Suruç şehidi Cemil Yıldız'ı 33 yıllık hayat arkadaşı Sultan Yıldız anlattı: Cemil başka insanlar için yaşamayı severdi. Siyasetle uğraşırken çocuklarına iyi bir baba olmayı da başardı. 33 yıl boyunca beni hiç incitmedi. Biz birbirimizi çok sevdik.
Cemil Yıldız, SGDF'nin "Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz" çağrısına yanıt vererek, Kobanê'nin inşasına katılmak için yola çıkan düş yolcularından biri.
60 yaşındaydı yoldaşlarının "Cemil Abisi". Onunla birlikte yaşı ilerlemiş ancak yüzünü devrimin topraklarına dönecek kadar yüreği genç kalmış İsmet Şeker ve Fethi Aydın da vardı gençlik grubunda. Gençlerin hem yoldaşları hem de babaları olarak çıktılar yola.
“Sizin ne işiniz var gençlerin arasında?” diye soranlara, “Bizler işçiyiz, devrimin işçileriyiz. İnşaatlarda çalışmaya gidiyoruz” diyerek tuttular devrimin yolunu.
Cemil Yıldız, YPG şehidi Mustafa Can Şeker'in babası olan İsmet Şeker ile birlikte şehit düştü. Fethi Aydın, oğlu Çağdaş'ı devrime armağan etti, kendisi yaralı olarak katliamdan kurtulabildi.
NEFES ALDIĞIM SÜRECE O'NU ANLATACAĞIM
Cemil Yıldız'ın 33 yıllık hayat ve mücadele arkadaşı Sultan Yıldız, "Nefes aldığım sürece O'nu anlatacağım" diyerek başladı anlatmaya.
İkisinin ortak hikayesi 33 yıl önce başlıyor. O günlerde Sultan Yıldız, Malatya'da TEKEL fabrikasında işçi olarak çalışıyor. Cemil ise Sinoplu. Ancak Amed’de üniversite okuyor, öğretmen olarak mezun oluyor. Siyasetle uğraşınca öğretmenlik yapmıyor.
Sultan Yıldız, yakın bir arkadaşının eşi sayesinde Cemil Yıldız ile tanışıyor.
Tanışma anını, "Karşıma öyle bir insan çıktı ki. Hiç tereddüt etmeden O'na 'Evet' dedim" diye anlattı aynı heyecanla.
1982 yılının Aralık ayında evlenmişler ancak ayrılık araya giriyor: "Cemil, 12 Eylül'den kısa bir süre önce Diyarbakır'da cezaevinde tutuldu. Çıktıktan sonra nişanlıyken birlikte tutuklandık, 4.5 ay Elazığ Cezaevi'nde kaldık. Evlendikten 1.5 ay sonra Cemil yeniden tutuklandı. Elazığ Cezaevi'nde tutukluyken yaşanan isyan nedeniyle 3,5 yıl ceza vermişlerdi. O cezayı çekmek için tutuklandı, Bartın ve Sinop cezaevlerinde kaldı. Ardından da askere götürdüler. Oğlum, babası eve geldiğinde 4 yaşına gelmişti."
Sonrasında İstanbul'a yerleşiyor Yıldız ailesi. Geçinebilmek için lokantacılıktan gelinlik dikimine çeşitli işler yapıyorlar.
60 yaşındaydı yoldaşlarının "Cemil Abisi". Onunla birlikte yaşı ilerlemiş ancak yüzünü devrimin topraklarına dönecek kadar yüreği genç kalmış İsmet Şeker ve Fethi Aydın da vardı gençlik grubunda. Gençlerin hem yoldaşları hem de babaları olarak çıktılar yola.
“Sizin ne işiniz var gençlerin arasında?” diye soranlara, “Bizler işçiyiz, devrimin işçileriyiz. İnşaatlarda çalışmaya gidiyoruz” diyerek tuttular devrimin yolunu.
Cemil Yıldız, YPG şehidi Mustafa Can Şeker'in babası olan İsmet Şeker ile birlikte şehit düştü. Fethi Aydın, oğlu Çağdaş'ı devrime armağan etti, kendisi yaralı olarak katliamdan kurtulabildi.
NEFES ALDIĞIM SÜRECE O'NU ANLATACAĞIM
Cemil Yıldız'ın 33 yıllık hayat ve mücadele arkadaşı Sultan Yıldız, "Nefes aldığım sürece O'nu anlatacağım" diyerek başladı anlatmaya.
İkisinin ortak hikayesi 33 yıl önce başlıyor. O günlerde Sultan Yıldız, Malatya'da TEKEL fabrikasında işçi olarak çalışıyor. Cemil ise Sinoplu. Ancak Amed’de üniversite okuyor, öğretmen olarak mezun oluyor. Siyasetle uğraşınca öğretmenlik yapmıyor.
Sultan Yıldız, yakın bir arkadaşının eşi sayesinde Cemil Yıldız ile tanışıyor.
Tanışma anını, "Karşıma öyle bir insan çıktı ki. Hiç tereddüt etmeden O'na 'Evet' dedim" diye anlattı aynı heyecanla.
1982 yılının Aralık ayında evlenmişler ancak ayrılık araya giriyor: "Cemil, 12 Eylül'den kısa bir süre önce Diyarbakır'da cezaevinde tutuldu. Çıktıktan sonra nişanlıyken birlikte tutuklandık, 4.5 ay Elazığ Cezaevi'nde kaldık. Evlendikten 1.5 ay sonra Cemil yeniden tutuklandı. Elazığ Cezaevi'nde tutukluyken yaşanan isyan nedeniyle 3,5 yıl ceza vermişlerdi. O cezayı çekmek için tutuklandı, Bartın ve Sinop cezaevlerinde kaldı. Ardından da askere götürdüler. Oğlum, babası eve geldiğinde 4 yaşına gelmişti."
Sonrasında İstanbul'a yerleşiyor Yıldız ailesi. Geçinebilmek için lokantacılıktan gelinlik dikimine çeşitli işler yapıyorlar.
Ancak her daim de siyaset hayatlarının bir parçası olmaya devam ediyor. Cemil Yıldız en son Esenler ve Bağcılar'da ESP ve HDP'nin aktif olarak çalışmalarını yürütüyordu.
CEMİL 33 YIL BOYUNCA BENİ HİÇ İNCİTMEDİ
Sultan Yıldız'ın 33 yıllık hayat arkadaşı Cemil kimdi?
Anlattı Sultan Yıldız: "Cemil'in insanlarla kurduğu ilişki beni çok etkilemişti. Olumlu bir insandı her zamandı. Ev yaşamında da tüm sorumlulukları paylaşırdı. Ben temizlik yaptığımda 'Beni bekle, birlikte yapalım' derdi. Her zaman bir işin ucundan O da tutardı. 33 yıl boyunca beni hiç incitmedi. Biz birbirimizi çok sevdik. O'na aşıktım, O da bana. Cemil Sünni, ben Alevi'ydim. Ailem ilk başta çok karşı çıktı. Ancak biz 33 yıl önce bu tabuları yıktık. Cemil, bizim köyde de herkesin düşüncesini değiştirdi. Ölümünün ardından herkes Cemil için gözyaşı döktü. Cemil 60 yaşındaydı. Son zamanlarda yaşını hatırlatarak, 'Artık yeter. Sen üzerine düşeni yaptın' derdim. Cemil ise 'Benim yaptıklarım ne ki' derdi. Kobanê kampanyası için de, sürekli biz 'İyilik için gidiyoruz' derdi. Biz birbirimizi çok seviyorduk, o olmadığı zamanlarda 'Senin kokunu çok özlüyorum' derdim. Cemil, çok şakacıydı. Olumsuz olan her şeyi olumluya çevirmeyi başarırdı. Kendisi için yaşamazdı. İnsanlar için yaşamayı severdi. Politikayla uğraşırken çocuklarına da iyi bir baba olmayı başardı."
Anlattı Sultan Yıldız, zaman zaman anılara dalıp gitti. Ancak gözyaşı dökmemeye dikkat etti.
Söz dönüp dolaşıp katliam gününe geldi.
"Asla böylesine kalleşçe bir saldırı beklemiyordum" dedi ve ekledi: "Bir gün bir şey olacağını biliyordum ama böyle değil."
Sonra sohbet Rojava'ya geldi. Rojava üzerine de bolca konuştuklarını anlattı, “Cemil siyaseti ev dışında yürütmezdi, evde de her konuda konuşurduk” dedi.
Kobanê'ye birlikte gitmeyi de düşünmüşler. Ancak sağlık sorunları nedeniyle Sultan Yıldız'ın yolculuğa katılımı ertelenmiş.
CENAZE TÖRENİ TAM DA CEMİL'İN İSTEDİĞİ GİBİ OLDU
Cemil Yıldız, Suruç şehitleri Duygu Tuna ve İsmet Şeker ile birlikte on binlerce insanın katıldığı görkemli bir cenaze töreniyle Gazi Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Sultan Yıldız, cenaze töreni için "Tam da Cemil'in istediği gibi oldu" dedi ve ekledi: "Muazzamdı, kalabalığın ucu bucağı yoktu. Gazi olaylarından sonra en kitlesel cenaze töreniydi. Cenazemizi almak için Antep'e gittiğimde sivil polisler bana 'Cenazeni al, götür memleketine göm' dedi. Ama ben 'Cemil arkadaşları ile birlikte gömülmek ister, ESP gelip alacak' dedim. Asla memlekete götürmeyi düşünmedim. Cemil bana, 'Ölürsem beni arkadaşlarımdan ayırmayın" derdi. Şehitlerle gömülmek ister, onlarla anılmak isterdi. Biz de ailesi olarak Cemil'in bu isteğine uygun davrandık. Bundan sonra da Cemil'in ve diğer şehitlerin anısını yaşatmak isteriz. Onları unutturmamak için anıtlar yapmalıyız. Ben sağlığım elverdiğince Cemil'in anısını yaşatmak için elimden geleni yapacağım."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder