HDP Grup Başkanvekili Baluken, AKP'nin "güvenli bölgeler" ilan etmesinin, kitlesel imha operasyonlarına başvurmaya hazırlandığını gösterdiğini belirtti. Sivil halkın da risk altında olduğu uyarısında bulunan Baluken, AKP'yi derhal savaş politikasından vazgeçmeye çağırdı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, Türk devletinin birçok bölgeyi "Geçici Askeri Güvenlik Bölgesi" ilan etmesini ANF'ye değerlendirdi...
'90'LI YILLARIN SAVAŞ KONSEPTİ'
Baluken, "güvenli bölgeler" uygulamasının AKP'nin yeni savaş konseptinin hangi boyutlarda olduğunu görmek bakımından önemli olduğuna dikkat çekti. Baluken, "Şu an bölgenin tamamında, '90'lı yıllarda devreye konan tüm kirli savaş yöntemleri AKP tarafından uygulanmaya konuldu. Orman yakmalar, sokak ortası yargısız infazlar, köy boşaltmalar, kentlerde toplumsal gösterilere ölümcül müdahalelerin yapılması gibi. Bunların tamamı '90'lı yılların savaş konseptiydi. Belli ki bugün de AKP'nin 'çözüm süreci'ni rafa kaldırarak devreye koyduğu konseptin bir parçası olarak merkezi düzeyde ele alınmış ve devreye konmuştur" diye konuştu.
'SİVİL HALK BÜYÜK RİSK ALTINDA!'
Söz konusu uygulamayı, önümüzdeki günlerde AKP'nin savaş ve çatışma ortamını derinleştireceğine dair bir arayışı olacağının önemli işaretlerinden biri' şeklinde yorumlayan Baluken, şöyle devam etti: "Hakkari, Şırnak, Dersim, Kars ve birçok ilde devreye konan bu güvenli bölge uygulamalarının çok ciddi sonuçlar doğurabileceğini, kitlesel imha operasyonlarının devreye konabileceğini, oradaki sivil halkın da büyük bir risk altında olabileceğini görmek gerekiyor. Bu uygulamaların tamamı sorunu geçmişte daha fazla çözümsüzlüğe doğru götürdü, daha fazla acıların çekilmesine neden oldu. Bunu AKP hükümetinin en üst düzeydeki yetkilileri de son derece iyi biliyorlar. İki buçuk yılı aşkındır devam eden 'çözüm süreci'ni tamamen durdurarak çözümsüz olduğunu bildikleri savaş konseptine geri dönmesi AKP'nin ve Erdoğan'ın kendi iktidarının geleceği açısından hangi çılgınlıkları yapabileceğini ortaya koyması açısından da son derece önemlidir. Bölgede şu an fiili olarak olağanüstü hal durumunun olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Bu nedenle AKP'nin 'olağanüstü hal uygulamasını kaldırdık' şeklinde sürekli kamuoyunda yarattığı algının da tamamen çöktüğünü belirtmek gerekiyor. AKP, bu yanlış uygulamalardan bir an önce vazgeçmeli ve süreçte devirdiği müzakere masasında demokratik siyasi çözümü aramalıdır."
'AKP DİYALOG ÇAĞRIMIZA YANIT VERMEDİ'
Baluken, AKP'nin diyalog çağrılarına bir yanıt vermediğini de bildirerek, "AKP'nin Eş Genel Başkanımızın yapmış olduğu diyalog kanallarının açık tutulmasına dair çağrıya hiçbir yanıtı yok. Güncel sorunları çözmek için devlet yetkilileriyle bir iki görüşmemiz oldu, onun dışında siyasi iradeyi temsil eden hükümet yetkilileriyle direkt görüşmemiz olmadı. Bu uygulamalardan kaynaklanacak sıkıntılarımızı, kaygılarımızı ifade ettik. Belli ki bu işin arkasında siyasi irade var, AKP hükümeti var" dedi.
'TOPLUMUN BARIŞ BEKLENTİSİ AKP'Yİ ZORA SOKUYOR'
Türkiye'de ilk defa savaş konseptine karşı güçlü itirazların olduğunu belirten Baluken, '90'lı yıllarda ortaya konan savaş konseptine karşı ayağa kaldırılan bir milliyetçilik damarı üzerinden pervasız politikalara başvurulduğunu, ancak bunun artık zor olduğunu vurguladı. Toplumun büyük kesiminde barış talebinin şekillendiğini ifade eden Baluken, "Yaşamını yitiren askerlerin yoksul, emekçi çocukları olması; savaş kararını veren siyasetçilerin, yetkililerin çocuklarının ise bırakın cephede yer almalarını, tamamının askerlikten kaçan sahte yöntemlerle bu işin içinden sıyrılmaları büyük bir toplumsal bilinçle tartışılıyor. Bu durum, AKP'nin savaş politikalarını sürdürmesini zorlaştıracak" diye ekledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder