10 Ağustos 2015 Pazartesi

‘Roboski’den Zergelê’ye cezasızlığın önüne geçilmeli’

TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Roboski’den Zergêle’ye yaşanan birçok katliamda cezasızlığın önüne acilen geçilmesi gerektiğini vurgulayarak, AB ve BM’yi tavır almaya davet etti. ANF’ye konuşan Fincancı, Roboski katliamının sorumlularının cezalandırılmamasının yeni katliamların önünü açtığına dikkat çekti. Toplumun tepkisizliğine de değinen Fincancı, “Acıyı yaşayan insanların dışında ses duyulmaz oldu” diyerek Türkiye’de yaşayan tüm halkların artık bu gidişata acilen dur demesi gerektiğini söyledi.


Bir katliamın diğeriyle örtüldüğü Türkiye’de, cezasızlığın getirdiği rahatlıkla siviller katledilmeye devam ediliyor. Bu gidişata acilen dur demek gerektiğinin altını çizen Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, “Cezasızlığın önüne geçmek zorundayız artık” dedi.
TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı, savunmasız sivillerin üzerine bomba yağdırılmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade ederek, bu katliamın savaş ve insanlık suçları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. O bakımdan geçici hükümetin ve Genelkurmay’ın katliamı inkar etmelerinin şaşırtıcı olmadığını, daha önceki benzer saldırılarda da hep aynı inkar mantığına sığınıldığını hatırlatan Fincancı, yoksa savunmasız sivillerin katledilmesinin bedelinin çok ağır olduğunu vurguladı.

‘CEZASIZLIK KATLİAMLARIN ÖNÜNÜ AÇIYOR’
Türkiye’nin bir süredir ağır bir dönemden geçtiğini, YPG/YPJ cenazelerinin 50 derece sıcaklıkta günlerce bekletildiği, Kandil’in Zergêle köyünde sivillerin katledildiği bir sistemde yaşandığını belirten Fincancı, sürekli insanlığa karşı suçlar işleyen bir ülke yönetiminin cezasız kalmaması gerektiğini kaydetti. “Cezasızlığın önüne geçmek durumundayız artık” diyen Fincancı, Roboski katliamının üzerinden 3.5 yıl geçmesine rağmen sorumluların hiçbir şekilde cezalandırılmamış ve bu suçun dikkate alınmamış olmasının benzeri suçların işlenmesinin önünü açtığını söyledi.

‘TOPLUM DA SORUMLU’
Bu cezasızlıktan toplumun da sorumlu olduğunu, küçük bir topluluk dışında halkın bırakın gereken tepkiyi vermeyi, hiçbir şey olmamış gibi davrandığını ifade eden Fincancı, “Roboski katliamı olduktan birkaç gün sonra yılbaşında havai fişekler patlatıldı bu ülkede. Katledilen çoğu çocuk 34 genç için yas tutmak da dahil olmak üzere, vicdanımızın gerektirdiği insani davranışı göstermedik. Aynı şekilde Suruç’ta katledilen 32 gencimiz için de gereken tepki gösterilmedi. Türkiye’de insanlar hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyor. Sadece metroda bombalar patlayabilir diye devlet toplumu terörize ettiğinde, metrobüse veya metroya binmiyorum, deniyor. Peki, öldürülen onca genç insan ne oldu? O durum kendilerine dokunmadığı için mi bir önemi yok?” diye sordu. Acıyı yaşayan insanların dışında ses duyulmadığını vurgulayan Fincancı, Türkiye’de yaşayan tüm halkların artık bu gidişata acilen dur demesi gerektiğini söyledi.

‘ULUSLARARASI KURUMLAR TAVIR ALMALI’
Uluslararası arenada da beklenilen tepkinin gelmediğinin altını çizen Fincancı, Birleşmiş Milletler’in Zergêle katliamına dönük mutlaka bir tavır alması gerektiğine dikkat çekti. Avrupa Birliği’nin de tavır alması gerektiğini belirten Fincancı, “Ortada bir savaş suçu var. Sivillerin yaşam alanına saldırı var. Dolayısıyla uluslararası kurumların buna ses çıkartması gerekiyor. Ama ne kadar dürüst davranırlar bu konuda ondan da emin değilim” dedi.
Avrupa’nın tepkisizliğini Türkiye’nin şu anda Avrupa Konseyi’nin birinci sıradaki fon sağlayıcısı olmasına bağlayan Fincancı, “Dolayısıyla ne kadar dürüst davranırlar konusunda çekincelerim var. Ama hep beraber elimizden geleni yapıp onların bu konuda gereken tepkiyi göstermesini, bu olayın gerektiği gibi aydınlatılmasını sağlamak için baskı kullanmasını isteyeceğiz” şeklinde konuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder