19 Ağustos 2015 Çarşamba
Suruç dosyasında skandal fezleke
Suruç katliamı soruşturmasında bir ayda tek bir ilerleme sağlanmadığı gibi polis, skandal bir fezleke hazırladı. DAİŞ'li hakkında "terör örgütü üyeliği" soruşturması açıldı. Ancak polis fezlekesinde örgütün ismi bile yer almadı.
33 devrimcinin AKP destekli DAİŞ'in bombalı saldırısıyla öldürüldüğü Suruç katliamının üzerinden bir ay geçti.
Soruşturma dosyasından hiçbir ilerleme sağlanamazken, avukatlar ve meslek örgütleri "Gerçeklerin açığa çıkması için müdahiliz" diyerek Suruç için Adalet Platformu'nu kurdu.
Platformun kurucuları arasında yer alan Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Gülhan Kaya, soruşturma sürecine dair sorularımıza yanıt verdi.
'DOSYA BİZDEN VE KAMUOYUNDAN GİZLENDİ'
Soruşturma Suruç Başsavcılığı tarafından başlatıldı. Olağan koşullarda Suruç Başsavcılığı'nın "yetkisizlik"le dosyayı Urfa'ya göndermesi gerekiyordu. Ancak böyle olmadı. Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı'na bağlı 3 savcı daha soruşturma için atandı. Bu durum soruşturmanın hızlandırıldığı şeklinde kamuoyuna sunuldu.
Bu yönteme itiraz eden Avukat Kaya, "Aksine hızlandırmak için değil, dosyayı bir biçimde kamuoyundan gizlemek için yapılmış bir adımdı. Bunun için Urfa Başsavcılığı dosyaya el koydu" dedi.
Avukat Kaya'nın verdiği bilgiye göre, bir ayda dosyada herhangi bir işlem yapılmadı.
Kaya, "Kamera görüntüleri polis tarafından toplandı. Ancak savcı, söz konusu görüntülerin dosyaya gelmediğini söyledi. Dosyada sadece otopsi raporları ile gizlilik ve yayın yasağı kararı vardı. Başka bir delil yoktu. Soruşturmayı da esasında polis yürütüyor" dedi.
Savcılıktaki soruşturma dosyasına girmeyen ve avukatlara gösterilmeyen görüntüler, ana akım medyada yayınlandı.
Kaya bu durum için "Görüntüler muhtemel ki polis tarafından servis edildi. Bu da dosyanın esasında bizden gizlendiğinin kanıtı" yorumunu yaptı.
'GİZLİLİK KARARI KEYFİ'
Savcılığın dosya ile ilgili yaptığı ilk işlem "gizlilik" kararı almak oldu. Avukat Gülhan Kaya, kararın neden "keyfi" ve "hukuk dışı" olduğunu şöyle anlattı: "Yasaya göre, gizlilik kararı, şüpheli ve avukatı için uygulanabilir. Biz bu katliamda öldürülenlerin müvekkilleriyiz. Dolayısıyla yasaya göre, bize böyle bir karar uygulanamaz. Ancak savcılık yasayı tanımadı. Gizlilik kararına itiraz ettik. Sulh Ceza Mahkemesi itirazımızı reddetti. Ancak verilen karar bizim tam da talep ettiğimiz yönde oldu. 'Dosyanın şüpheli ve müdafilerinden gizlenmesinde bir sakınca yoktur' diyerek reddetti. Aslında bu karar, dosyanın bizden gizlenemeyeceği anlamına geliyor. Savcılıkla bu konuyu yeniden konuştuk ancak durumu değiştiremedik. Bu durum da gizlilik kararı alırken takındıkları keyfiliği gösteriyor."
Avukat Kaya'nın verdiği bilgiye göre, polis, bir ayda hiç bir ilerleme kaydedilmeden dosyaya koyduğu fezleke ile skandal bir adım atmayı başarmış.
FEZLEKEDE ÖRGÜTÜN İSMİ BİLE YOK
Kaya, fezlekeye ilişkin olarak şunları söyledi: "Geçen hafta hayatını kaybeden müvekkillerimizden birinin ailesini ifade için götürdük. Orada bir fezleke ile karşılaştık. Ne yazık ki, örneğini yine alamadık. Bombacı hakkında 'insan öldürmek' dışında 'terör örgütüne üye olmak' suçundan da soruşturma açılmış durumda. Ancak fezlekede, bahsedilen örgütün hangi örgüt olduğu konusunda hiçbir bilgi yok. Normalde devlet yetkililerinden de katliamın IŞİD tarafından gerçekleştirildiği yönünde açıklamalar gelmişti. Kamuoyunda da soruşturmanın da bu yönde ilerlediği gösterilmişti. Fezlekede ise bir örgüt ismi belirtilmemiş. Bu durumda iki soru geliyor: Ya bu kişinin IŞİD'le bağlantısı tespit edilememiş ya da devlet yetkililerinde olduğu gibi emniyet yetkilileri de IŞİD'i terör örgütü olarak görmüyor."
Daha önce girdiği siyasi davaları hatırlatan Kaya, "Emniyetin o dosyalara nasıl fezlekeler sunduğunu biliyoruz. Polis, dosyalara örgütün ne yaptığından, tarihinden sayfalar dolusu yazılar konur dosyaya. Ancak bu fezlekede örgütün bırakın yapısından isminden bile bahsedilmiş" değil" dedi.
PLATFORM YARIN SURUÇ'TA
Suruç için Adalet Platformu, 20-21 Ağustos günlerinde Suruç ve Urfa'da olacak. Kaya'nın verdiği bilgiye göre, avukatlar tanıkları dinleyecek, görüntü için araştırma yapacak. Urfa Barosu ile toplantı yapacak olan Platformu, 21 Ağustos'ta Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı ve soruşturmayı yürüten savcılarla görüşecek, soruşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerini içeren dilekçeyi sunacak, ardından da soruşturma sürecine ilişkin olarak adliye önünde açıklama yapacak.
Platform 26 Ağustos'ta da gizlilik kararının kaldırılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunacak ve açıklama yapacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder