25 Haziran 2012’de başlayan ve Kürt Halk Önderi ile diğer siyasi tutsakların özgürlüğü talebiyle AK önünde düzenlenen özgürlük nöbetini Avrupa Êzîdî Federasyonu üyeleri devraldı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve siyasi tutsakların özgürlüğü için Fransa’nın Strasbourg kentindeki Avrupa Konseyi (AK) önünde 25 Haziran 2012’de başlayan nöbet eylemini Avrupa Êzîdî Federasyonu’ndan Sabri Atan, Şêx Şakir Karaca, Muhammed Boğa, Ayşe Karaca, Zera Reşo devraldı.
Her gün onlarca kişi ile birebir diyalog kurularak, Öcalan’ın barış çabaları hakkında bilgilendirme yapıyor.
Grup adına ANF’ye konuşan Êzîdî Federasyonu ve grup sözcüsü Sabri Atan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ve siyasi tutsakların özgürlüğü için düzenlenen bu eyleme katılmanın Êzîdî halkı için bir zorunluluk olduğunu söyledi. Özelde Êzîdîlerin, genelde ise Ortadoğu ve Türkiye halklarının kurtuluşunun Öcalan’ın özgürlüğünde gördüğünü belirtti.
“Bu eylem bizim için ne ilk ne de son olacaktır. Önderlik ve Êzîdî halkı özgürleşmeden eylemlerimizden asla vazgeçmeyeceğiz. Federasyon olarak Êzîdî halkımızı nöbet eylemine ve mücadeleye destek vererek sahiplenmeye çağırıyoruz” diyen Atan, her zaman barış, kardeşlik ve özgürlük duygularını özgürlük hareketi dışında görmediklerini söyledi.
“Bugün bu duyguları yaşama şansını bize veren Önderlik ve Özgürlük Hareketini sahiplenme günüdür” diyen Atan, Kürt halkının özgürlüğünün bütün Ortadoğu halklarına da özgürlük getireceğini vurguladı. Ortadoğu halklarının bir bahçenin çiçekleri gibi gördüklerini ve her çiçeğin, her rengin yaşam hakkı olduğunu kaydeden Atan, “TC yıllarca Kürtleri birbirine düşman ederek varlıktan yaşamdan uzaklaştırdı. AKP ve Erdoğan, Önderliğin demokratik ulus projelerinden korkarak Türkiye’yi kaosa ve karanlığa sürüklüyor. Türkiye açıktan soysuzlar çetesi ve katil DAİŞ’e destek veriyor. Türkiye’den talebimiz halkların kardeşliğine inanarak bu yanlış yoldan dönmesi, Önderliğin yoğun çabasıyla uzatılan barış elini tutmasıdır. Uzatılan barış elini tutmak Türkiye ve Ortadoğu halklarının da kurtuluşu olacaktır” diye konuştu.
‘SAVAŞI ANNELER DURDURABİLİR’
Asker ve polis annelerine seslenen Atan şunları söyledi: “Çocuklarınızın nerde ve ne için öldüğünü sorun, sorgulayın, çocuklarınıza sahip çıkın. Erdoğan ve ekibinin iktidarları uğruna çocuklarınızın ölmesine izin vermeyin. Türk-Kürt anneleri elele vererek bu rejime karşı durabilir ve ancak bu birliktelikle kirli savaş durdurulabilir.” Atan, AK’yi de Öcalan’ın özgürlüğü için görevini yapmaya çağırdı.
KUTSAL ŞENGAL İÇİN BİRLİK ZAMANI
Özgürlük Nöbetine ikinci kez katılan grup üyesi Şêx Şakir Karaca ise dördüncü yılına giren eylemin devam etmesine rağmen AK, AP ve CPT’nin üstlerine düşeni yapmadıklarını ve bu kurumları kınadığını söyledi. Öcalan özgür olana kadar, AK’nin taleplerini görene kadar eylemlerinden vaz geçmeyeceklerini vurgulayan Karaca, “Türkiye’de fakir çocukları ölüyor, diğer taraftaki AKP ve Erdoğan’ın çocukları ise servetlerine servet katıyor, Türkiye halkının artık buna dur demesi için daha kaç çocuklarını feda edecekler? Diğer taraftan hiç kimse Barzani kadar Êzîdîlere ve Kürtlere ihanet etmemiştir. O da kendi ihanetinde boğulacaktır. YBŞ’ye selam ve saygılarımı iletiyorum. Yüreğimiz onlarla atıyor, Êzîdîlerin kendi yapılanması olarak YBŞ ile onurlu ve gururluyuz. Êzîdîlerin bazı muhalif öncü aileleri var ve onlara çağrıda bulunuyorum, yolunuz yanlıştır. Bir an önce bu yanlıştan dönerek kutsal Şengal için yapılanmada yer alsınlar. Özellikle Mir ailesinden ricada bulunuyoruz, yanlışlarından dönerlerse Êzîdîler yine kendilerini kabul edip sayacaktır. Halkının yanında yer almaları yeterlidir” diyerek öncü aileleri birlik olmaya davet etti.
Ortadoğu’nun kadim halklarından olan Asuri ve Süryanileri de eyleme katılarak sahiplenmeye çağıran Muhammed Boğa ise şunları ifade etti: “Rojava gibi Şengal’in de özgürlüğünden umutluyuz. DAİŞ Kürt düşmanı bir çetedir, 4 parçada birlik olmaktan başka şansımız yoktur ve bu birliğin zamanı gelmiştir. Sağlanacak birlikle Kürdistan’ın özgürlüğü yakındır. Êzîdî halkı olarak Öndelik özgürleşene kadar eylemi sürdürmeye kararlıyız.”
‘KÜRT KADINI DÜNYA KADINLARINA ÖNCÜ OLDU’
Êzîdî Kadın Meclisi üyesi Ayşe Karaca ve Zera Reşo ise, “Biz Êzîdî Kadın Meclisi olarak sonuç alana kadar özgürlük hareketi ve Önderliğin özgürlüğü için bu eyleme katılmış bulunuyoruz. Biliyoruz ki Önder Apo’nun özgür yaşam felsefesi ile bu gün Kürt kadını dünya kadınları için öncü konumuna gelmiştir. Toplum içinde ‘hiçlik’ten öncülüğe gelen biz kadınların özgürlüğü Önder Apo’nun özgürlüğüne bağlıdır. Bu sebeple Önderliğe bağlılıkla mücadeleyi sahipleniyor ve her alana taşırıyoruz. Önderlik özgürleşene kadar bize durmak yok. Yine Êzîdî kadınları olarak TC’nin sivil halkı katletmesi, Medya Savunma Alanlarını bombalaması, açıktan DAİŞ’i desteklemesi ve Kürdistan şehirlerindeki vahşetleriyle savaş çığırtkanlığını şiddetle kınıyoruz. Erdoğan ve ekibinin savaş ve kaos yaratma girişimlerinde şehit düşenlerin ailelerine sabır, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Şehitlerin anıları önünde saygı ile eğiliyoruz” diye konuştu.
Avrupa'da yaşayan Kürdistanlıların süresiz ve aralıksız olarak gerçekleştirdikleri en uzun soluklu eylem olma özelliğine sahip ‘Özgürlük Nöbeti’ eylemine şimdiye kadar Kürt sanatçılar, inanç kurumları temsilcileri, gazeteciler ve Kürt dostu yabancılarda katıldılar. Şimdiye kadar yüzlerce kişinin katıldığı ve temel olarak Avrupa kamuoyunda Kürt sorunu ve Öcalan’ın özgürlüğü konusunda duyarlılık oluşturmayı hedefleyen Öcalan’a Özgürlük Nöbeti’nde eylemin amaçlarına ilişkin yüzbinlerce bildiri ve broşür dağıtıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder