26 Ağustos 2015 Çarşamba

'Mazlumların, Egîdlerin ve Zilanların takipçisi olmak bir şereftir'

2 Ağustos günü Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Karabulak Karakolu’na gerçekleştirdiği fedai eylemi öncesi kameralara konuşan HPG gerillası, Murat Bütün (Andok Eriş) “Mazlumların, Egîdlerin, Zîlanların takipçisi olmak benim için en büyük şeref ve onurdur. Biz bu konuda korkusuzuz tereddütsüzüz ve netiz. Yani bunu da göstereceğiz” dedi.


Türk devletinin savaş politikalarına, Medya Savunma Alanları’na yönelik gerçekleştirdiği saldırı ve Zergele katliamına misilleme olarak HPG gerillası Murat Bütün (Andok Eriş), 2 Ağustos günü Ağrı’nın Diyadin ilçesine bağlı Karabulak Karakolu’na yönelik fedai eylemi gerçekleştirdi.
Bütün’ün 5 tonluk patlayıcı yüklü araç ile düzenlediği eylem esnasında bahçede 30 civarında asker bulunuyordu. Eylem sonucunda karakol binası, 6 kule ve mevzilerin tümü imha edilirken, 2 zırhlı araç ve 1 otobüs de tümden imha edildi.
Eylemi öncesinde kameralara konuşan Murat Bütün şunları söyledi: “İsmim Andok Êrîş. 1991 yılında Van’ın Erciş ilçesine bağlı Sûrê Sûra’da doğdum. Türk eğitim sisteminde 8. sınıfa kadar okudum. Ardından geçimimi sağlayabilmek için Türkiye metropollerinde çalışmaya gittim. Ailem yurtseverdir. Biz 6 kardeşiz ve şu anda da bir kız kardeşim gerilladır. 2009 yılında gerillaya katılmak istedim, lakin yolda gözaltına alındım ve daha sonra da bırakıldım. Şehirde yaptığım farklı çalışmalardan ötürü 2009’da bir kez daha gözaltına alındım ve bu sefer zindana atıldım. 4,5 seneye yakın bir süre zindanda kaldım. Daha erken katılmak istiyordum o zamanlar 17-18 yaşlarındaydım. Zindandayken de kararlılığımı korudum. Zindanda harcanan ter ve emek kararlılığımı daha fazla güçlendirdi.

‘GERİLLA SAFLARINA KATILARAK HAYALLERİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM’
Düşman zindanlarda insanları korkutmak ve mücadeleden uzak düşürmek istiyordu. Fakat önderlik ve PKK eğitimi bu politikayı zindanda boşa çıkardı. 2014 yılında çıktığımda da hala kararlıydım ve kararım daha da güçlenmişti. 2014’te gerilla saflarına katıldım, 14 Kasım’dı. Gerçekten de 6-7 senelik Kürdistan gerillasına katılım hasretim her ne kadar zindandan dolayı ertelenmiş de olsa yani ne zaman olursa olsun, yaş ne olursa olsun, sebep ne olursa olsun PKK’ye katılım kutsal bir şeydir. Zaten yeniden doğuştur. Kürdistan şartlarından dolayı insanın bir insan olarak anasından doğarak geliyor bu dünyaya ama Türk sömürgeciliği Kürt çocuklarının bir insan gibi büyümesine izin vermiyor.
Kültür, dil ve kimliğine izin vermiyor. Denilebilir ki bir Kürt için Kürdistan’daki insani yaşamı, özgür bir yaşamı zehir etmişlerdi. Hiç bir özgür yaşam imkanı bırakmadılar. Yani bir Kürdün önüne iki yol konulmuştu ya kendini aslını her daim inkar edecektir Kürtlüğünden kaçacaktır ondan utanacaktır bunun yanında da onların Türklük politikalarını kabul edecektir yani kendi aslının haini olacaktır halkının haini olacaktır bu şekilde sadece fiziki bir şekilde yaşamına devam edecektir.
Diğer yol ise sömürgeciliğe zulme karşı her türlü imha ve inkar politikasına karşı duracak ve baş kaldıracak. Böylece Kürt halkının öcünü o düşmandan alacaktır. Kuşkusuz en şerefli ve onurlu yoldur mücadele yolu. Bu yol başı göklere yüksekten bir yoldur. İntikam istencinin en fazla sağlanabileceği yer PKK saflarıdır. Bugün sadece Türk devletinin sömürgeciliğine karşı değil beş bin yıllık insanlığı talan eden sisteme karşı en iyi intikam alma yeri PKK’dir. Bundan dolayı PKK yeniden insanlaşma yeridir. İnsanlık yeridir, insanlığı özgürleştirme yeridir. Kölelikten özgürlüğe doğru gidişin yeridir. Bugün yine çok önemli bir süreçten geçiyoruz hem halk hem de hareket olarak. Bu süreç hassas bir süreç. Artık sürecin bu tarihselliği ve hassasiyetiyle Önder Apo ve PKK ile Kürt halka başarıya ulaşmasının şafağına varmıştır. Rojava devrimi gerçekleşti. Her ne kadar büyük bedeller, şehadetler yaşamış da olsak orada bir devrim gerçekleşmiştir. Apocu sistem bütün dünya için bütün insanlık için parlayan bir yıldız gibi emsal oldu. Ortadoğu’da yaşanan kaosta Rojava’daki sistem yerine oturmuş ve bu sistem de demokratik özerkliktir. Bütün insanlığa bu kaostan çıkışın yolunu göstermektedir ve ürünlerini de görmekteyiz. Artık bugün bütün halklar, insanlar, din ve mezhepler Önder Apo’nun felsefe ve ilmiyle insanlık savaşını yürütüyorlar. Diğer taraftan ise Bakurê Kürdistan’da halkımız hem siyasi hem de diğer açılardan büyük başarılar elde etmişlerdir. Önder Apo ve şehitlerin sayesinde yüzlerce yıl bu tanınmayan Kürt halkı yok olmaya doğru giderken bugün bütün dünya tarafından tanınmaktadır. Bütün dünya kendini ispatlamış olan güç ve kuvvetini tanıyor. Bu önderlik gerçeği ile ilişkilidir. Bundan dolayı da Önder Apo’nun sadece Kürt halkına değil bütün insanlığa önderlik yaptığı ifade edilebilir. Gerçekten de Önder Apo kendi şahsında evreni amacına ulaştırmıştır.”
Gerillaların, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan mesele olunca canını vermekten çekinmediğinin birçok kez ispatlandığını da vurgulayan Bütün, bunu Türk devletinin de çok iyi bildiğini sözlerine ekledi.
“Buna rağmen gene de uygulamalarından geri durmuyor. Artık örgütümüzün de açıklamasında geçti hareket olarak Önder Apo’yu 2015’te zindanda görmeyeceğiz. İster demokratik siyaset ister savaş yoluyla olsun Önder Apo 2015’te özgürlüğüne kavuşacak ve uluslararası komplo son bulacaktır” diyen Bütün, bu yolda Kürdistan gerillalarının da canını vermeye hazır olduğunu söyledi.

‘MAZLUMLARIN, EGÎDLERİN, ZİLANLARIN TAKİPÇİSİ OLMAK BENİM İÇİN BİR ŞEREFTİR’
Bunu kesin bir amaç olarak hedeflediklerini de kaydeden HPG gerillası Murat Bütün, “Yani örgütümüz bunu daha çok barışçıl yollardan sağlamak istiyor ama düşman hala bizi inkar ve imha etmek istiyorsa topyekün bir imha konsepti ile üzerimize gelirse Kürt halkının hiç bir hakkını tanımazsa ve gene yok etmek isterse köleleştirmek o zaman bizim de kendimizi meşru savunma hakkımız doğacaktır. Bugün yapacağımız eylemsellikler de bu yönde olacaktır. AKP ve Türk devletinin politikaları bize başka hiç bir yol tanımamaktadır. Gerçekten de bu sorunu çözecek bir yol bırakmamışlardır. Önderliğimiz üzerine bunun ateşle oynamak olduğunu bile bile tecrit uygulamalarına gitmektedirler. Artık bizim de eskisi gibi tahammül etme durumumuz kalmamıştır. Tüm Kürdistan gerillaları ve Apocu fedailer gibi ben de Önder Apo’nun özgürlüğü ve onun şahsında Kürt halkının özgürlüğü için canımı vermeye hazırım. Bu konuda değil bir kere yüzlerce kez gönül rahatlığıyla Önder Apo için bu halk için canımızı feda edebiliriz. Bundan dolayı biz militanız, Önder Apo’nun militanlarıyız. Bu sadece bugünlük bir şey değil PKK’de binlerce defa ispatlanmış bir durumdur. Mazlumlar, Kemaller, Hayriler, Bêrîtanlar, Zîlanlar, Nûdalar bunu ispatladı. Yeni keşfedilen bir durum değil bu. Ama biz o kahraman şehitlerin izinden Önder Apo’nun felsefe ve ideolojisiyle PKK çizgisinde onların takipçileri olup onlara layık olmak istiyoruz. Bu bizim için bir şereftir, namustur. Önder Apo ki bugün evreni amacına ulaştırmış kendi şahsında evreni konuşturmuş ve bir halkı kişiliğinde özgürleştirmiştir. Bu halkın özgürlüğünü de sistemi olan demokratik özerklikle de garanti altına almıştır. Bu Önderlik için canını feda etmek benim için çok büyük bir şereftir. Mazlumların, Egîdlerin, Zîlanların takipçisi olmak benim için en büyük şeref ve onurdur. Biz bu konuda korkusuzuz tereddütsüzüz ve netiz. Yani bunu da göstereceğiz. Bizim bu eylemden amacımız ise Önder Apo’nun özgürlüğünün sağlanmasıdır. Zaten Önder Apo düşünce ve fikirlerinde özgür biridir. Ama onu zindandan çıkarmak ve faşist Türk devletinin sömürgeciliğinin sonunu da getirmek bizim ilk amacımızdır. Biz bunu amaçlamaktayız. Yani bu eylem Önder Apo üzerindeki tecridin son bulması için Türk devletinin saldırılarına bir cevap olacaktır. Bundan dolayı bu eylem onlara karşı geliştirilmektedir. Bundan dolayı da başta Türk devleti olmak üzere uluslararası sömürgeci devletlere ne kadar da isteseler önderliğimizi bizden uzaklaştıramayacaklarını göstermektir” dedi.
Türk devletinin artık Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın esaret durumunu devam ettiremeyeceğini de söyleyen Bütün şunları belirtti: “Biz buna izin vermeyeceğiz. Bizden bir kişi de kalsa buna geçit vermeyecektir. İyi bilsinler ki tahammülümüz de kalmamıştır. Eylem bundan ötürüdür. Tüm Apocu militanlar buna göre hareket etmeye hazırdır. Yani bize bundan başka çare bırakmayan devletin kendisidir. Başka yol bırakmadılar. Bu faşist politikalarıyla bu eylemi bize farz kılmış durumdalar. Böyle bir süreçte böyle bir eylemde yer aldığım için başım diktir ve bundan dolayı da örgütümüze de teşekkürlerimi bir borç bilirim. Kutsal bir şeydir, şereflicedir. Biz de bu şeref ve onur yolunda sonuna kadar yürüyeceğiz. Kürt halkı için, halkımız için bir kaç şey söylemek isterim. Nasıl ki tarihte neolitik evrimde Kürtler, Kürdistan’da Kürt kadınının öncülüğüyle tarihin ilk devrimini gerçekleştirmişse ve böylece tüm insanlığa yol açabilmişse, yeni bir yaşam yaratmışsa bugün yine Kürt halkı yine Kürdistan topraklarında yine özgür kadının sayesinde bu sefer Önder Apo ve PKK öncülüğünde bu tarihsel rolü oynamaktadır. Önder Apo insanlık için bu rol ve misyonu omuzlamıştır.
Bir konuda bilinçli olmamız lazım. Özellikle önderlik üzerindeki tecride karşı düşman yönelimlerine karşı suskun kalmak ve tepki göstermemek kabullenmek anlamına geliyor. Bundan sonra sessiz kalmak Kürt gençleri için ihanettir. Bütün Kürt gençlerinin PKK saflarına katılmasını, Kürdistan gerillası olmalarını istiyoruz. Halk ve Önderlik için çalışmalarını istiyoruz. Çünkü bu hepimiz için bir borçtur. Öncelikle şehitler ve Önderliğe olan bir borçtur. Çünkü biz onlara borçluyuz. Önder Apo ve şehitler kendileri için yaşamadılar. Kendileri için özel bir yaşantı sürmediler. Bütün yaşamlarını bir halk ve bu halkın özgürlüğü için harcadılar. Bugün de Önder Apo tecrit altındadır. Tecrit gittikçe ağırlaştırılıyor. Her gün şehit veriyoruz. Her gün Kürt halkının kanını akıtıyorlar. Buna karşın Kürt gençlerinin özellikle vicdanlı davranmaları gerekir. Yani bunu kabul etmemeleri gerekir. PKK saflarına katılmaları gerekir ve partiyi güçlendirmeleri gerekir. Bu şekilde mücadeleye katılmaları gerekir. İnanıyoruz ki ne olursa olsun Kürdistan Özgürlük Mücadelesi başarıya ulaşacak. Başarı yani Önder Apo’nun bilim ve felsefesi bunu kesinleştiriyor. Ya zafer ya zafer diyoruz.” 

...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder