Cumartesi anneleri, "Silvan'a, Lice'ye Hakkâri'ye, Yüksekova'ya Cizre'ye yağan bombalar hepimizin hayatına, geleceğine düşüyor" diyerek, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle barış mücadelesini yükseltme çağrısı yaptı. Gözaltında katledilen Özgür Gündem Gazetesi muhabiri Ferhat Tepe'nin annesi Zübeyde Tepe ise asker annelerine, "Gelsinler 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde birlikte barışı haykıralım" çağrısında bulundu.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri adalet arayışlarının 544'ncü haftasında yine Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede?" ile "Kayıplarımızı istiyoruz. Barış istiyoruz" pankartları önünde oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, karanfil ve kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Suruç'ta katledilen Serhat Devrim'in ailesi ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun da destek verdiği bu haftaki eylem, 30 Ağustos Dünya Kayıplar Günü ve 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne atfedildi. Yönetenleri ve devleti işlenen "Faili meçhulleri" tüm boyutlarıyla itiraf etmeye çağıran Cumartesi Anneleri, devlete failler üzerindeki koruma kalkanlarını kaldırmak için BM'nin Herkesin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Karşı Uluslararası Sözleşme'yi imzalama çağrısında bulundu.
Bu haftaki eylemde ilk olarak 1996 yılında Yüksekova'da gözaltında katledilen Abdullah Canan'ın oğlu Tayyip Canan konuştu. "Yüreği yaralı Yüksekova'nın selamını getirdim" diyen Canan, Yüksekova'da yaşanan katliamların 7 Haziran seçimlerinin sonucuna bağlı olduğunu söyledi. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın "HDP bundan sonra çözüm sürecinin ancak filmini yapar" sözlerini hatırlatan Canan, "Biz kayıp yakınları olarak, barış sürecinin filmini çekmek istiyoruz" dedi. Babasının 1996 yılında Yüksekova Dağ Komando Tabur Komutanı Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul tarafından katledildiğini belirten Canan, "Babam katledildiğinde 10 yaşındaydım. Kardeşim henüz çok küçüktü. O zaman kardeşimi teskin etmek için büyüklerin kucağına verdiler. Yıl 2015 Fettah Es, Yüksekova'da katledildi. Cenaze töreninde kardeşim onun ikizlerini kollarına alarak onları teskin etti" diye konuştu. Canan'ın ardından konuşan kayıp yakını Sultan Taşkaya, 21 yıldır adalet için mücadele ettiklerini belirterek, "Ancak yine de kan dökülmeye devam ediyor. Biz barış istiyoruz. Çocuklar ölmesin" dedi.
1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle hasretini duydukları barış ortamına kavuşmak istediklerini dile getiren kayıp yakını Umut Bahçeci ise, tüm kayıpların bulunup faillerin yargılanmasını istedi. Kürdistan'da AKP eliyle yürütülen savaşın sivilleri ve çocukları katletmesine rağmen batının bu gerçekleri görmesinin engellendiğini ve medyanın olaylara sırtını döndüğünün altını çizen Bahçeci, "Biz Türkiye'de barış istiyoruz. Kayıplarımız bulununcaya kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" diye belirtti.
Bahçeci'nin ardından konuşan kayıp yakını Zübeyde Tepe de, "16 yıldır mücadele ediyoruz. Ama halen çocuklarımız öldürülüyor. Adalet diye bir şey yok. Olsaydı çocuklarımız kaybolmazdı" diyerek tepki gösterdi. Kürdistan'da 7 Haziran seçimlerinin ardından başlayan savaşta hem asker hem de gerillaların yaşamanı yitirdiğini dile getiren Tepe, "Asker ailelerine sesleniyorum 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde gelsinler birlikte barışı haykıralım" sözleriyle savaşa karşı asker ailelerine birlikte mücadele çağrısında bulundu.
Ardından gözaltında katledilen Hasan Ocak'ın ağabeyi, Hüseyin Ocak konuştu. Savaşın bir an önce durması çağrısında bulunan Ocak, "Bu savaşın yürütücüleri bile bu acı evlerine düştüğünde anladılar. Yarbay Mehmet'in acısını biz daha önce defalarca kez yaşadık. Artık savaş dursun" dedi.
1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle hasretini duydukları barış ortamına kavuşmak istediklerini dile getiren kayıp yakını Umut Bahçeci ise, tüm kayıpların bulunup faillerin yargılanmasını istedi. Kürdistan'da AKP eliyle yürütülen savaşın sivilleri ve çocukları katletmesine rağmen batının bu gerçekleri görmesinin engellendiğini ve medyanın olaylara sırtını döndüğünün altını çizen Bahçeci, "Biz Türkiye'de barış istiyoruz. Kayıplarımız bulununcaya kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz" diye belirtti.
Bahçeci'nin ardından konuşan kayıp yakını Zübeyde Tepe de, "16 yıldır mücadele ediyoruz. Ama halen çocuklarımız öldürülüyor. Adalet diye bir şey yok. Olsaydı çocuklarımız kaybolmazdı" diyerek tepki gösterdi. Kürdistan'da 7 Haziran seçimlerinin ardından başlayan savaşta hem asker hem de gerillaların yaşamanı yitirdiğini dile getiren Tepe, "Asker ailelerine sesleniyorum 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde gelsinler birlikte barışı haykıralım" sözleriyle savaşa karşı asker ailelerine birlikte mücadele çağrısında bulundu.
Ardından gözaltında katledilen Hasan Ocak'ın ağabeyi, Hüseyin Ocak konuştu. Savaşın bir an önce durması çağrısında bulunan Ocak, "Bu savaşın yürütücüleri bile bu acı evlerine düştüğünde anladılar. Yarbay Mehmet'in acısını biz daha önce defalarca kez yaşadık. Artık savaş dursun" dedi.
Konuşmaların ardından haftanın açıklamasını yapan Cumartesi Anneleri'nden Leyla Kaya, Cumartesi Anneleri'nin Cizre ve Yüksekova'da her Cumartesi taşıdıkları fotoğraflara "Yeni faili devlet" fotoğrafları eklediğini dile getirerek, çatışmalı sürecin ısrarla devam ettirildiğini vurguladı. "Sonuna kadar savaş diyenler karşısında sesimizi yükseltiyoruz" diyen Kaya, anneleri ağlatan kanlı iktidar hesaplarından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Kaya, "1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle bu topraklarda yaşayan herkese karşı sesimizi yükseltiyoruz. 30 Ağustos Dünya Kayıplar Günü nedeniyle sesimizi yükseltiyoruz. Silvan'a, Lice'ye Hakkâri'ye, Yüksekova'ya Cizre'ye yağan bombalar hepimizin hayatına, geleceğine düşüyor. Hepimizin ortak çıkarı özgürlüğün, eşitliğin, adaletin ve halkların kardeşliğinin hâkim olduğu bir ülke için barış mücadelesi yürütmekten geçiyor. Unutmayın barış hepimizin işidir" diye konuştu.
30 Ağustos Dünya Kayıplar Günü vesilesi ile devleti yönetenlere seslenen Kaya, şöyle devam etti: "9 yıldır tüm ısrarlara rağmen imzalanmayan BM Herkesin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Karşı Uluslararası Sözleşme'yi imzalayın. Kayıplarımız için, hakikat için, adalet için silahlar sussun, barış konuşsun."
30 Ağustos Dünya Kayıplar Günü vesilesi ile devleti yönetenlere seslenen Kaya, şöyle devam etti: "9 yıldır tüm ısrarlara rağmen imzalanmayan BM Herkesin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Karşı Uluslararası Sözleşme'yi imzalayın. Kayıplarımız için, hakikat için, adalet için silahlar sussun, barış konuşsun."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder