldırıları ve tutuklama furyalarına karşı herkes en aktif şekilde karşı çıkmalıdır. Yoksa AKP daha da pervasızlaşarak saldırılarını çoğaltacaktır. Devrimin yürütücü güçleri olan gerilla, halk ve gençliği tasfiye amaçlı yürütülen saldırılara karşı halkımız gençlik öncülüğünde serhildana kalkarak devrimin temel dinamikleri olduğunu bir kez daha göstermelidir. Her saldırıya karşı misliyle cevap verilmelidir. Katledilen her genç için binlerce genç gerilla alanlarına akın etmeli, tutuklanan gençlere karşı AKP’nin yürütücü güçleri olan polis ve askerlere karşı en sert tutum geliştirilmelidir. Kürdistan’daki sömürge güç olan AKP ve IŞİD bizi topraklarımızdan koparmaya çalışırken esas olan sömürgeci bu güçlerin Kürdistan’dan defedilmesidir. Bu nedenle Kürdistan’dan sömürgecilik temizlenene kadar gençler her yeri direniş sahalarına çevirmelidir” dedi.
‘BİZLER İÇİN ÖZGÜRLÜK ÖNDER APO’NUN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR’
“Gün işbirlikçiliğe, ihanete, sömürgeciliğe, katliama karşı ayağa kalkarak direnişi büyütme günüdür” denilen açıklama şu ifadelerle son buldu:
“Tüm Kürdistan gençleri Kürdistan’ın dört parçası ve Avrupa’da serhildanları geliştirerek gerekli cevabı vermelidir. Bizler için özgürlüğün kalıcılığı sömürgeciliğin Kürdistan’dan temizlenmesi ve Önder Apo’nun özgürlüğüne kavuşmasıdır. Bu nedenle başarıya ulaşana kadar her yerde ve her zaman büyüyerek yaygınlaşan bir eylemsel hatta Kürdistan gençliğini öncülük yapması bir onur savaşımıdır. Operasyonlarla beraber hedef alınan Kürdistan gençliğidir. Bu nedenle Kürdistan gençliği üzerine düşen tarihi sorumluluk ve görevlerini layıkıyla yerine getirmelidir. Halkımızın öz savunması alınmalı, iradelerimize sahip çıkılmalı, özgürlük mücadelesinin savunucusu gerilla ordumuz büyütülmelidir. Tüm sosyalist, demokrat, devrimci, yurtsever gençler ve genç kadınlar 6-8 Ekim serhildanları ve Gezi direnişi ruhuyla direnişe geçerek kendi öz değerlerine sahip çıkmalıdır.”