DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik 15 Eylül’de düzenlediği saldırı döneminde Kuzey Kürdistan’a geçen ve daha sonra ise Adana’nın Tuzla ilçesindeki mevsimlik işçiler kampına yerleşen 3 bini aşkın Kobanêli, faşist saldırılarla karşı karşıya. Adana’da ırgatlık yapan Kobanêliler, Konya’nın Eğerli ilçesinde domates toplamak için gittikleri bir köyde faşist saldırılara maruz kaldıkları için tekrar Adana’ya geri dönmek zorunda kaldıkları ortaya çıktı.
İnsanlık düşmanı faşist DAİŞ çetelerinin katliamından kaçarak, Adana’nın Tuzla ilçesinde kamışlardan yapılan barınaklarda yaşamak zorunda kalan 3 bini aşkın Kobanêli, burada ırgat işi bulamayınca Konya’nın Eğerli ilçesine gitti. Ancak Kürt olduklarını açığa çıkmasıyla, yöre halkı, Kobanêli mevsimlik işçilerine saldırdı. Konuyu yakından takip eden Uluslararası Af Örgütü Göç ve Mülteci Komisyonu üyesi Selahattin Güvenç, DAİŞ çetelerinin katliamından kurtulan Kürtlerin yaşam tehlikelerinin halen bulunduğuna dikkat çekerek, konu ile ilgili rapor hazırladıklarını söyledi.
DAİŞ çetelerinin katliamından kaçarak Türkiye’ye sığının binlerce Kürt’ün her gün yeni bir acı ve travmayla karşı karşıya kaldığını belirten Güvenç, sığınmacılara dönük saldırıların faşist ve ırkçılar tarafından organize edildiğini söyledi.
Kobanê’de DAİŞ çeteleri tarafından topraklarından göç edip, Türkiye’ye gelen sığınmacıların her gün yeni bir sorunla karşılaştığını vurgulayan Güvenç, “Kobanê de DAİŞ faşist çeteleri tarafında topraklarında göç edip Türkiye’ye gelen sığınmacıların her gün yeni bir sorunla karşılaşmakta, yeni acılara ve travmalara maruz kalmaktadırlar. 3 bine yakın Kobanêli Kürt sığınmacılar bir yıldan fazla bir zamandır Adana’nın Karataş ilçesi Tuzla beldesi civarında diğer zorunlu göç mağduru ailelerin yanında çadırlarda kalarak tarım işçiliğini yapmaktadırlar. Oradan da işsiz kaldıklarında başka illere tarım işçiliği için gitmektedirler. En son Ağustos ayı başında Konya Ereğli ilçesinin Koçveren köyüne domates toplamaya 35 işçi ve aileleriyle birlikte Koçveren köyü muhtarı tarafından götürülmüşler Kobanêli emekçiler çalışmaya gittikleri köyün yanında 9 adet çadır kurarak çalışmaya başladılar. 15 gün sonra Koçveren köyünde bir gurup saldırgan ‘biz Kürtleri buradan istemiyoruz hemen defolun’ denmiş. Küfür, tehditler ederek mağdurları tartaklamışlar. Aynı gün akşam çadırlara saldırı hazırlıkları yaparken muhtar, saldırganları durduramamış çare olarak mağdurları acele bir iki araçla uzaklaştırmıştır. Akşam çadırlara saldırı için gelen saldırganlar kimseyi bulunmayınca çadırları ve içindeki tüm eşyalarını, kazandıkları paraları dahi ateşe vererek yakmışlardır. Kobanêli emekçiler canlarını zor kurtararak Tuzla’daki yerlerine can kaybı olmadan gelebilmişlerdir” dedi.
Yaşanan çatışmalı ortam nedeniyle Kürt tarım ve mevsimlik işçilerine günden güne faşist saldırıların geliştiğine dikkat çeken Güvenç, basın-yayın organlarında linç güruhların deşifre olmamaları nedeniyle daha da cesaretlendiklerini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyasal şiddet ortamında başta mevsimlik tarım işçileri olmak üzere Kürtlere yönelik her yerde linç etme girişimleri ve nefret saldırıları gibi olaylara maruz kalarak can ve mal güvenlikleri tehdit altındadır. İnsanların yaşam haklarının korunması devletin ve kamu yöneticilerin öncelikli görevidir. Türkiye de sürekli gündem değişikliği içinde bu ırkçı linç girişimleri gündemde yer almaması, basın yayın kuruluşlar da yer bulmaması ve kamuoyu oluşmaması saldırganları cesaretlendirmektedir. Herkesi bu ırkçı linç girişim ve olaylarına karşı duyarlı olmaya davet ediyorum” diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder