9 Ağustos 2015 Pazar

'Ortadoğu, IŞİD ve Kürdistan' çalıştayı başladı


SAMER'in  gerçekleştirdiği "Ortadoğu, IŞİD ve Kürdistan" başlıklı çalıştay başladı. Amed’de başlayan çalıştaya çok sayıda akademisyen ve siyasetçi katılıyor.


Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (SAMER) Amed Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda düzenlediği "Ortadoğu, İŞİD ve Kürdistan" başlıklı çalıştayı başladı. DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, HDP'li vekiller Çağlar Demirel, Nursel Aydoğan, Feleknas Uca, Prof. Dr. Kadri Yıldırım ve Prof. Dr. Mithat Sancar, Barış Anneleri  Amed Meclisi üyeleri, KJA aktivistleri ve çok sayıda akademisyen, yazar ve aydının dinleyici olarak katıldığı çalıştayda, Ortadoğu'daki güncel gelişmeler masaya yatırılırken, AKP'nin uygulamaya koyduğu savaş konsepti de tartışıldı. 
Çalıştay, SAMER Koordinatörü Yüksel Genç'in sunuş konuşması ile başladı. Oldukça hassas bir süreçten geçildiğini hatırlatan Genç, "SAMER olarak Ortadoğu'daki gelişmeleri anlamak eşitlikçi bir siyasetin gelişmesi için IŞİD'i yakından tanımakla ve çözüm geliştirmekle sorumluyuz" dedi. Çalıştayın açılış konuşmasını Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak konuşma yaptı. 
‘IŞİD ZİHNİYETİNİ YENMEDİKÇE ACI VE BEDEL HER ZAMAN OLACAKTIR‘
Kışanak, konuşmasında şu hususlara dikkat çekti:
"Cenazeleri için mücadele eden, her gün savaş uçaklarının kalkışına tanıklık eden bir halkın yaşadığı kentte bu çalışayın yapılması çok önemli. Buradan çıkan savaş karşıtı sesin çok önemli ve anlamlı olduğuna inanıyorum. IŞİD barbarlığına karşı Kürt halkının özgürlük taleplerine karşı başlatılan savaşa karşı bu süreçte barışı savunmak, çözümü diyalogu savunmak son derece önemli. Biz IŞİD zihniyetini yenmediğimiz sürece acısı bedeli her zaman daha fazla olacaktır. Ortadoğu halklarını birbirine savaştıran zihniyete fikri mücadele edersek daha sonuç alırız. Bizlerin bu zihniyetin ne anlama geldiğini anlamak için bu çalıştayın düzenlemesi de çok önemliydi. IŞİD barbarlığını ancak düşünce gücü ile savaş karşıtı düşünceyi yükselterek başarılı olabiliriz" dedi. 
'DEĞİŞEN ORTADOĞU DİNAMİKLERİNDE IŞİD'
Açılış konuşmalarının ardından çalıştay, "Değişen Ortadoğu dinamiklerinde IŞİD" başlığıyla devam etti. Oturumu Harun Ercan yönetirken, konuşmacı olarak Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi'nden Dr. Veysel Ayhan, Al Nahrain Stratejik Çalışmalar Merkezi'nden Hüseyin Aslan ve Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Seda Altuğ konuşmacı olarak katıldı. İlk olarak konuşan Dr. Veysel Ayhan, IŞİD'in ilk olarak devlet inşa etme düşüncesinde olduğunu belirterek, "IŞİD ulusal paradigmayı savunan bir yapı. Bu nedenle bölgedeki ülkeler açısından tehdit olarak görülmüyor. Tek bir zihniyetine sahip br yapı var ve bütün gruplarla sorunlu bir ilişkisi var" dedi.
IŞİD'in bölgede etnik ve mezhepsel temizlik yaptığını belirten Ayhan, amacın bölgenin homojenleştirilmesi olduğunu söyledi. IŞİD'in bulunduğu bölgede devlet inşa etme amacı ile hareket ettiğini belirten Ayhan, bu nedenle de nüfusu en az olan halkları topraklarından etme girişiminde olduğunu vurguladı. Fransa, Türkiye ve Almanya gibi ülkelerde IŞİD'e duyulduğunu anlattı. 
'ORTAK MÜCADELE ŞART'
Hüseyin Aslan da kısa bir sunum yaptı. Aslan, bölgede savaş nedeni ile bölgede kan davası başlayabileceğini, bölgede mali kriz yaşanacağını söyledi. IŞİD'in en fazla Kürtlere ve Şiilere zarar verdiğini belirten Aslan, "Savaş süreci boyunca IŞİD'in kendi sınırlarını çizmek istediğini görüyoruz. Bu durum da çok tehlikelidir. Ortak mücadele şart. Bu tehlikeye karşı mücadelenin yükseltilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Aslan'ın ardından da Yrd. Dr. Seda Altuğ sunum yaptı. IŞİD'le birlikte Arap coğrafyasında mezhepsel ve etnik bir savaşın yükseldiğini bölgedeki mecburi göçün arttığının altını çizen Altuğ, Ortadoğu'nun bu sürece nasıl geldiğini anlatmak gerektiğini söyledi. Altuğ, şunları kaydetti: "IŞİD ilk başta barbarlar ordusu olarak görülüyordu ancak zaman için askeri güç olduğu anlaşıldı. IŞİD Rojava'da Kürt düşmanı bir örgüt. Tek savaştığı grubun Kürtler olmadığını da biliyoruz. Rejimin zayıf olduğu bölgelerde gücünü konsolide etmek istiyor. Genelde stratejik noktalara saldırıyor. Mali özerkliğe de önem veriyor. Bu nedenle bilhassa petrol ve barajların olduğu yerlere saldırıyor. Bu da askeri bir pragmatik aklının olduğunu gösteriyor." IŞİD'in Rojava'da destek görmemesinin nedeninin PYD'nin bölgedeki gücüne ve bölgedeki umut olma haline bağlayan Altuğ, IŞİD'in bölgede vahşete neden olduğunu söyledi.
IŞİD'in Ortadoğu'da yaşanan krizin de üstünü örttüğünü ve delilleri de ortadan kaldırdığını belirten Altuğ, "IŞİD ve benzeri oluşumların var olma sebeplerine daha çok değinmek gerekiyor. Türkiye'nin IŞİD tehdidini bahane ederek Kandil'in bombaladığını biliyoruz. IŞİD tehlikesi bölgede bahane edilerek totaliterlik arttırıyor. IŞİD'in bölge devletlerinin elinde bir geçiş alanı olarak kullanıldığına da tanık oluyoruz" diye konuştu.
Çalıştayın bu oturumunun tartışma bölümünde ise, ilk olarak HDP Milletvekili Prof. Dr. Kadri Yıldırım söz aldı ve Yıldırım, kendi çabaları ile bir çalışma yaptığını ve IŞİD'in toplumsal tabanının nasıl oluştuğunu ortaya çıkardığını söyledi. İslam‘ı çok savunan ailelerin ve hiç İslam‘ı savunmayan ailelerin IŞİD'e katıldığını belirten Yıldırım, bunun çözümünün demokratik İslam ile ilgisi olduğunu kaydetti.
Çalıştay soru cevap bölümü ile sona erdi. Bundan sonraki bölüm, "Türkiye'nin Ortadoğu krizi" başlığı ile devam edecek. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder