Amed'de belediyeler
ve eş başkanlarına dönük saldırılar protesto edildi. Eylemde konuşan DBP Eş
Genel Başkanı Ayna, öz yönetim ile halkın yaşadığı yerlerde kendi kararını
vereceğini belirtti. GABB Eşbaşkanı ve Siirt Belediyesi Eş Başkanı Bakırhan ise
AKP'yi savaş politikasından vazgeçmeye çağırdı.
DBP'li tüm belediye
eşbaşkanları, belediyelere yönelik saldırıları ve eşbaşkanlarının gözaltına
alınmalarını Amed'de Sümerpark Ortak Yaşam Alanı'nda toplanarak protesto etti.
BAKIRHAN: AKP SAVAŞ
VE KAOSU SEÇTİ
Eylemde açıklama
yapan GABB Eşbaşkanı ve Siirt Belediyesi Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, seçim
süreci boyunca HDP'ye yapılan saldırıların halkların siyasi bilinç ve barış
arzusuyla boşa çıkarıldığına dikkat çekerek, HDP'nin seçimdeki başarısını ve
Rojava'daki DAİŞ çetelerine karşı halkların verdiği ortak mücadeleyi
sindirememesi nedeniyle AKP'nin barışı ve müzakereyi değil savaşı ve kaosu
seçtiğini söyledi.
Bakırhan, AKP'nin
24 Temmuz'da Kürt halkına dönük yeni bir baskı ve saldırı dalgası başlattığına
değinerek, "Bu savaş ve kaos politikasını gizlemek için de DAİŞ'e karşı
mücadele söylemini kullandı. Ancak, o günden bu yana, DAİŞ'e karşı yapılmış
etkili hiçbir müdahale söz konusu değildir" dedi. Bakırhan, hava ve kara
operasyonlarıyla gençlerin katledildiğini, ormanların yakıldığını ve OHAL ve
sıkıyönetim uygulamalarından farksız "Özel Güvenlik Bölgeleri" adı
altında yaşam alanlarının insansızlaştırıldığını kaydetti.
KEVSER ELTÜRK'E
YAPILAN SALDIRI KINANDI
YJA Star savaşçısı
Kevser Eltürk'e yapılan insanlık dışı saldırıya da işaret eden Bakırhan, şöyle
devam etti: "Yüksekova'da olduğu gibi 'Türk'ün gücünü göstermek' adına
yapılan aleni
işkencelerle Kürt
halkının onuru ayaklar altına alınmak istenmiştir" dedi. "İster kabul
edilsin ister edilmesin, Türkiye'nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir"
diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini hatırlatan Bakırhan, "Saltanat
hırsıyla ülkeyi bir yangın yerine çeviren bu anlayışın meşruiyeti sadece Kürt
şehirlerinde değil, tüm Türkiye'de tükenme noktasındadır. AKP karşısında tüm
halklar, yaşam haklarını ve özgürlüklerini koruma kadına inisiyatif almak
zorundadır."
'ÇÖZÜM İÇİN ÖZ
YÖNETİM'
Bakırhan, çatışma
yerine çözümü göstermek için öz yönetimi gündemlerine aldıklarını ifade
ederken, dünyadaki öz yönetimler hakkında örnekler verdi ve demokratik
özerkliğin ancak öz yönetim talebiyle gerçekleştirilebileceğini belirtti.
'SAVAŞ
POLİTİKASI SONA ERSİN, ALINANLAR SERBEST BIRAKILSIN'
Bakırhan,
AKP'nin derhal bu savaş politikalarından ve ülkeyi kaosa sürükleyen bu
tehlikeli ihtirastan vazgeçilmesini, siyasi soykırım operasyonlarına son
verilmesini ve gözaltına alınan veya tutuklananların serbest bırakılmasını
istedi.
AYNA: DEVLET HALKIN
KARARINI TANIMIYOR
DBP Eş Genel
Başkanı Emine Ayna ise Silvan ve Sur belediyesi eşbaşkanlarının gözaltına
alınmasına tepki göstererek, "Seçilen eşbaşkanlarımız, halkın
eşbaşkanlarıdır. Bu halk onları seçti ve onları seçerken kendilerini
yönetenlere saygı duyulmasını ve haklarının tanınmasını istediler.
Çalışmalarımızı yürütürken Ankara'ya göre değil onlara göre çalışacağımızı
söyledik ve seçildik" dedi.
Ayna, "Öz
yönetim, yönetime ortak olmaktır" diyerek, bunun, bir toplumun yaşadığı
yerin kararlarına ortak olmak istemesi anlamına geldiğini söyledi. Ayna,
"Cumhurbaşkanı gelip bizimle tartışsın ancak yapamıyor çünkü doğru
olduğunu biliyor. Halkın bu konudaki talebi anlatmasını istemiyor ve bu nedenle
katlediyor. Öz yönetim devleti tanımamak değildir. Ancak devlet, sivil halkın
kararlarını tanımıyor. Tekrar seçim yapmak demek 'halkın iradesini tanımıyorum'
demektir" diye konuştu.
'YÖNETİME ORTAK
OLACAĞIZ'
Ayna, halkın öz
yönetim kararını desteklediklerini kaydederek, "Farklıyız. Kürdüz ve bizi
ortadan kaldıramazsınız. Bu coğrafyada yaşıyoruz ve yönetime ortak
olacağız" mesajını verdi.
bu özyönetim nedir bir anlatanız.
YanıtlaSilhangi kararları kendiniz almak istiyorsunuz? merkezi idarenin hangi yatırımları yapmasını istiyorsunuz? eğitim, sağlık, adalet, altyapı yatırımlarının giderlerini nasıl karşılamayı düşünüyorsunuz? merkezi idareyle bağınız nasıl olacak? merkezi idare bütçesinden neye göre pay isteyeceksiniz? bu konularda somut verileriniz var mı? yoksa ham hayallerle mi talepte bulunuyorsunuz? böylesi bir değişiklik kararı anayasa değişikliği gerektireceği için önce fiili durum yaratıp sonra anayasaya uydurma yoluna gitmeniz halinde sizin cumhurbaşkanından ne farkınız kalacak? size oy vermeyenleri özyönetim istemiyor anlamında anlayacaksak oy ermeyen kitleye söz hakkı verilmeyecek mi?
YanıtlaSil