13 Ağustos 2015 Perşembe

KCK: Kürdistan ve Türkiye halkları bu katliamlara karşı sessiz kalmamalı

KCK: Tüm Kürdistan halkı ve Türkiye halkları bu katliamlar karşısında sessiz kalmamalı, Kürdistan'da nerede halka bir saldırı varsa oranın halkıyla dayanışma mücadelesi içine girilmelidir. Ne Botan halkı, ne Gever halkı, ne de Serhat halkı yalnız bırakılmamalıdır. Türkiye'yi demokratikleştirmek ve Kürt sorununu çözmek kesinlikle halklarımızın dayanışma içinde geliştirecekleri mücadelelerle gerçekleşebilecektir.


Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Türk devletinin sivil katliamlar yapmaya devam ettiğini belirtti. AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı’nın Kürt halkına karşı savaş açmış bulunduğunu da vurgulayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı’nın açıklaması şöyle:
‘ERDOĞAN’IN KADIN DA OLSA ÇOCUK DA OLSA GEREKENİ YAPARIZ ZİHNİYETİ KOL GEZİYOR’
“AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Kürt halkına karşı savaş açmış bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın konuşmalarını asker ve polis bir talimat olarak algılamakta ve her yerde halka saldırmaktadır. Asker ve polis hiçbir savaş kuralına uymayarak sivilleri öldürmeye devam etmektedir. Her gün birkaç sivil katleden Türk devleti, en son Agiri’nin Diyadin ilçesinde de 2’si çocuk 3 kişiyi daha katletmiştir. Tayyip Erdoğan’ın ‘Kadın da olsa, çocuk da olsa gerekeni yaparız’ zihniyeti bugün Kürdistan'ın tüm köyleri, kasabaları, şehirleri, mahalleleri ve sokaklarında kol gezmektedir.
AKP hükümeti Kürt halkını sindirerek özgürlük iradesini kırmak istemektedir. Bu nedenle çatışmasızlık döneminde bile birçok sivili katletmiştir. AKP iktidarı açısından sivilleri öldürmek normal hale getirilmiştir. AKP iktidarı döneminde yüzlerce faili bulunup yargılanmamış cinayet vardır. Bu cinayetlerin yüzde doksanı polis ve asker tarafından gerçekleştirilmiştir. Ancak Türk basını sivil de olsa devlet güçleri tarafından katledilenleri görmezlikten gelmektedir; ya da üçüncü sayfa polisiye haberleri gibi bir defada verilip geçilmektedir. Sadece çatışmasızlık döneminde katledilen sivillerin bir dökümü bile yapılsa AKP hükümetinin ne kadar suçlu olduğu görülecektir.
‘SERHAT HALKININ HEDEFLENMESİ TESADÜF DEĞİL’
Son zamanlarda Giyadin başta olmak üzere Serhat halkının hedeflenmesi tesadüfi değildir. Seçimden önce Giyadin halkı onlarca askerin ve gerillanın ölümüyle sonuçlanacak bir komployu kendi vücutlarını siper yaparak önlemişlerdi. AKP'nin çatışma ve gerilim yaratarak seçimleri kazanma hesabı Giyadin halkı tarafından boşa çıkarılmıştı. AKP hükümeti şimdi bunun intikamını almaktadır.
Agiri ve Serhat halkı AKP hükümetinin 7 Haziran seçimlerinde yenilgiye uğratılmasında en önemli rolü oynamışlardır. Bu nedenle AKP hükümeti 7 Haziran seçimlerinden sonra başta Ağrı olmak üzere Erzurum, Muş, Kars, Iğdır ve Ardahan’ı özel olarak hedef almış bulunmaktadır. Giyadin katliamı bu saldırıların son halkası olmuştur. Anlaşılmaktadır ki, AKP hükümeti 7 Haziran yenilgisinin intikamını almaya devam edecektir.
AKP hükümeti her gün HDP'yi PKK'yi desteklemekle suçlamaktadır. HDP PKK'ye terörist demediği için hedeflenip çok yönlü ağır baskı altında tutulmaktadır. HDP'yi böyle hedef alan bir hükümet tabii ki her gün meydanlarda ‘PKK halktır, halk burada’ diyen halkı da cezalandıracaktır. Kürt halkı özgür ve demokratik yaşam talebinde bulunduğu için katledilmekte, işkenceler görmekte ve zindanlara atılmaktadır. Gever’de işçileri yere yatırılıp ‘Lan bu devlet size ne yaptı’ diyen zihniyet her yerde Kürtlere böyle yaklaşmakta ve çeşitli cezalandırma yöntemleri uygulamaktadır. Gever’de öyle yapanlar Giyadin’de katletmektedir. AKP hükümeti döneminde Giyadin gibi gençlerin ve çocukların katledildiği yüzlerce olay vardır. Gever olayı ise her gün Kürdistan’ın bir yerinde uygulanan sıradan bir durumdur.
Türkiye'de Kürdistan'da yaşanan olayların yüzde biri gerçekleşse kamuoyu kıyamet koparır; ancak sıra Kürdistan'a geldiğinde normal görülmektedir. İşte Türkiye'nin gerçek sorunu budur. Bu da bir bakımdan yozlaşmayı ifade etmektedir. Türkiye'de demokrasi var, her şey hukuk ve siyaset içinde halledilir diyenler her şeyden önce bu gerçeği ve çelişkiyi görmelidirler.
‘KÜRDİSTAN HALKININ ACISI VE TEPKİLERİ TÜRKİYE’NİN DİĞER BÖLGELERİNDE YETERİNCE PAYLAŞILMIYOR’
Cizre’de ve Nusaybin’de gençler ve çocuklar katlediliyor, Türkiye basınından çıt çıkmıyor. Silopi’de insanlar katlediliyor, evler yakılıp yıkılıyor Türkiye kamuoyundan ciddi bir tepki gelmiyor. Giyadin’de gençler katledildiğinde bir savaş zayiatı olarak görülüyor. Kürdistan halkının acısı ve tepkileri Türkiye'nin diğer bölgelerinde yeterince paylaşılmıyor. AKP hükümeti Kürtlere tam bir işgalci hükümet gibi yaklaşıyor. Devletin atanmış valileri ve kaymakamları o ilin seçilmiş milletvekilleri tarafından arandığında bile bir yanıt alamıyor. Öyle ki, atanmışlar seçilmiş milletvekillerine bile düşman gözüyle bakıyorlar. Kürdistan'da ormanlar yanıyor, hiçbir devlet kurumu kılını kıpırdatmıyor. Devletin askeri ve polisi evleri rahatlıkla yakıyor, hastaneye götürülen yaralıların götürülüşünü engelliyor! Bu durum karşısında da halkın kendi kendini yönetmesi ve savunması dışında bir çare kalmıyor. Kendini korumayan, kendine saldıran devlete karşı öz savunma yapmak zorunda kalıyor.
Türk devleti Türkiye'de yaşayan herkesin devleti olamıyor. AKP hükümeti ise sadece kendi yandaşlarının hükümeti gibi hareket ediyor. Bu durum karşısında Kürtlere ve tüm farklı toplumsal kesimlere kendi işlerini kendi yapmaktan başka seçenek kalmıyor. Silopi ve Gever katliamları, Botan halkının, Gever halkının ve diğer yerlerin kendi kendini yönetme kararlarının ne kadar haklı olduğunu gösteriyor.
Tüm Kürdistan halkı ve Türkiye halkları bu katliamlar karşısında sessiz kalmamalı, Kürdistan'da nerede halka bir saldırı varsa oranın halkıyla dayanışma mücadelesi içine girilmelidir. Ne Botan halkı, ne Gever halkı, ne de Serhat halkı yalnız bırakılmamalıdır. Türkiye'yi demokratikleştirmek ve Kürt sorununu çözmek kesinlikle halklarımızın dayanışma içinde geliştirecekleri mücadelelerle gerçekleşebilecektir. Tüm Kürdistan halkını, her yerde yaşayan Kürtleri ve demokrasi güçlerini mücadele için ayağa kalkmaya ve AKP hükümetinin halkımıza karşı geliştirdiği saldırıları durdurmaya çağırıyoruz.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder