Cumartesi Anneleri,
katledilen Özgür Gündem Muhabiri Ferhat Tepe için adalet istedi. Eylemde
konuşan İshak Tepe, oğlunun devlet tarafından katledildiğini ve devletin
katliamlarını bugün de sürdürdüğünü belirtti.
Cumartesi Anneleri, adalet
arayışlarının 542'nci haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi.
"Failler belli, kayıplar nerede?" yazılı pankartın açıldığı eylemde,
28 Temmuz 1993 tarihinde kaçırılarak katledilen Özgür Gündem gazetesi muhabiri
olan Ferhat Tepe'nin akıbetini soruldu.
'OĞLUMU DEVLET KATLETTİ'
Eylemde konuşan Ferhat
Tepe'nin babası İshak Tepe, "Bu halkın üzüntüsü tüm halkın
üzüntüsüdür" dedi. Tepe, katillerin varlıklarını yeni katliamlarla
sürdürmeye devam ettiğini, oğlunun failinin belli olduğunu söyleyerek
"Oğlum 22 yıl önce devletin sistemi tarafından katledildi" dedi.
Katillerin yargılanacağı yerde kendisinin bir televizyon programında, "Bu
devlet katil ve canidir" sözlerini sarf ettiği için ceza evine girdiğini
hatırlatan Tepe, " Üzüntülü bir baba olarak oğlumun katillerinin
bulunmasını istediğim için katiller değil, ben yargılandım. Bizim tek isteğimiz
demokrasi ve insan haklarıydı" dedi.
'DEVLET KATLİAMCI YÜZÜNÜ
TEKRAR GÖSTERİYOR'
Tepe, devletin katliamcı
yüzünü Kürdistan'da tekrar gösterdiğine dikkat çekerek, "Ülkenin
başındakilerin ağzından kan damlıyor" diyerek hükümete ve Cumhurbaşkanı
Erdoğan'a tepki gösterdi. Kan ve katliamların ancak halkların ortak mücadelesi
ile durdurulabileceğini kaydeden Tepe, "Biz birlik olarak bu kanı
durduracağız" diye ekledi.
'MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'
Anne Zübeyde Tepe ise
oğlunun Özgür Gündem gazetesinde çalıştığı ve gerçeklerin sesi olduğu için
katledildiğini söyleyerek, "Bu ülkede katiller değil, suçsuzlar
yargılanır. Bu günlerde de yine toplu katliamlar yapılıyor. Suruç, Silopi,
Kobanê, Ağrı… Biz hesap verilene kadar Cumartesi Anneleri olarak mücadelemize
devam edeceğiz" diye konuştu.
Özgür Gündem gazetesinden
Davut Uçar ise, eylemdeki konuşmasında, özgür basın geleneği ve temsilcilerinin
mücadelelerinin asla karanlıkta kalmayacağını kaydetti. Uçar,
"Mücadelemizi daha da büyüterek, katillerin suratına bir tokat atmak
gerekiyor" dedi. Devlet zihniyetinde hukukun hiçbir zaman olmadığını
belirten Uçar, " Hukuk hiç olmadı. Şimdi de yok. Sistem değişti diyorlar.
Artık hukuku da bizim sistemimize göre uygulayın diyorlar. Katliamlara karşı
mücadelemizi sürdürmekten vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Haftanın basın açıklamasını
yapan Zin Demir de, devleti yönetenlerin ülkeyi yine kanlı bir çatışmanın içine
sürüklediğini ifade ederek, "Bugün Türkiye'nin çıkarlarının evlatlarımızın
ölümünü gerektirdiği yalanına karşı ölümlerin toplumun çıkarı için değil,
yönetimlerin siyasi hesaplarını sonucu olduğu gerçeğini daha yüksek sesle
dillendirmek zamanı. Bugün toplumun tüm kesimlerinin hep birlikte barış içinde
yaşama hakkına sahip çıkma zamanı" diye konuştu.
TEPE'NİN HİKAYESİ
Demir, 28 Temmuz 1993
tarihinde Bitlis'te kaçırılarak katledilen Özgür Gündem gazetesi muhabiri
Ferhat Tepe'nin gözaltında katledilişine ilişkin bilgi verdi. Tepe'nin özgür
basın, hakikat için yaşamını yitirdiğini dile getiren Demir, Tepe'nin Bitlis
şehir merkezinde sivil polis olarak bilinen, silahlı telsizli 3 kişi tarafından
kaçırıldığını ve kaçırılmasının ardından dönemin DEP Bitlis İl Başkanı olan
babası İshak Tepe'den oğlunun hayatına karşılık DEP İl Örgütü'nü kapatması
istendiğini söyledi. Baba İshak Tepe'nin ise telefondaki sesin Tatvan 6'ncı
zırhlı Turgay Komutanı General Korkmaz Tağma'ya ait olduğunu kamuoyuna
açıkladığını belirten Demir, İshak Tepe'nin ardından Bitlis Asayiş Şube
Başkanlığı'na, Emniyet Müdürlüğü'ne, Valiliğe, Savcılığa, Başbakan'a, İçişleri
Bakanı'na ve OHAL Valisi'ne başvurarak oğlunun bulunmasını istediğini söyledi.
Tepe'nin ağır işkence görmüş bedenine 13 gün sonra "meçhul kişi"
olarak gömüldüğü Elazığ Kimsesizler Mezarlığı'nda ulaşıldığını kaydeden Demir,
Tepe'nin katledilmesinin ardından avukatlığını üstlenen İHD Temsilcisi Şevket
Epözdemir'in de tehdit edilmesi sonrası kaçırılarak katledildiğini belirtti.
Demir, Ferhat Tepe'nin kaleminin yerde kalmaması için kuzeni Seyfettin Tepe'nin
gazeteciliğe başladığını da aktaran Demir, Seyfettin Tepe'nin de sonraki
yıllarda gözaltına alınarak katledildiğini söyledi. Demir, Tepe'nin
katledilmesinde olayında Tepe'yi Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığı'nda
işkenceli sorguda gördüğünü açıklayan 14 tanık olmasına rağmen iç hukukta
yürütülen soruşturmadan sonuç elde edilemediğini davanın AHİM'e taşındığını ve
AHİM'in de Türkiye'yi tazminata mahkum ettiğini söyledi. Demir, "Artık
yeter kayıplarımızın faillerinin yargılanmasını istiyoruz. Artık yeter basın
özgürlüğü istiyoruz" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder