Gır İzer ve Siba Şex Xıdır katliamında resmi olmayan rakamlara göre 400 Êzîdî Kürt katledildi, yüzlerce kişi yaralandı ve onlarcası da kaçırıldı. Ancak katliamı kimlerin yaptığı halen netleştirilmedi.
Şengal’in Gır Izer ve Siba Şex Xıdır köylerinde 14 Ağustos 2007’de kimler tarafından gerçekleştirildiği halen de netleştirilemeyen bir katliam gerçekleştirildi. Gır İzer ve Siba Şex Xıdır katliamında resmi olmayan rakamlara göre 400 Êzîdî Kürt katledildi, yüzlerce kişi yaralandı ve onlarcası da kaçırıldı. Ancak katliamı kimlerin yaptığı halen netleştirilmedi.
Tıpkı 2014 Ağustos katliamında olduğu gibi Gır İzer ve Siba Şex Xıdır köyü yine KDP peşmergeleri ve Irak merkezi hükümetine bağlı güvenlik güçlerinin denetimineydi. Ancak bu katliamı gerçekleştirenler bu güçlerin denetiminde bulunan asayiş noktalarından geçerek yüzlerce Êzîdîyi birkaç saat içinde katlettiler.
Üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen halen bu katliamın sorumluları hakkında tek bir inceleme, araştırma yapılmadı, katliamı kimlerin ne amaçla gerçekleştirdiği sorumlu güçler tarafından açıklanmadı. İşte bu saldırının 7. yıldönümünde katliamın nasıl gerçekleştiğini katliamın tanıkları ve aynı zamanda mağdurları ANF’ye anlattı.
‘MERMİLER YAĞMUR GİBİ YAĞIYORDU’
Tılızer köyünden Reşo Huseyin Xıdıri: Saldırı başladığında ben evimdeydim, önce bir patlama sesi duydum, ne olduğunu anlamaya çalışırken bir anda üzerimize yağmur gibi mermiler yağmaya başladı. Neye uğradığımı şaşırdım. Patlamanın basıncı beni metrelerce öteye attı. Mermi sesleriyle insanlar sokaklara çıkmaya başladı. Ben de ilk şoku atlattıktan sonra hemen sokağa fırladım. Sokaklarda cesetler doluydu. Birçok ev yıkılmıştı, yüzlerce ev yanıyordu.
‘KATLİAMIN NEDENİNİ HALA BİLMİYORUZ’
Yakın akrabalarımdan 6 kişi öldü, birçok kişi yaralandı, biri de kayboldu ve halen de bulunamadı. Toplam 400 civarı ölü yüzlerce de yaralı vardı. Kim yaptı bu katliamı yaptı, sebebi neydi kimse bilmiyor. Sadece ‘teröristler yaptı’ dediler. Amacı neydi, bize bu katliam neden uygulandı anlamadık. Ne hükümet sordu, ne bir başkası sahip çıktı.
Biz kimseye böyle bir katliam yapmadık. Aksine zorda kalan, yardıma muhtaç olan herkese el uzatmaya çalıştık. Ama tarihte bize uygulanan hep katliam oldu. Şimdi uygulanan katliam da aynıdır. DAİŞ niye bize böyle bir katliamı uyguladı. Araplara ne zararımız oldu.
Eğer YPG-HPG olmasaydı Êzîdîler toplu olarak katliamdan geçirilecekti. Bizi DAİŞ’ten koruyan, zorlu yaşam koşullarında bize yardım eden bu güçler oldu. Êzîdîler bu katliamları unutmamalı. Birliklerini mutlaka oluşturmalıdırlar.
Katliam esnasında Gir İzer’de olan Kanê: Ben o anları hatırlamak dahi istemiyorum. Aslında son DAİŞ saldırılarına benzer bir şeydi. Tam bir katliam yaşandı. Çoluk çocuk, kadın, yaşlı demeden yüzlerce insan katledildi. O zaman da peşmergeler bizim alanımızda asayiş gücüydü ama yine savunmadılar. Dışarıdan gelmişlerdi, Gır İzer ve Siba’da büyük saldırılar gerçekleştirdiler, büyük patlamalar yapıldı. Peki o insanlar bizim köylerimize nasıl girdiler. Peşmerge vardı, asayiş tutuluyordu? Bunlar hepsi soru işaretleridir.
‘ARTIK KİMSE BİZE KATLİAM UYGULAYAMAYACAK, ÇÜNKÜ ÖRGÜTLENİYORUZ’
Biz Êzîdîler tüm bu katliamları şimdiye kadar çok sorgulayamıyorduk, ama bundan sonra artık her şey daha değişik olacak. Hiç kimse bize katliam uygulayamayacak. Son fermanla birlikte daha iyi sorguluyoruz. Anlaşılıyor ki her şey çok bilinçli geliştirilmiş. Amaç Êzîdîleri sindirmek, güçten düşürüp teslim almakmış. Ama şunu söyleyebilirim bundan sonra Êzîdîleri böyle katliamlardan geçiremeyecekler. Bunun için Êzîdîlere çağrım güçlerini birleştirip örgütlenmeleri ve kendi savunma sistemlerini kurmalarıdır. Sürekli birilerinden savunma beklediğimiz sürece biz böyle katliamlardan geçirileceğiz. Özellikle büyüklerimiz bu gerçekliği görmeli.
‘HERKESİ ÖLDÜRÜYORLARDI’
Katliamdan yarım saat önce Şengal’den Siba köyüne giden Xıdır Huseyin: Köye vardığımda köyün girişi yabancı arabalara trafiğe kapatılmıştı. Kimse ne olduğunu anlamıyordu. Birkaç dakika sonra ortalık toz duman oldu.
Aniden gelen bir felakete uğramıştık. Bizden biraz önde bir anda bir otomobil havaya uçtu. Sanki yaşadıklarımız bir rüyaydı. Birçok insan öldü. Yüzleri, bedenleri yananlar, ağır yaralananlar vardı. Birçok kişi çocuklarını, tanıdıklarını tanımıyordu. Herkes bir birine bunların kim olduğunu, bu saldırıların neden gerçekleştiğini soruyordu. Ama cevabını bilen kimse yoktu. Evler yıkılıyordu. Her taraf ateşe veriliyordu. İki patlama arka arkaya oldu. Gece köyün içine girdiler. İnsanları evlerinden çıkarıp öldürdüler. Sokaklarda gördükleri herkesi öldürüyorlardı.
‘PEŞMERGE MÜDAHALE ETMİYORDU’
Asayişlerden müdahale eden olmadı, peşmergeler hiçbir şey yapmadı. Saldırıyı gerçekleştirenlere terörist diyorlardı. Ama o teröristler kimlerdi, niye saldırdılar anlamıyorduk. Ama o saldırıya ses çıkarmayan, engel olmayan Irak merkezi hükümetiyle yerel hükümet de sorumludur. Açık ki saldırı çok planlıydı. Yoksa onca insan, onca araç tüm o asayişlerden, kontrol noktalarından nasıl geçip gelebilirdi. Bu saldırının çok yönlü ve planlı olduğunu gösteriyor.
‘HAYATIM BOYUNCA UNUTMAYACAĞIM ANLARDI’
Gır İzer köyünden Semira Xelef: İlk patlamayı önce deprem sandım, ama patlamanın hemen ardından mermi sesleri duyulmaya başlanınca yanıldığımı fark ettim. Dışarı çıktığımızda insanlar şaşkın bir halde etrafa kaçışıyorlardı. Kimse neye uğradığını, ne yapacağını bilmiyordu. Karşı koyulacak gibi de değildi. Zaten kimse böyle bir şeye hazırlıklı da değildi. İnsanlar savunmasız kalmışlardı. Terörist dedikleri nereden geldiklerini, nasıl geldiklerini dahi bilmediklerimiz kişiler insan avına çıkmışlardı. Bir abim, amcam ve dayım o saldırılarda öldürüldü. Ben artık hayatım boyunca 2007 ve 2014 katliamlarını hiçbir zaman unutmayacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder