Adana'nın Dağlıoğlu Mahallesi'nde bir ay önce oluşturulan Halk Meclisi, "Kendi hayatımıza dair kararları kendimiz almak istiyoruz" diyerek özyönetim ilanında bulundu. Meclisin önüne koyduğu ilk çalışma; 30 yıldır süren savaşın halklar arasına ördüğü duvarları yıkmak, birlikte yaşama umudumunu büyütmek.
Dağlıoğlu Mahallesi Adana'nın Seyhan ilçesine bağlı en yoksul mahallelerden biri. Yıllardır göç alan mahallede Kürt, Arap, Türk, Romen ve Aleviler yaşıyor.
Dağlıoğlu Mahallesi'nde dün yapılan bir açıklama ile Halk Meclisi, özyönetim ilanında bulundu.
Özyönetim ilanı Adana'daki bir mahalle için ne anlama geliyor? Özyönetim ile ne yapılmak isteniyor?
Bu sorulara Dağlıoğlu Halk Meclisi Eş Başkanı Fırat Durmuş yanıt verdi.
Durmuş'un verdiği bilgiye göre, Dağlıoğlu Halk Meclisi, bir ay öncesinde halk toplantıları gerçekleştirdi. Bu toplantılara Kürtlerin dışında Arap ve Türkler ile Alevilerin de katılımı sağlandı. Ardından Halk Meclisi'nin üyeleri ve yönetimi seçildi. 107 kişilik bir Meclis oluşturuldu. Meclis'e bağlı olarak çalışan 12 komite kuruldu. Siyasi, sağlık, mali, emek, inanç, gençlik ve kadın komitesi bunlardan birkaçı.
Bu toplantı ve Halk Meclisi'ne diğer halkların, örneğin Arapların katılımı nasıl oldu?
AMAÇ TÜM SORUNLARDA ÇÖZÜM GÜCÜ OLMAK
Yanıt şöyle: "İlk anda tedirgin oldular ama Meclis'in anlamını ve önemini anlattıktan sonra Araplar'dan katılım oldu. Çünkü bu Meclis, sadece Kürtlere ait bir Meclis değil. Dağlıoğlu'nda yaşayan tüm halkların ve inançların Meclis'i. Meclisimizde hem yerli Arap halkından hem de Mardin Arapları dediğimiz göçle gelen Arap halkından da katılım var."
Amaç, mahallenin ve Dağlıoğlu'nda yaşayan tüm halkların sorununda çözüm gücü olmak.
Fırat Durmuş, Meclis'in ilk başta çözmek istediği sorunu şöyle tarifledi: "30 yıldan bu savaş nedeniyle birbirine korkuyla bakan halkın bir arada yaşayabilmesinin zeminini yaratmak. Bunun için de herkesin birbirine bakışının değiştirmek, birbirini sevmesini sağlamak istiyoruz. Mevcut sistemin bize karşı başlattığı bölünme ve parçalanma düşüncesini ortadan kaldırmak istiyoruz. Dağlıoğlu halkları olarak kendimizi yönetmek istiyoruz. Devletin kurumlarının hayatımıza müdahale etmesini istemiyoruz. Siyasi dayatmaları kabul etmiyoruz."
Devletin resmi kurumlarını tanımamanın pratik hali nasıl olacak?
Durmuş'un bu soruya verdiği yanıt kısa ve net: "Halk Meclisi, halkların sorunlarının çözümünde bir irade olursa, zaten devletin kurumlarına gerek kalmaz."
Özyönetim ilanının olduğu her yerde devletin tutumu; gözaltı, tutuklama ve saldırı oldu.
Dağlıoğlu Halk Meclisi bu "kader"le nasıl baş edecek?
Meclis Başkanı Fırat Durmuş, bu soruya yanıt verirken dünkü özyönetim açıklamasının ardından gerçekleşen polis saldırısını hatırlattı, "4 arkadaşımız gözaltına alındı, 5 arkadaşımız yaralandı. Devletin bize karşı geliştireceği saldırıların farkındayız. Ancak bu saldırıları boşa çıkartmak için de var gücümüzle çalışacağız. Meclislerin hayat bulması için mücadele edeceğiz" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder