21 Ağustos 2015 Cuma

Yüksekdağ: Fiili bir darbe ile karşı karşıyayız

Yüksekdağ siyaset kurumunun yeniden düzenlenerek toplumun ihtiyaçlarına cevap veren bir hale gelmesi gerektiğini belirtti.


Ankara Barış Bloku'nun çağrısıyla, Ankara'nın çeşitli üniversitelerinde görev yapan akademisyenler "Barış" gündemiyle ODTÜ Vişnelik Tesisleri'nde bir araya geldi. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıya HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da katıldı. Toplantı öncesinde konuşan Yüksekdağ, siyasi iktidarın Türkiye yönetimini gasp ettiğini ve herkesin savaşı konuşmasını istediğini belirterek, "Savaşı ve şiddeti konuşmayı zorlandığımız günlerde barışı konuşmak için bir araya gelmek aslında büyük bir direniştir. Buradaki insanlar barışı konuşma direnişini gösteriyor. Akademik alanda çalışan değerli arkadaşlarımızın böyle bir direnişi geliştirmesi savaş ile şiddet üzerinde siyaset yapanlara karşı da oldukça güçlü bir demokratik direniş hattının alanın oluşturulması demektir" diye konuştu.
Aydınların, barışı konuşarak direnişe geçtiği zamanlarda siyasi iktidarın saldırısıyla karşı karşıya kaldıklarını belirten Yüksekdağ, "Barış konuştuğunuzda sözde aydın oluyoruz, sözde siyasetçi, sözde sanatçı ilan ediliyoruz" dedi.

TÜRKİYE BİR DEĞİŞİM KULVARINA GİRDİ
Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu izah edemeyen bir geçici hükümetin olduğunu belirten Yüksekdağ, şöyle konuştu: "7 Haziran seçimlerine kadar bütün Türkiye toplumu değişim güzergâhına girdi. Değişim isteği 7 Haziran seçimlerinde demokratik bir sonuç olarak karşımıza çıktı. Geride bıraktığımız 3 yıllık dönem boyunca demokratik çözüm, barış ve kardeşlik hareketi ve Kürt özgürlük mücadelesinin merkezinde durduğu ana bir damar geride bıraktığımız 35 yıl boyunca zaten kendisini çok güçlü bir şekilde oluşturulmuştu. Türkiye cephesinde ise Gezi'de kendini dışa vuran bir onur, özgürlük ve barış hareketi kendisini gösterdi. Bu da aslında Türkiye'nin bir değişim kulvarına girdiğini gösteriyor. Türkiye'de bir bütün olarak değişimin mayalandığını göstermektedir. Toplum değişimin öncüsüdür. Türkiye'de siyaseti de sosyal yaşamı da belli bir yere getirdi. Ama siyasi iktidar eskiyen düşünce yapısıyla ve ekşiyen yönetme anlayışıyla ve statükosuyla bu değişimin eşiğin düşmüştür. Kim düşmüştür. Tayyip Erdoğan düşmüştür. AKP hükümeti düşmüştür."

SAVAŞIN NEDENLERİNDEN BİRİ BAŞKANLIK SİSTEMİ DAYATMASI
Yüksekdağ, Türkiye tarihinde toplumun demokrasi hamlelerinin hep darbelerlerle engellendiğini bu gün değişim, demokrasi isteyen Türkiye toplumunun yine darbe, şiddet ve baskı yöntemleriyle bu taleplerinin bastırıldığını ifade etti.
Türkiye halklarına dayatılan savaşın nedenlerinden birinin "Başkanlık" rejimi isteminden kaynaklandığını ifade eden Yüksekdağ, "Tayyip Erdoğan açıklaması ortadadır. Fiili olarak bir rejim değişikliği yaşandığını söylüyor. Bu fiili bir darbedir. Türkiye'deki siyaset kurumunun bir demokrasi aşısına ihtiyacı varken, Türkiye'deki siyaset kurumuna bir faşizm aşısı yapma hareketidir. 28 Şubat bir darbeydi. O gün o darbenin mağduru olanlar bugün darbe yapıyor. Bu darbenin kendilerince dayanaklarını oluşturmaya çalışıyorlar. Ve savaş siyasetiyle esas olarak toplumun demokratik iradesine el koyuyorlar. Suçlarının üstünü örtmek için savaşı tırmandırıyorlar" ifadesinde bulundu.
HDP'nin temel görevinin siyaset kurumunu insanların ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlemek olduğunu söyleyen Yüksekdağ şöyle devam etti: "Türkiye'nin merkezi siyaset kurumları insanların ihtiyaçlarına yanıt vermiyor. Toplumsal yapıyı kırıyor, yıkıyor, yozlaştırıyor. Savaş ve şiddeti merkezi siyasetin temel kurumu kurumsallaşması haline getiriyor. Bu çok büyük bir sorundur bunun üstesinde gelmek için alternatif siyaset kurumunu güçlendirmek ve kurmak gerekiyor. Onlar savaş çıkarıyor, yıkıyor, şiddet uyguluyor. Biz ise bunların tam tersini yapacağız. Biz yeniden kurmak ve yenide üretmek üzerine siyaset yapacağız."
Yüksekdağ'ın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder