HDP Dersim Milletvekili Edibe Şahin, Dersim’de 14 bölgenin ‘güvenlik’ gerekçesiyle yasaklı ilan edilmesinin, yangınların çıkarılmasının AKP’nin uyguladığı savaş konseptinin bir parçası olduğunu belirtti.
Dersim Milletvekili Edibe Şahin, kentte devam eden orman yangınlarını, 14 bölgenin ‘güvenlik gerekçesiyle’ yasaklı ilan edilmesi ve köy boşatmalarını ANF’ye değerlendirdi.
Şahin, ülkede bir savaş konseptinin yürürlüğe konulmak istediğine dikkat çekerek, “Bu özellikle yeni başlayan bir durum değil. Aslında seçimlere tam çeyrek kala başlatılan bir durum. Ağrı’da başlatıldı bu süreç; çünkü seçim sonuçları saray tarafından biliniyordu. Bu sonuçlardan da AKP’nin memnun kalmayacağı ortadaydı ve asıl o zaman başlatıldı savaş konsepti” dedi.
‘YANGINLARI ASKERLER ÇIKARIYOR’
Dersim’in bu ülkede sembolik kentlerden biri olduğunu belirten Şahin, çıkarılan yangınları yerinde incelediklerini söyleyerek şunlara dikkat çekti: “Orada yaşayan köylülerin de bizim de gözlemlerimiz yangınları askerlerin çıkardığı yönünde. Çıkan yangınlardan bir gölgeyi kontrol altına aldığımızda, bu sefer başka bir bölgede yangın çıkarılıyor, bu kasti yangın çıkarıldığının gösteriyor.”
‘1938’DEN BU YANA Kİ EN BÜYÜK YASAKLI BÖLGE İLANI’
Yangınlar devam ederken, 14 bölgenin ‘güvenlik bölgesi’ ilan edilmesini ise “Aslında bu 14 yer Dersim’in tamamını kapsıyor. Çünkü Dersim’in dağlık bir yapısı var, geçiş bölgeleri oldukça azdır. Siz bir yeri kapattığınızda tamamen koca bir bölgeyi kapatmış oluyorsunuz. Birçok ilçenin, birçok bölgenin bir biriyle ilişkisini kesmiş oluyorsunuz. Dolayısıyla Dersim’i yasaklı bölge haline getiriyorsunuz. Bu 1938’den bugüne görülen en büyük yasaklı bölge ilanıdır” şeklinde değerlendirdi.
‘BU YASAKLAR DERSİM’İN ANA DAMARINI KESMEKTİR’
Müzakerelerin başladığı süreçle birlikte, Dersim’e geri dönüşlerin başladığını vurgulayan Şahin, arıcılık, hayvancılığın köylerde üretim ilişkilerinde canlanma başladığına da dikkat çeken Şahin, doğa turizmine olan ilginin de arttığını vurguladı. Bu yasakların, dönüşleri ve gelişmelerin hepsini baltalayıp, kentteki üretim ve yaşamın ana damarını kesmek anlamına geldiğini söyledi.
DERSİMLİLER: HİÇBİR YASAĞI TANIMIYORUZ
Yasaklamalara toplumsal olarak çok büyük bir tepkinin olduğunu belirten Şahin, “Arıcılar birliği, hayvancılık yapanların oluşturduğu birlik, ziraat odası, birçok sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmeler yapıyoruz. Hepsinin tek bir cevabı var; ‘Hiç bir yeri boşaltmayacağız, hiç bir yerden inmeyeceğiz.’ Bu yasaklar sadece arıcılara ya da hayvancılık yapanlara karşı değil, orada ikametgah eden köylüler de var. Bir bütün olarak Dersim’i ciddi anlamda etkilemektedir. Bu uygulama konulduğu günden beri ciddi anlamda bir tepki var. Sokaktayız, halkın içindeyiz, hep beraberiz ve herkes bu yasakları hiç bir şekilde tanımayacaklarını çünkü geçmişten beri yasaklarla yaşadığımız tekrar bu eski filmi seyretmeyeceğimiz çok net bir biçimde söylüyor” şeklinde devam etti.
‘ESNAF YASAKLARLA ÇOK BÜYÜK SIKINTIYA DÜŞER’
Dersim esnafının yasaklar konusunda çok kaygılı olduğunu ifade eden Şahin şöyle devam etti: “Esnaf, yasakların kendileri için kepenk kapatma olduğunu söylüyor. Artık iş yapamayacağım. Kentin en canlı olduğu zamanlar bu aylar. Çünkü il dışında yaşayan Dersimliler özellikle bütün tatillerini Dersim’de yapmak üzere bu günlere ayarlarlar. Bu aylar en hareketli aylardır. Dolayısıyla Dersim bir bütün olarak bu üç ayda canlı bir biçimde üretir. Kış gelince zaten nüfusun oranı da düşer. Bütün herkesin tepkisi geçmişte bütün bu yasaklarla birlikte bizleri buralardan uzaklaştırdılar. Katliam oldu, sürgün yedik, köy boşaltmaları oldu. Bunun dışında arkasın da baraj uygulamaları geldi. Bütün bunların bizi yerimizden etmek insanlaş sızdırmak bu savaş konseptini de yürütmek.”
Dersim halkının ‘savaş yaptırtmayacağız’ dediğini aktaran Şahin, “Çocukları askerde olan ailelerle de görüştük bugün. Dersim halkı olarak bu savaşı yaptırmayacağız, barışın dilini özellikle direnişini örgütleyeceğiz” diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder