Şemzînan Hamlesi’nde büyük bir rol üstlenen Gerilla Sarîna Dicle, yaralı arkadaşını kurtarmak isterken kahramanca yaşamını yitirdi. Gerçek adı Sinem Ünver olan gerilla Sarîna Dicle 1993 yılında Şirnex’ın Qaliban (Uludere) İlçesinin Roboskî Köyü’nde dünyaya gelir. Türk devletinin 90’lı yıllarda Kürdistan halkı üzerindeki vahşetinden Roboskî halkı da nasibini alır. O yıllarda PKK içerisinde mücadele eden akrabalarının şehit düşmesi ve Roboskî halkının yurtsever kesimden oluşması Sarîna üzerinde etki yaratır ve olanları sorgulatır.
Küçük yaşında PKK hareketiyle tanışan Sarîna, halkına yapılan zulmü sineye çekmez; “esaret değil özgürlük tercihimiz olmalıdır” diyerek 2009 yılında gerilla saflarına katılır. Sarîna Dicle, PKK saflarında her zaman büyük bir yaşamın ve hedefin sahibi olmuştur. Şemzînan Hamlesinde büyük bir rol ve misyonun sahibi olmuştur. Hamleye ısrarları sonucu ön cephede yerini alan Dicle cephede üç silah kullanmıştır. Sarîna her başarısında zılgıt çekmiştir. Kahramanca mücadele veren Sarîna yaralı arkadaşını kurtarmak isterken fedaice bir ruhla yaşamını yitirmiştir.
Gerilla Sarîna Dicle’nin PKK’deki mücadelesini onu tanıyan ve beraber kaldıkları mücadele arkadaşları şöyle anlattı.
23 Temmuz 2012 de Şemzînan Hamlesi’nde beraber kaldığı dava arkadaşı Ciwan Urmiye gerilla Sarîna şahsında özgür kadın ruhu ve duruşunu gördüğünü anlatarak konuşmasına devam etti: “Sarîna arkadaşı hamle sürecinde tanıdım. Genç, heyecanlı, coşkulu bir arkadaştı. Yaşamda, eylemde, hangi yönde olursa olsun çevresinde büyük bir güven yaratmıştı. Ama gerçekten örgüt kültürünü kendisinde oturtmuş bir arkadaştı Sarîna arkadaş. Yani bir özü vardı.
Sarîna arkadaş yaşamda kendisini başarıya kilitlemişti. Yani bir şeyi kendisine hedef seçseydi o hedefi muhakkak başarıyla sonuçlandırması gerekirdi. Her zaman hedefinin üzerine giderdi, kendisini geri çekmezdi. Kaygısızca üzerine giderdi. Dağlarda sistem içerisindeki kadına bakış açımız değişiyor. Örgüt içerisinde özgür kadın ruhunu, duruşunu, görebiliyor ve ister istemez etkisinde kalınıyor. Sarîna yoldaşın şahsında gördüm bunu. Şüphesiz fedakarlığı en üst düzeydeydi. Hem erkek arkadaşlar hem de kadın arkadaşlar tarafından çok sevilen bir arkadaştı.”
“Şemzînan Hamlesi’yle Roboskî Katliamının intikamını alma fırsatı doğdu, Sarîna yoldaş da bu fırsatı çok iyi değerlendirdi” diyen gerilla Ciwan Sarîna’nın mücadelesini anlatmaya devam ederken şunlara dikkat çekti: “Roboskî Katliamında yaşamını yitirenler arasında Sarîna yoldaşın akrabaları da katledilmişti. Bu katliam karşısında hesapsız kalınmaması gerektiğini söylerdi. Bu yüzden Şemzînan’da olan ilk eylemler için çok ısrar eden bir arkadaştı. Bir yerde oturmuştuk. Arkadaşlar planlama yapıyorlardı. Daha hamle başlamamıştı. Arkadaş ısrarla hamlede önde olmak istiyordu. Dayatmaları sonucu ön cephede yer aldı ve BKC’yi kullanıyordu, bir süre sonra tutukluk yaptı. B-7’yi kullanan kimse yoktu. Onu da kullandı. Üç silahı bir arada çalıştırıyordu. Gerçekten bunları dile getirirken insanın tüyleri diken diken oluyor. Üç silahı kullanmak rahat bir şey değildir. Kendi başına büyük bir cesaret ister.”
Şemzînan Hamlesi’ndeki rolüyle düşmanı çileden çıkardığını ve şahadetiyle düşmanın bile şoke olduğunu belirten Ciwan, “Sarîna arkadaş hamle boyunca her başarısında zılgıt çekti. Ona verilen görevi başarıyla tamamladı. Yaralı arkadaşını kurtarmak isterken Şemzînan Hamlesinde 2012 yılında Sênala’da şehit düştü. Şahadeti alanda da büyük bir etki yaratı. Herkes Sarîna arkadaştan bahsederdi. Yeni katılan bir arkadaş onun ismini aldı. Fedai bir ruh vardı arkadaşta. Düşmana hiçbir zaman boyun eğmemiş ve gösterdiği üstün başarıyla intikamını almıştı” dedi.
Gerilla Sarîna Dicle’nin çocukluk arkadaşı ve yoldaşı olan Savuşka Hezil: “Sarîna ile yaşam isteklerimiz aynıydı ve PKK yaşamında da buluştuğumuz için gerçekten muazzam bir duygu yarattı bende. Yeni savaşçılarda da birlikteydik. Onunla gerçek yoldaşlığı dağda yaşadım. Her zaman örnek aldım ve hep onun gibi olmak istedim.
Şemzînan Hamlesinde ısrarları sonucu ön cephede yer aldı. İntikam doluydu Sarîna yoldaş. Roboskî’de katledilenler arasında ailesinden olanlar da vardı. En ön cephede yer almak için ısrar etti. Hesap sormanın tam zamanıydı onun için. Ve gerçekten de düşmana büyük darbeler vurdu.”
Gerilla Sarîna’nın yaralanan bir arkadaşını kurtarmak için fedayane bir şekilde yaşamını yitirdiğini söyleyen Hezil, “Yaşı küçük olmasına rağmen çok cesaretli ve kaygısız bir arkadaştı. Cephede iyi bir savaşçı, yaşamda moral düzeyi yüksek, içinde büyüttüğü çocuksu duygularıyla ortama renk katan ve aynı şekilde mütevazı bir arkadaştı. Şahadeti tüm arkadaşlarda olduğu gibi bende de büyük etki yarattı. Şehitlerimizin anılarına bağlı kalacağımıza ve büyük dava uğruna bir damla kanımız kalıncaya kadar başta SARÎNA arkadaş, Şemzînan Hamlesinde yaşamını yitiren ve tüm devrim şehitlerinin intikamını alıncaya kadar savaşacağımızın sözünü veriyorum” dedi.
Sarîna ile 2009’dan şehit düşene kadar birlikte kalan mücadele arkadaşı Rêbaz Çiçek Gabar: “Sarîna yoldaşı ilk tanıdığımda çok sessiz ve sakin bir arkadaştı. Beraber pratikte kaldığımızda onu daha yakından tanımaya başladım. Bölükte de birlikteydik. Değerlere olan yaklaşımı beni etkilemişti. Sarîna denildiğinde, aklıma, onun güler yüzlülüğü, canlılığı geliyor. Her işi yapmayı ister ve mutlaka yapardı. Fedakar ve yardımcı olma özelliği öndeydi. Hiç kimseyi yarı yolda bırakmaz, hemen yardımına koşardı.”
Köy ortamında büyüyen ve yurtsever bir ailenin çocuğu olan Sarîna Dicle’nin kişiliğinde sistem etkilerinin yok denecek kadar az olduğunu belirten Gabar, “Şehît Sarîna köy ortamında büyümüştü. Küçük yaşında tanıştığı partiye büyük bir bağlılığı vardı. Radikal bir arkadaştı. Her gördüğü yanlışlığın üzerine gider mutlaka eleştirirdi. Bu onun değerlere olan yaklaşımı, eleştiriye olan örgütsel duruşunu gösteriyor ki zaten her militanın böyle özelliklere sahip olması gerekiyor. Biz onun değerlere olan yaklaşımını esas aldığımızda onun mirasını da korumuş oluruz. Ona bağlılığımızı; onun hissettiği, yaşadığı yaşamı anlama, daha çok tanıma ve pratiğe koyma temelinde olabilir ancak. Şehit Sarîna’yı olduğu gibi yaşatmayı en büyük sorumluluğumuz ve görevimiz olduğunu düşünüyorum. Fedailiğini sonuna kadar koruyacağımın sözünü veriyor, onun anısı önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder