25 Haziran’da DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye düzenlediği saldırıda YPG tarafından sağ yakalanan DAİŞ üyesi Yasin Ebdileziz Egumu, “Türkiye lojistik destek sağlıyor. Ağır yaralılarımız Türkiye’de tedavi ediliyor” diye konuştu.
Türk devleti, DAİŞ çetelerine verdiği askeri ve siyasi desteğini ekonomik alanda da sürdürüyor. DAİŞ çeteleri Rojava'da Kürtlere karşı verdiği savaşta en büyük desteği Türk devletinden alıyor. DAİŞ ile işbirliğinin deşifre olması ve dünya ülkelerinde rahatsızlık yaratması nedeniyle Türk devleti ağız değiştirip bu desteğini örtülü sürdürmek istese de dış kamuoyunda bu politikanın inandırıcılığı yok. 25 Haziran'da Kobanê'de Türk devletinin desteğiyle gerçekleştirilen katliamda YPG tarafından sağ olarak yakalanan DAİŞ Kobanê cephesi emir yardımcısı Yasin Ebdıleziz Egumi de Türkiye'nin DAİŞ çetesine verdiği askeri ve lojistik desteği itiraf etti. “Katliamı yapan bir grubumuz Türkiye’den girdi” diyen DAİŞ'li Egumi ANF'ye konuştu.
DAİŞ içerisindeki konumunuzu ve kendinizi tanıtır mısınız?
Yasin Ebdıleziz Egumi. Faslıyım. Son olarak Kobanê cephesi emiri Ebu Bettar El Mısri’nin yardımcılığı görevini yürütüyordum.
Kobanê’de gerçekleştirdiğiniz katliam saldırısı nerede ve nasıl planlandı?
Bize saldırıdan bir gece önce haber verildi. Tabqa’ya çağırıldık, Hesekê’ye saldırı yapacağımız bilgisi verilmişti. Tabqa’ya gittiğimizde burada Ebu Bettar Ek Mısri, bize saldırının Kobanê’ye yapılacağını söyledi. El Mısri sinevizyon üzerinden bize saldırı planlamasını ve taktiğini aktardı.
Planlama ne şekildeydi ve nasıl hayata geçirildi?
Toplam altı grup oluşturduk, her grupta 12 kişi olmak üzere 82 kişiydik. Saldırı grupları içerisinde Ebu Bettar El Mısri de yer alıyordu. Planlamada belirtildiği gibi; ilk grup Kobanê kentinin güney girişinde bulunan arama noktasını tuttu. El Mısri’nin içerisinde yer aldığı ikinci grup, bomba yüklü araç eşliğinde Mürşitpınar Sınır Kapısı'na saldırdı. Burada bombalı araç patlatıldıktan sonra grup kapıya yerleşecekti. Üçüncü grup Tel Ebyad’dan gelen doğu tarafındaki yolu tuttu. Dördüncü grup Miştenur Tepesi'ne saldırdı, amaç tepeyi tutmaktı. Beşinci ve altıncı gruplar da kentin içerisine girdi. Şehirde dağılarak bazı noktalara girdik. Bu planlama hayata geçirildikten sonra Sirîn ve Cerablus’tan birer grup gelerek bize destek verdi. Daha küçük bir grup da Türkiye’den, kentin doğusunda bulunan Kaniya Kurda Tepe'sinin bulunduğu sınır noktasından cephane ile gelerek Kaniya Kurda tarafını tuttu.
Bu planlama ile neyi amaçladınız?
Amacımız bu planlama ile kenti ele geçirmek, geçiş yollarını kapatmak ve sivillerin kentten çıkmamasını sağlamaktı. Sivillerin kentten çıkmaması, uçakların müdahalesini engelleyecekti. Ancak planlama istediğimiz gibi olmadı. Müdahale gerçekleşti. Biz de bu noktadan sonra kent sokaklarına dağılarak gördüğümüz herkesi sivil-asker ayrımı yapmadan öldürdük.
Askeri güç yerine sivilleri hedeflemenizin nedeni nedir?
Bize eğitimlerde verilen ayetlerde “Kafir görürseniz kafasını kesin” deniyordu. YPG’ye destek veren siviller de bizim için kafirdir ve katli helaldir. Bu yüzden Kobanê’de kafirlerle işbirliği yapan sivillerden intikam almak için onları da hedef aldık.
DAİŞ’e hangi ülkelerden yardım geldiğini biliyor musunuz?
Genelde Suudi Arabistan ve Türkiye’den geliyordu yardımlar. Kıyafet ve battaniye gibi malzemeler Suudi Arabistan’dan geliyordu. Bunun dışında tüm gıda ve yaşamsal ihtiyaçlarımız Türkiye’den karşılanıyordu.
DAİŞ petrolü hangi ülkelere satıyor?
Petrolü Türkiye’ye satıyorduk. Bunu biliyorum, ancak petrolün hangi yollardan satıldığını, nasıl ulaştırıldığını ben de bilmiyorum. Petrol karşılığında Türkiye’den lojistik destek sağlandığını, lojistik geldiğini de biliyorum.
DAİŞ yaralıları nerede tedavi ediliyor?
Ağır yaralı olanlar Türkiye’ye gönderiliyor. Bildiğim arkadaşlarım var, İstanbul’da tedavi edildiler. Ağır yaralılar Türkiye’ye gönderilirken, hafif olanları da Musul’a gönderiyorduk. Yaralılarımız orada tedavi ediliyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder