DAİŞ çetelerinin 6 Ağustos günü Suriye’nin Al Qaryatain kasabasını işgal ederek, her yaştan 250 Süryani’yi rehin almasını kınayan MUB, “Suriye ve Irak’taki halkımızı, IŞİD vahşet örgütüne karşı silahlanarak direnmeye ve dünyanın her yerindeki halkımızı da sesini duyurmak için eyleme geçmeye çağırıyoruz” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Bethnahrin Ulusal Konseyi (MUB), DAİŞ çetelerinin 6 Ağustos 2015 günü Suriye’nin Al Qaryatain kasabasını işgal ederek 250 Süryani’yi rehine almasını kınadı.
DAİŞ çetelerinin bu saldırısıyla Suriye’deki Süryanilerin bütün yerleşim birimlerinin can ve mal güvenliğinin tehlike altında olduğu açık bir şekilde ortaya koyduğunu belirtti.
DAİŞ’in Gozarto Kantonu’nda Habur ve Hesekê’de aldığı darbelerin intikamını sivil, savunmasız Süryani halkından almaya çalışarak, insanlığa karşı işlediği suçlarına yenilerini eklemeye devam ettiğini de belirten MUB, “Ninova Ovasının 06.08.2014 tarihinde işgal edilmesinin birinci yıldönümünde IŞİD, Süryani halkına karşı başlattığı soykırıma halen devam ettiğini göstermektedir. Süryanilerin yaşadığı Vadi Nasara ve diğer alanların da, IŞİD vahşet örgütünün hedefinde olduğu bilinmektedir. Bunun için Süryani halkı bulunduğu her yerde kendi topraklarını ve değerlerini savunmak için örgütlenip direnmelidir. ABD ve Avrupa başta olmak üzere Koalisyon güçlerini, IŞİD barbarlarının Ortadoğu’daki Hıristiyanları yok etme planını durdurmak için harekete geçmeye davet ediyoruz. Ayrıca bugüne kadar IŞİD’i değişik biçimlerde destekleyen, TC cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümetinin, uluslararası koalisyonun bir parçasıymış gibi kendini göstermesi sahtekarca bir oyundur” dedi.
Türkiye’nin bugün DAİŞ çetelerine darbe vuran, gelişmeleri engelleyen başta Rojava halklarına, Kürt özgürlük mücadelesine, ezilen halklara, ilerici, demokratik toplumsal kesimlere karşı topyekün bir savaş başlattığını kaydetti. Erdoğan ve AKP hükümetinin saldırılarının sadece DAİŞ’in işine yaradığı ve güçlendirdiğine de dikkat çeken MUB şunları belirtti: “IŞİD barbarlarının, Suriye ve Irak’ta, Süryanilere, Hıristiyanlara, Ezidilere, Şiilere, Kürtlere ve diğer topluluklara karşı yaptığı saldırı ve katliamlardan Türkiye’nin memnuniyet duyduğu bilinen bir gerçekliktir. Dolayısıyla Türkiye ve Suriye’nin ırkçı rejimlerinden, halkımızın hiçbir beklentisi kalmamıştır. Bunun için uluslararası güçlerden yardım ve destek talep ediyoruz. Felaketin boyutları gün geçtikçe büyümekte, halkımız her gün saldırılara uğramakta ve anayurdundan etnik temizlik politikalarına maruz kalmaktadır. Al Qaryatain kasabasının, IŞİD çeteleri tarafından işgal edilmesi sırasında esir alınan ve yaşamları tehlike altında bulunan kadın, çocuk, genç, yaşlı yaklaşık 250 Süryaninin kurtarılması için, uluslararası güçlerini acilen müdahaleye ve diğer yerleşim birimlerine yönelik benzer tehlikeleri önlemeye bir kez daha davet ediyoruz.
Suriye ve Irak’taki halkımızı, IŞİD vahşet örgütüne karşı silahlanarak direnmeye ve dünyanın her yerindeki halkımızı da sesini duyurmak için eyleme geçmeye çağırıyoruz. Çünkü Bethnahrin Ulusal Konseyi olarak, IŞİD çetelerine ve işbirlikçilerine karşı verdiğimiz savaşı, insanlık, özgürlük ve halkımızın varolma savaşı olarak görüyoruz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder