Yüksekova'da izlenimlerde bulunan DTK Eş Başkanı Irmak, Yüksekova'da devletin doğrudan sivilleri hedef alan saldırılar yaptığını belirtti. Halkın örgütlü şekilde direnmemesi halinde büyük katliamların yaşanacağı uyarısında bulunan Irmak, öz yönetim kararlılığının süreceğini kaydetti.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak, Yüksekova'daki devlet terörünü ANF'ye değerlendirdi.
'EVLERE ÜÇ DUVARI BİRDEN DELEN BOMBALAR ATTILAR'
Irmak, Yüksekova'daki izlenimlerini şöyle aktardı: "Sabah Yüksekova'ya gittik; taranan, hasar gören evleri dolaştık. Taziye ziyareti gerçekleştirdik. Sabah sokağa çıkma yasağı kaldırıldı ama halkta çok büyük öfke var. Yaşananlar vahşet düzeyinde şeylerdi. Karakollardan evlere havan topları atıldığını tespit ettik. Evlerin duvarlarını delip geçen cisimler atılmış. Allah'tan evde kimse yokmuş; yoksa eve kimsenin sağ çıkamayacağı şekilde saldırı yapılmış. Mele İbrahim'in evine de bilinmeyen bir bomba türü atıldığını gördük; üç duvarı delip geçmiş. Yani cisim patlayıp dağılmamış, üç duvarı geçip duvardan dışarıya çıkmış. Nasıl bir mermi, bomba olduğunu anlayamadık. O evde kalan imam da yaralandı ve hastaneye kaldırıldı. Ağır yaralı olduğunu ve ameliyata alındığını öğrendik.
Yine başka bir eve hem panzerden kurşun sıkmışlar hem de kapısını kırıp içeri girmişler. Ev sahibiyle görüştük; 'açmama bile izin vermediler' diyor. Evdekilerin PKK ile ilişkili olduklarını iddia edip, 'bunları yapmaya devam edeceğiz' demişler.
Yine yollarda hendekler kurulmuş durumda. Bir arkadaşımız orada şehit düştü, onun kanı hala oradaydı. Yüksekova böyle bir gece geçirdi. İlçe her an patlamaya hazır bir bomba gibi. Kaç kişinin yaşamını yitirdiği ise henüz net değil."
'DAĞINIK, YALNIZ VE PANİK HALİNDE OLUNMAMALI'
Halkın direnişine işaret eden Irmak, şunları ifade etti: "Halk yer yer kendisini eleştiriyor. Kimsenin hayatını kaybetmemesi gerektiğini söylüyor ve 'örgütlü olsaydık can kaybı olmazdı' diyor. Her şeye rağmen halk direnişini sürdürüyor. Sokağa çıkma yasağının olduğu gece bile halk direndi ve panzerler geri çekildi. Ancak herkes uyurken saldırıldı."
Halkın kendini savunma mekanizmasını oluşturması gerektiğini belirten Irmak, "Halk kendi kendini korumalıdır; polisi, askeri mahallesine sokmamalıdır. Hep birlikte tepki gösterebilecek şekilde savunma yapabilmelidir. Bu tür örgütlenmenin gerektiği çok açık ortada. Ancak dağınık ve panik halinde olmak, birbirini yalnız bırakan yaklaşım sergilemek büyük katliamların önünü açacaktır. Devleti şiddet uygularken daha fazla cesaretlendirecektir. Halk kendi örgütlülüğünü bir an önce yükseltmelidir" diye konuştu.
'ÖZ YÖNETİMDEN VAZGEÇMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL'
Irmak, halkın öz yönetimde ısrarcı olduğunu da kaydederek, "Bunca şehit verildikten sonra öz yönetimden vazgeçmemiz mümkün değil. Başarıyla sonuçlanıncaya kadar öz yönetim kararlılığımız devam edecek" diye ekledi. Irmak, şöyle devam etti: "Öz yönetimin organlarının, kurullarının oluşturulması lazım. Talebimizi katliamla karşılayanlara karşı kendi mekanizmamızı oluşturmanın arayışında olmalıyız. Bunu da kurumsal ve örgütlü yapmalıyız. Başıboş bir yapılanma yenilmeye mahkumdur. Her şeyden önce daha fazla yaşamı örme çalışması devam etmelidir. Öz yönetimin kendi kurullarını oluşturmamız lazım. Savunma gibi işleyişi de oluşturmak elzemdir."
ÖZ YÖNETİMİ TANIMA ÇAĞRISI
AKP'ye öz yönetim talebine yapıcı yaklaşma çağrısında bulunan DTK Eş Başkanı ve HDP Milletvekili Selma Irmak, "Dünyanın her tarafında öz yönetim, özerk yönetim, kanton, eyalet, otonom; adına ne derseniz deyin, bunlar ülkeleri bölmez. Aksine, daha demokratik hale getirir. Merkeziyetçi yapılar sorunun kaynağıdır. Bu halk da çok meşru bir talep ortaya koymuştur. Bu talebe kulak kabartılmalı" diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder