Van’da
STÖ temsilcileri, iş insanları ile bir araya gelen HDP Eş Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, “Bize iktidarı verin kimseye minnet etmeden barışı
sağlayalım, anayasayı değiştirelim. Yoksa bu işler böyle yürümez. İktidara
talibiz ve istiyorlarsa gelecek ay dahi seçime hazırız” dedi.
Van'da bir otelde
düzenlenen toplantıya HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Van İl
Eş Başkanları Derya Hayva, Veysi Dilekçi, DBP Van İl Eş Başkanı Hamiyet Şahin,
HDP Van Milletvekilleri Lezgin Botan, Yurdusev Özsökmenler, Adem Geweri, Tuğba
Hezer, Selami Özyaşar, Remzi Özgökçe, HDP Bitlis Milletvekili Celadet Gaydalı,
STÖ temsilcileri ve Van'da faaliyet gösteren işverenler katıldı.
HDP Van İl
Eşbaşkanı Veysi Dilekçi’den sonra söz alan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş, barış için yollarda olduklarını, barış için güçlerinin ulaştığı her
yerde barışı haykırmak için alanlarda olduklarını belirtti.
“Elbette barışa
nasıl ulaşılacağına dair farklı farklı düşünce sahibi olabiliriz. Kimimiz barış
için başka bir yolu, kimisi başka bir yolu tarif edebilir. Ama hedefine barışı
koymuşlar arasında ortaklaşmak zor değil. HDP olarak barış konusunda netiz. Biz
adil bir barışa ulaşmak istiyoruz. Türkiye'de, Suriye'de ve her yerde barışı
savunuyoruz” diyen Demirtaş, ancak şu ana kadar hiç kapalı olmadıklarını da
sözlerine ekledi.
Barışa giden yolda
eleştirilere asla kapalı olmadıklarını, bunu toplantılarda, eleştiri ve
düşüncelerin barışa vesile olmasını istediklerini belirten Demirtaş, “Barış
dediğimiz soğuk kağıtlara yazılan, genelgelerle, tüzüklerle olacak iş değil.
Yüreğinizde barışı istemiyorsanız orada barışı sağlayamazsınız. Eğer iki aile
arasında barışı yapmak istiyorsanız orada adil olmazsanız orada yürekten bir
barışı kuramazsanız o barış herhangi bir çatışmaya dönüşebilir. O yüzden adalet
ve özgürlük içermeyen hiç bir barış gerçek değil ve sahtedir. Biz 2013 yılında
Sayın Öcalan Newroz açıklamasıyla bir yola çıktık. Geçmişte defalarca denendi,
içinde eşitli adalet olmayan sahte barış girişimleri denendi. Fakat başarılı
olmadı. Çünkü halkın adalet duygusu incinmişse, onu sağlayamazsanız bu barış
size seçim kazandırabilir, sizi başbakan yapabilir, iktidarda tutabilir ama
toplumda ki gerilimi, savaş potansiyelini ortadan kaldıramazsınız. İşte bugün
içine düştüğümüz durum budur. Aldatmacaya, adalet içermeyen, karşısında kini
eşit görmeyen, ben bu kadar güçlüyüm verdiğime razı olacaksın, size daha ne
verelim, vereceğimizi verdik diyenlerle nasıl bir barış kuracaksınız.
Eğer geldiğimiz
süreci sorgularsak işin bu yönüne dikkat etmeli ve hakkaniyetli davranmalıyız.
Geçen gün İstanbul'da gazetecilerle aydınlarla bir araya geldik. Bizi
eleştirenler hakkaniyete baksınlar. Biz barış için neler yaptık, muhataplarımız
neler yapmış. Yüz binlerce yol gittik İmralı'ya, Kandil’e, Ankara'ya. Kimseyi
aldatmadan gerçek neyse onları muhataplarımıza ifade ederek. Kimseyi
kandırmadık. Çıkarılması gereken yasaları biz önerdik, hiç bir görev ve
sorumluluktan kaçmadık. Tutuklamalar, ölümler, katliamlar, infazlar oldu. Bu
süreci niye yürütüyorsunuz bize baskı yapanlar oldu. Kürtlerden de oldu,
Türklerden de oldu. AKP içindeki Kürtlerden baskı oldu” dedi.
Barış ve çözümün
kendilerinden ve AKP’nin kıymetli olduğunu kaydeden Demirtaş, insanlar ölürken
hiç ayrım yapmadan buna karşı çıktıklarını, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir
gerilla cenazesine giden bir devlet yetkilisi olup olmadığını sordu.
“Bu yüzyıl içinde
olmuş mu bir tane örnek göstersinler. Bu PKK'li uzaydan mı geliyor, o da bu
ülkenin çocuğudur. Düşmanınız olabilir, kanun dışı olabilir ama cenaze bizim
örfümüzde, adetlerimizde ölüye saygı vardır. Bakın 10 gün boyunca cenazelere
işkence yaptılar” diyen Demirtaş, acıların ortak etle tırnak olunduysa peki
Kürt anne ve babaların yaşadığı acının ne olacağını sordu.
“Senin bir Kürt
annesinin acısını paylaşacak yüreğin yoksa nasıl barış olacak. Milyonlarca anne
ve babanın yüreğine ateş düşürdünüz. 12 Eylül’den beri milyonlarca insan zulme
uğradı. Barış diyorsun ama anne ve babanın yüreğini paylaşmıyorsun, sokakta
öldürülen sivil yurttaşlarımız için Başbakan olarak acısını paylaşmıyorsan,
Zergele’de katledilen insanlar için bir taziye bile sunmuyorsan seninle nasıl
barış yapılacak. Bunlarla nasıl barışı hayata geçireceğiz. Sizler toplumun
vicdanını temsil edenlerseniz, iş insanlarımızın, hocasınız, mühendissiniz,
mimarsınız” diye devam eden Demirtaş, işte herkes bu barış çağrısını yaparsa,
kazanacağını da belirtti.
Günlerdir,
haftalardır kendisi ve arkadaşlarının barış için taraflar elini tetikten
çeksin, ateşkes olsun, iki tarafta buna uysun ve gözlemci heyetle birlikte masaya
oturulmasını istediklerini de söyleyen Demirtaş şöyle devam etti: “Neden
diyoruz, bakın şimdi iftira atıyorlar HDP bozdu diye. Üçüncü bir gözlemci
olsaydı böyle konuşamazlardı. Gözlemci yoktu ama tutanaklar var. Biz süreç
aldatılma üzerine kurulmasın diye hedefteyiz. AKP'nin yalanlarına inanmadık
diye bunu yapıyorlar. Biz bunu yapmadığımız için şimdi gece bombardımanla,
psikolojik savaşla, sürecin filmini çekerlere karşı çıkan biz suçlu olmuşuz.
Zulmün başarılı olduğu hiç bir tiran, diktatörlük yoktur. Zulmün zaferi yoktur.
İnsanlığın tarihi hep mazlumların tarihinden söz eder. Haklı olan kazanır,
tarihin değişmez kuralıdır. Biz bu inançtayız ama ancak bugün bitsin istiyoruz.
Gençlerimizin kanına girilmesin. Biz hiç konuşmasak bile bütün dünya haklı olduğumuzu
biliyor. Biz neden konuşuyoruz, dünyanın en ağır yükü tabutlara konulmuş genç
bedenidir.
Savaşın sorumluluğu
bizde olmasına rağmen her yerde anlatıyoruz. Sayın Davutoğlu her gün her yerde
savaşı niye yapmak zorunda olduklarını anlatıyor. Biz barışı anlatırken, o
savaşına gerekçe arıyor. Hala HDP'yi suçluyor. IŞİD’e tek kelime ediyor ama
HDP’ye hakaretler yağdırıyorlar. Biz parti olarak ne kimseye bomba gönderdik,
silahlı eğitim verdik, ne de milyonlarca insanın sınırlardan geçip IŞİD’e
katılmasını sağladık. Şimdi kimdir teröre destek veren? Barış olsun gece gündüz
sokaklarda dolaşan biz vatan haini oluyoruz, şerefsiz diyenler, savaş olsun
diyenler kahraman oluyor. Toplum rotasını şaşırsın istiyorlar.
İşte böyle günlerde
barışın yolunu gece gündüz haykırmanın zamanıdır. Israrla silahlar susacak,
müzakere masasına oturulacak. Bundan daha erdemli bir şey olabilir mi? Zaten
insanlar tarihte hep savaştılar, ya yenerler, ya yenilirler ama mutlaka sonunda
bir masaya otururlar. Kim bir savaşı bitirdiyse kutsal bir iş yapmış olur.
Barış yapmak kolay değil, zor bir iştir. Kavga ettiğiniz, tartıştığınız bir
arkadaşınızla bile barışmak kolay değil, aynı masaya bile oturmak kolay değil,
masaya oturduklarında bile birbirlerine kolay kolay ısınmazlar. Onların barışını
isteyenlerin onları cesaretlendirmesi lazım ki onlara cesaret gelmesin
yaptıkları işten korkmasınlar, üşenmesinler. Bunu başaramazsan tarafları masada
tutamazsın. Biz her türlü eleştiriyi aldık, çok çaba sarf ettik ve Dolmabahçe
mutabakatına geldik. Bunun kendileri için oy getirmeyeceğini görünce masayı
devirdiler. Biz yanlış tır dedik mi, o metinde o fotoğrafın arkasındayız. Çünkü
şerefli bir iş yaptık. Ama onlar bunu yapamıyor. Sayın Davutoğlu o dönem
başbakandın. Ama çıkıp da doğru bir iş yaptık diyemediniz. Cumhurbaşkanı o
görüntü yanlıştı dediğinden beri sesiniz çıkmıyor. Kendi emeğinize bile sahip
çıkamıyorsunuz.”
Doğru bir iş
yapıldığı, barışın ortada olduğunu söyleyen Demirtaş, “Birden bitirdiler, yok
saydılar. Bunu yapıp erken seçimde iktidar olacaklar. Bu savaşı kendi iktidarın
yapacaksın. HDP yüzünden kan dökülüyor diyeceksin, millette buna inanacak
öylemi, milleti aptal koyacaksın ve millet yüzde 50 oy verecek sana öyle mi.
Biz sandıktan kaçmıyoruz, biz sandıktan kaçmıyoruz. Vicdansız olsak yerimizde
otursak bu savaş AKP’yi bitirir. Ama bizim vicdanımız buna izin vermez. Lanet
olsun öyle ikbale, öyle güce. Biz kararlıyız arkadaşlar. 80 milletvekili
hepimiz bu yüzden oradayız. Barış herkese sözümüzdür. İrademizin arkasındayız.
Çözümü demokratik siyasette arıyoruz. PKK eylem yapsın, devlet operasyon yapsın
diye parlamentoda değiliz. AKP olur olmaz ama erken seçimde alternatif iktidar
çıkar. Biz yine çözüm sürecini yürütürüz” diye devam etti.
Artık yüzde 13’ü
değil, iktidarı istediklerini de sözlerine ekleyen Demirtaş şöyle devam etti:
“Bize iktidarı verin kimseye minnet etmeden barışı sağlayalım, anayasayı
değiştirelim. Yoksa bu işler böyle yürümez. İktidara talibiz ve istiyorlarsa
gelecek ay dahi seçime hazırız. Bir daha halka iktidar için kan ve gözyaşı
dayatanlar kaybedecektir. AKP içinde yüreği yanan vicdanlı bir insan var.
Onların da bu çılgınlığa dur demesi lazım.
O zaman işte
karşılıklı vicdani, ahlaki, karşılıklı bir barışı kazanmak kolay değil.
Umudumuzu kaybetmiyoruz. Yaptığımız her şey barış içindir. Yarın durduracağız
yarın, böyle düşünelim. Kimin nerede ne gücü varsa, evinde, okulunda,
derneğinde, iş yerinde her yerde sesini çıkarması lazım. 'Size savaş
yaptırmayacağız' kim kimin adına savaş çıkarıyor, ekonomik faturayı neden bize
çıkarıyorlar. Kandil’e 400 sorti yapmış, bunu övünerek anlatıyorlar. Gurur
diyerek öldürdükleri çocuklar bizim çocuklarımız. Bunlar işte bizim acılarımız,
bizim paramızla savaş ekonomisini hayata geçiriyorlar. Savaş her türlü
kaybettirdi, kaybettiriyor. Sizlerden herkesten ricamız barış sadece HDP'nin
işi değil. Demokratik bir toplumda hepimiz aynı sesi çıkarmamız gerekmiyor ama
ahlaki vicdanı konularda aynı sesi çıkarabiliriz. Van bugün önemli bir mesaj
vermiştir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder