Partisinin
Van’da düzenlediği “Savaşa karşı barış” mitingi öncesinde basın ile bir araya
gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Sadece HDP değil herkesin
barış sesini yükseltmesi lazım. Lütfen ben rica ediyorum anneler babalar, evladı
askerde olan, dağda olan, polis olan anneler babalar, bu çocuklar kolay
yetişmiyor. Sesinizi yükselttin” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, miting öncesinde basınla bir araya geldi ve asker ile
Rojava’da yaşamını yitiren YPJ savaşçısının ailelerine taziye ziyaretinde de
bulundu.
Van'ın, çatışmaların
sancısını halkın en ağır şekilde yaşayan kentlerden biri olduğunu söyleyen
Demirtaş, barış süreciyle taçlandırmayı düşündükleri süreçten hızlı bir
şekilde çatışmalı bir döneme girdiklerini anlattı.
Bugün Türkiye’nin her
yerinde çatışmaların neden yeniden başladığı sorusunun sorulduğunu söyleyen
Demirtaş, “Ne değişti?' Bunun verilecek bir tek cevabı var. HDP yüzde 13
oy aldı. Başka da Türkiye koşullarında bir değişiklik olmadı. AKP'nin iktidardan
düşmüş olmasıdır. Hatırlarsanız, hükümet temsilcileri seçimin ardından 'bundan
sonra sürecin filmini çekersiniz' dediler. Biz seçimden çıkar çıkmaz çözüm
sürecinden geri adım atmadan hızlı bir şekilde görüşmelerin devam etmesi
gerektiğini savunduk. Oysa çözüm süreci bir partinin tekelinde olan, bir
partiye ait olan süreç değildir. Barış süreci halkın malıdır. Biz artık
halkımızın bunu bilmesini ve inanmasını özellikle istirham ediyoruz. AKP varsa
barış var, yoksa barış yok anlayışı halkın kabul edebileceği bir anlayış
değil. Barış süreci halkın malıdır” dedi.
Halkın, “Biz size savaş
yaptırmayacağız” diye ortaya çıkması gerektiğini söyleyen Demirtaş, hem PKK’ye,
hem de devlete ateşi kesmesi çağrısı yaptı.
Çağrılarını her iki tarafa
yaptıklarını belirten Demirtaş şunları söyledi: “Çünkü hükümet operasyonları
durdursa ama PKK eylemlerini durdurmasa da bunun adı ateşkes çatışmasızlık
olmaz. Ölümler durmuş olmaz. Ya da PKK eylemlerini durdursa, AKP
operasyonları durdurmasa o zaman da ölümleri durdurmuş sayılmayız. Tek taraflı
olmayacağını yaşayarak öğrendik. Van’dan büyük bir mitingle bütün topluma
ve taraflara bir kez daha güçlü barış çağrısı yapmış olacağız. Bu ses her
kesimden yükselirse bu hafta, bugün, yarın önemli gelişmeler olabilir. Neye
dayanarak söylüyorum, toplumun barış çığlığına güvenerek ifade
ediyorum."
Türkiye'nin birçok yerinde
miting yapacaklarını söyleyen Demirtaş, "Sadece HDP değil herkesin barış
sesini yükseltmesi lazım. Lütfen ben rica ediyorum anneler babalar,
evladı askerde olan, dağda olan, polis olan anneler babalar, bu çocuklar
kolay yetişmiyor. Sesinizi yükselttin. Bulunduğunuz her yerde 'biz ülkemizde
savaş istemiyoruz. Sorun çözülecekse oturup masada çözülsün' deyin"
dedi. Demirtaş, kendilerinin barış için ellerinden geleni yapmanın çabası
içinde olduklarını söyledi.
Kendilerinden başka barış
için çalışan olmadığını, AKP ve MHP sözcülerinin ağzından tek bir barış sözcüğü
duyulmadığını da vurgulayan Demirtaş, "Çünkü her cenazeden sonra
onlar dönüp milliyetçiliği kaşıyacaklar. Akan kandan rahatsızlarsa neden
çağrılarımızı vatan hainliği olarak ifade ediyorlar. Bugün 'Kandili dümdüz
edelim, basalım' diyenler vatansever oluyor.
Biz kardeş kardeşi vurmasın
silahlar sussun dediğimiz için vatan haini oluyoruz. Bunların milliyetçilikleri
vatanperverlikleri de çakmadır. Çin malı milliyetçilerdir bunlar. Dünyanın
en çakma milliyetçileri maalesef Türkiye'de" diye konuştu.
‘BARAJIN ALTINDA KALMAYI
BİLE GÖZE ALIRIZ’
Savaş politikası
izlemesinin AKP’yi bitireceği görüşünü belirten Demirtaş, "Ama biz savaşı
durduracağız. Sandıktan kim çıkarsa çıksın. Barajın altında kalmayı bile göze
alırız. Bizim için önemli çözüm demokrasidir, akan kanın durmasıdır. Barış
ve çözüm için koşturan partinin temsilcileriyiz. Maalesef parlamentoya gelerek
sadece ailesinin ve kendisinin çıkarları için gece gündüz rant peşinde
koşanları ülkenin vatanseverleri olarak tanıtıyorlar. En çok hırsızlık yapana
bu ülkede en çok vatansever madalyası veriyorlar" diye konuştu.
"İki tarafa da çağrı
yapıyoruz" diyen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün çağrı
yapıyoruz. PKK derhal elini tetikten çekmeli. Tahkim edilmiş karşılıklı
ateşkese uyacağını ilan etmelidir. Hükümet derhal askeri operasyon seçeneğini
bir kenara bırakmalı.
Müzakere için hazır
olduğunu ifade etmelidir. Bütün tolumun beklentisi budur. Dolmabahçe'de
açıklanan deklerasyan ortak bildiri Türkiye toplumunun önünü açacak çok
önemli tarihi belgedir. Bizler o kalınan noktadan bir adım, ileri gidip
hızlı bir şekilde müzakere yürütülmesini sonuna kadar destekliyoruz. Şimdi koalisyon
olur ya da olmaz, erken seçim olur ya da olmaz fakat barış acil bir
görevdir."
Konuşmasında Türkiye
Başbakanı Davutoğlu'na da seslenen Demirtaş, "Çok net olarak ifade
ediyorum Sayın Davutoğlu, bunu sizden bir talep olarak istemiyorum. Buna
mecbursunuz barış yapmaya mecbursunuz" dedi.
Demirtaş, hükümetin 400
savaş uçağı kaldırıp 400 operasyon yapabildiğini, Kandil'e günlerce bomba
yağdırıldığını, dağların bombalandığını, ancak bunun bir işe yaramadığını
ileri sürdü.
Her yerde sesler
yükseltilip 'barış istiyoruz' denilmesini isteyen Demirtaş, "Halkın sesine
kimse sessiz kalamaz. Bütün Türkiye toplumundan ricamdır. HDP ve MHP el ele
sokağa çıksın ve 'biz barış istiyoruz' desin. Bakın ülkede o zaman neler
değişiyor" dedi.
Demirtaş, toplumun
karamsarlığa kapılmaması gerektiğini de belirterek, "Suriye'de bizler gibi
düşünenler olsaydı Suriye bu durumda olmazdı. Yüz binlerce insan katledildi.
Suriye’nin yarısı kendi topraklarını terk etti, mülteci konumuna düştüler.
Bütün kentleri harap oldu. Medeniyet ülkesi harabeye döndü. Onların bir HDP’si
yoktu. Savaşa karşı çıkan siyasetçileri yoktu" diye konuştu.
Demirtaş, söze 'şerefsiz'
tartışmasına da getirerek, "Bunlar gibi kışkırtıcı olsak ülkenin düşeceği
durumu bir düşünün. Ben 'bu partiye oy verenler şerefsizdir' desem haşa
ne olur bir düşünün. Resmen insanları bir birine karşı tahrik etmek için
ellerini ovuşturuyorlar. Biz bu ülkeyi seviyoruz. Coğrafyasının her köşesini
seviyoruz. Biz insanlarımızı seviyoruz.
İnsanlarımız hangi partiye
o verirse versin şereflidir. Biz bütün toplumu böyle kucaklıyoruz" diye
konuştu. Demirtaş, olası bir seçimde HDP'nin hedefinin iktidar olduğunu da
öne sürdü.
‘ASKERDEN DAHA ASKER
GAZETECİLER VAR’
Demirtaş, konuşmasında
basını da eleştirdi. "Askerden daha asker gazeteciler var" diyen
Demirtaş, "Savaş konusunda masasından oturduğu yerden klavye
savaşçılığı yapan gazeteciler var. Bunların o ay alacakları maaşlara
bakıyorlar. Ama onları da tarih not ediyor. Barış elbet gelecek. Bugün
kışkırtıcı habercilik yapanlar kirli yüzleriyle baş başa kalacaklar. Size
barışçıl bir toplumda ekmek yok. İşsiz kalacaksınız. Eminim ki toplum barışla
buluştuğunda siz halktan bin defa af dileyip öyle toplumun içine çıkacaksınız ya
da çıkacak yüzü bulamayacaksınız. Sizi Allah’a havale ediyorum" şeklinde
konuştu.
ASKER AİLESİNE ZİYARET
Demirtaş, basınla
buluşmanın ardından geçen hafta içinde Silopi'de yaşanan karakol baskınında
yaşamını yitiren Abdülhalit Aras'ın ailesine taziye ziyaretinde bulunmak üzere
Van'ın Özalp İlçesine bağlı Mollatopuz Mahallesi'ne geçti. Demirtaş'ın
ziyaretine HDP Van İl Başkanı Derya Hayva, Veysi Dilekçi, DBP Van İl Eş Başkanı
Hamiyet Şahin, HDP Van milletvekilleri, STÖ temsilcileri ve halk da eşlik
etti. Mollatopuz mahallesinde kurulan taziye çadırına geçen Demirtaş burada
Abdülhalit Aras'ın babası Sami Aras ile görüştü.
Partisi adına başsağlığı
dileyen Demirtaş “Allah rahmet eylesin. Gençlerimizin bu şekilde ölümü bizim
açısından acıların en büyüğüdür. Bu yüzden biz barış için mücadele
ediyoruz. Dünyanın en ağır yükü içinde genç ölülerin tabutlardır. İşte şehit
düşen askerde bizim kardeşimizdir. Bu topraklarda defnettiğimiz bu halkın
evlatlarıdır.
Biz bütün ailelerimize bu
sözü vermişsek daha fazla çalışmak zorundayız. Bu acıya rağmen aileler hala
barış diyor, bu çok kıymetli bir mesajdır. Bu bizim için emirdir, talimattır.
Bütün Türkiye'nin tamamı artık çatışmaların durması ve sorunun diyalogla
çözümü için sesini yükseltmesi lazım. Acılı bir baba barış diyorsa hala kendi
köşklerinden saraylarından savaş diyenler bu kadar güçlü olmamalı. Yüreği
yanan barış diyor, tuzu kuru olan savaş istiyor. Dünyanın en değerli varlığı
evladını yitiren barış diyor. Bizde inşallah el ele vereceğiz akan kanı durduracağız.
Tek hedefimiz bu topraklarda huzuru sağlamaktır. İnanırsak eğer barışa
hükümetlerde, savaş isteyenlerde asla barıştan kaçamazlar. Halk şu anda barış
emrediyor, bu çığlığı duymayan kaybeder. Hükümetin bu savaş
politikalarından vazgeçmesi, Kandil'in bu sesi duyması lazım. Bütün
arkadaşlarımla birlikte çaba gösteriyoruz. Elbet ölenleri
geri getiremeyiz, ölüm Allah’ın emridir, ama başkalarının ölümünü
durdurmaya insanoğlunun gücü yeter. İşte bu kader değildir, bizim
suçumuzdur."
Baba Sami Aras ise yaptığı konuşmada
akan kanın durdurulmasını ve ülkeye barışın gelmesini isteyerek, "Benim
yüreğim yandı, başkasının yüreği yanmasın" dedi.
YPJ SAVAŞÇISI YALÇIN’IN
AİLESİNE TAZİYE ZİYARETİ
Demirtaş ardından da
Rojava'da yaşamını yitiren YPJ savaşçısı Fidan Yalçın'ın Edremit’teki evine
geçerek taziye ziyaretinde bulundu. Demirtaş, akan kanın durması ve
müzakerelerin yeniden başlaması gerektiğini söyledi. Demirtaş'ın programı
saat 16.00'da düzenlenecek olan 'Savaşa karşı barış' mitingine katılması ile
devam edecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder